Güncelleme Tarihi:
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önceki akşam CNN Türk canlı yayınında Tarafsız Bölge programında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Ekonominin kur algısıyla ölçülmeye çalışıldığını aktaran Bakan Albayrak, kurun eski dönemlere kıyasla ekonomiyi daha az etkilediği bir sürecin yaşandığını söyledi. Albayrak, kurun ekonomiyi daha az etkilemesi için ülkede bir ekonomik dönüşüm yaşandığını belirterek, kurdaki hareketliliğin 2 yıl önce de bu seviyelerde olduğuna dikkati çekti.
NORMALLEŞMEYE DOĞRU
Ağustos ayı itibariyle piyasanın hızlı şekilde normalleşmeye doğru gittiğinin altını çizen Bakan Albayrak, ihtiyaç olması halinde kendilerinin de küçük dokunuşlar gerçekleştireceğini söyledi. Albayrak, haziran, temmuz ve ağustos aylarındaki bazı verilerin toparlanmanın başladığını gösterdiğine dikkati çekerken, “İhracat, PMI, güven endeksleri, sanayi endeksi, vergi gelirleri, kapasite kullanı toparlanmanın güçlü şekilde başladığını gösteriyor. Virüsün etkisi normalleşme sürecinde atılan her adım bize pozitif yansıyor. Ekonomi durmasın diye esnafa, KOBİ’lere, şirketlere ciddi destek verdi. Kamu bankaları kredi kampanyaları düzenledik. Piyasa hızla normalleşmeye doğru gidiyor. İhtiyaç olduğunda dokunuşlar yapabiliriz. Perakende, yeme içme, konaklama sektörlerinde dokunuş ihtiyacı vardı, yaptık. Esnafa kira stopajı desteği sağladık. Küçük dokunuşlarla devam edeceğiz. Ama yola girmeye başladı” değerlendirmesinde bulundu.
HAZIR OLMALIYIZ
Kısa çalışma ödeneğinin de bu süreçte normalleşme desteğine dönüştüğünü aktaran Albayrak, bu dönemde hazırlanan istihdam paketinin ise Meclis’in yoğunluğundan yasalaşamadığını anımsattı. Albayrak, ikinci dalga beklentilerine yönelik olarak da “Dünyada hiçbir ülkede ekonominin tamamen kapanma söylemi yok. Gelecek ne gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız lazım” dedi.
Türkiye’nin Gezi olaylarından beri bir mücadele verdiğine de dikkati çeken Berat Albayrak, “Bu mücadelenin öncesi de var. O süreçten bugüne ülkenin başındaki lideri başta olmak üzere ülkeyi esir almaya yönelik operasyonlarla karşıya kaldık. Berat Albayrak, çok farklı süreçlerde rol oynadı çok insanın ayağına bastı. Konu ülkenin menfaatiyse sonuna kadar hepsi bir tarafa mücadele vermek bizim boynumuzun borcu. Taşın altına elimizi değil, bedenimizi koyacağız. Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak. Dolayısıyla bağımsızlığın bir bedeli var. Bizim ecdadımız bu bedeli sayısız defa ödedi ” değerlendirmesinde bulundu.
YASTIKALTI KONUT İÇİN PİYASAYA ÇIKTI
KONUT kredileri ve diğer krediler hakkında da değerlendirmeler yapan Berat Albayrak, “Ekonomi durmasın diye firma, şirket, KOBİ, esnafa çok ciddi destek verdik. Konut kredisi, yerli taşıt noktasında. Son 2 ayda 250 bine yakın konut satıldı. 250 bin insanımız ev sahibi oldu. Hikayeler gizli bu resmin içinde. Ortalama 650-700 bin liralık konutlar var. Genel olarak orta gelir ve alt gelir bu kredileri kullandı. Kullanılan kredi miktarı ortalamasında 250 bin TL kredi kullanılmış. Gerisi yastıkaltından gelmiş. İhtiyaç oldukça dokunuşlar gerçekleştirebiliriz. Dokunuşa ihtiyacı olan sektörler var. Turizm, yeme içme gibi. Vergi ve destekler noktasında çalışmalar yaptık. Küçük dokunuşlarla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
TOPLUMUMUZ HAKİKATİN FARKINDA
BİR hayal dünyasında yaşamadıklarını belirrten Albayrak, “Toplumumuz Gezi’den beri söylenenle hakikat arasındaki farkı görüyor ve liderinin arkasında. 2008 krizinde yüzde 8 küçüldü Türkiye, bugün tüm bunlara rağmen biz yılı da en kötü çeyreğimizi de 2008-2009 krizinden daha iyi kapatacağız. Türkiye ekonomideki dalgalanmaları yönetebiliyor. Son 1 aylık süreçte kur 7’lere çıktı. Kurun seviyesi değil, rekabetçi olup olmaması önemlidir” dedi.
DOĞU AKDENİZ MİLLİ EGEMENLİK KONUSU
DOĞU Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendiren Albayrak, “Birileri Doğu Akdeniz’i parsel parsel uluslararası şirketlere paylaştırırken biz ne yapacağız, oturacak mıyız? Sonra Akdeniz’de ayağımızı suya atamayacak noktaya geleceğiz. Egemenlik ve bağımsızlık noktasında böyle birşey olabilir mi? Doğu Akdeniz Türkiye’nin milli egemenlik konusudur. Bizim bir seviyemiz var ve taviz vermeyeceğiz. Her gelene ‘eyvallah’ demek yok. Hep birlikte kenetlenerek aynı şekilde bakıyoruz” diye konuştu.