Güncelleme Tarihi:
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan "Dünyada ve Türkiye'de Petrol" raporunda yer alan projeksiyonlara göre, tüm dünyadaki mevcut rezervler ve yıllık üretim-tüketim miktarları baz alındığında, petrolün 40, doğal gazın 62, kömürün ise 216 yıl daha yeteceği belirlendi.
ABD'nin Irak'ı işgaliyle, petrol rezervleri ve arzı üzerinde kontrol çabalarının dünya siyasetine yansıması bir kez daha gündeme gelirken, dünyada petrol tüketiminin, üretime göre çok daha hızlı artması, ülkeleri yeni arayışlara itiyor. Dünyada fosil kaynaklı yakıtlar toplam ticaretinin yüzde 45'i petrole dayanıyor. 2030 yılına gelindiğinde bu payın yüzde 58'e yükselmesi bekleniyor.
Bu arada doğal gazın payının yüzde 16'dan yüzde 28'e çıkacağı, kömür ticaretinin ise toplamın yüzde 14'ünü oluşturacağı tahmin ediliyor. Taşımacılık ve sanayii açısından stratejik öneme sahip olan, işlenmesi yoluyla 4 binden fazla petrokimya ürünü elde edilen petrole toplam talebin 2030 yılında 120 milyon varili geçmesi bekleniyor. Projeksiyonlara göre 2030'a gelindiğinde en yüksek petrol talebi yüzde 64'le taşımacılık sektöründen gelecek. Sanayi kaynaklı talep toplamın yüzde 16'sını, elektrik sektörünün talebi de yüzde 6'sını oluşturacak.
EN BÜYÜK REZERV SUUDİ'LERDE
Dünya üzerindeki petrol rezervlerinin yüzde 65.3'ü Orta Doğu bölgesinde yer alıyor. Bütçe gelirlerinin yüzde 80'ini petrolden elde eden Suudi Arabistan, rezervlerin tek başına yüzde 24.9'unu elinde bulunduruyor.
Toplam 143 milyar ton olarak tahmin edilen dünya petrol rezervinin 36 milyar tonu Suudi Arabistan sınırları içinde bulunuyor. ABD'nin işgal ettiği Irak, dünya petrol rezervlerindeki yüzde 10.7'lik payıyla ikinci sırada yer alıyor. Toplam rezervlerdeki payına göre daha sonra yüzde 9.3'le Birleşik Arap Emirlikleri, yüzde 9.2 ile Kuveyt, yüzde 8.5'le İran geliyor.
Petrol rezervlerinin yüzde 7.4'ü bir Orta Amerika ülkesi olan Venezuella'da, yüzde 4.6'sı Rusya, yüzde 2.9'u da ABD'de bulunuyor. Yıllık 3.6 milyar ton dolayındaki dünya petrol üretiminin ise yüzde 11.8'ini Suudi Arabistan, yüzde 9.8'ini ABD, yüzde 9.7'sini Rusya, yüzde 5.1'ini İran, yüzde 4.9'unu Meksika, yüzde 4.9'unu Venezuella gerçekleştiriyor.
EN ÇOK ABD TÜKETİYOR
En çok petrol tüketen ülkenin ise ABD olduğu belirlendi. Yıllık 3.5 milyar ton dolayındaki dünya petrol tüketiminin yüzde 25.5'ini tek başına ABD gerçekleştiriyor.
Japonya toplam tüketimde yüzde 7 payla ikinci sırada yer alıyor. Bu ülkeyi yüzde 6.6 payla Çin, yüzde 3.7 ile Almanya, yüzde 3.5'le Rusya, yüzde 2.9'la Güney Kore izliyor. Türkiye ise dünya petrol tüketiminde yüzde 0.9 pay alıyor.
Dünya petrol üretiminde ikinci, tüketiminde ise birinci sırada yer alan ABD, ithalatta da başı çekiyor. ABD, dünya ham petrol ithalatının tek başına yüzde 27'sini gerçekleştiriyor, bunun da büyük bölümünü Suudi Arabistan'dan alıyor. Toplam ithalatın yüzde 26'sını Avrupa ülkeleri, yüzde 12'sini de Japonya yapıyor. Ancak son yıllarda diğer ülkelerin petrol ithalatında daha hızlı bir artış yaşanıyor. Bu artış da Çin, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerin yıllık yüzde 7 dolayındaki büyüme oranları paralelinde artan tüketimlerinden kaynaklanıyor.
Ham petrol ihracatında ise Orta Doğu ülkelerinin payı yüzde 50'ye yaklaşıyor. Dünya petrol ürünleri ihracatının da dörtte biri bu ülkelerden gerçekleştiriliyor. BDT ülkelerinin ham petrol ve petrol ürünleri ihracatındaki payı da yüzde 9.5'e ulaşıyor.
OPEC'İN AĞIRLIĞI ARTACAK
Üyeleri ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerinden oluşan OPEC karteli, petrol rezervlerinin yüzde 78'ini kontrolü altında bulunduruyor, toplam petrol üretiminin yüzde 41'ini ve ihracatının yüzde 55'ini gerçekleştiriyor.
OPEC'in petrol üretimindeki payının 25 yıl içinde yüzde 50'ye ulaşması bekleniyor. Asya, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'nın Orta Doğu petrolüne bağımlılığındaki artışın süreceği tahmin ediliyor. Batı Avrupa'nın büyük ölçüde sanayi kaynaklı olan petrol talebinin yüzde 24'ü ve dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan Kuzey Amerika Bölgesi'nin tüketiminin de yüzde 14'ü OPEC üyesi Orta Doğu ülkelerince karşılanıyor. Bunun yanında ABD'nin Amerika, Afrika ve Orta Asya ülkelerinden petrol ithalatı da artıyor.
11 EYLÜL'ÜN ETKİLERİ
OPEC'in en büyük oyuncusu olan Suudi Arabistan, dünyadaki en düşük yeni rezerv keşif ve petrol üretim maliyetine sahip bulunuyor. OPEC liderliğini koruyan Suudi Arabistan'ın en önemli müşterisi ABD, 11 Eylül olayından sonra petrol arzını çeşitlendirme ve Suudi'lere bağımlılığı azaltma çabalarına hız verdi.
ABD'nin OPEC dışındaki üreticilerden ithalattı arttı, Orta Doğu'daki yatırımları hızlandı. Nisan ayındaki Irak operasyonuyla ikinci büyük petrol rezervine sahip olan Irak, henüz belirsiz bir süre için ABD kontrolüne girdi. Böylece ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin stratejik önemi sarsıldı.