Güncelleme Tarihi:
PETFORM'un Conrad Oteli'nde düzenlediği toplantıda, petrol ve doğalgaz piyasasına ilişkin gelişmeler değerlendirildi.
Toplantıda konuşan Duran, Türkiye'nin ham petrolün yüzde 93'ünü doğalgazın da yüzde 98'ini ithal ettiğini ve toplam enerji tüketiminin ise 109 milyon ton petrol eşdeğeri olduğunu kaydetti.
İthal enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimi içindeki payının yüzde 71 olduğunu ifade eden Duran, Türkiye'nin kurulu elektrik gücünün yaklaşık yüzde 53'ünün doğalgaz ile çalıştığını ve enerji faturasının 54,1 milyar dolar olduğunu belirtti.
Duran, bu rakamın toplam ihracatın yüzde 40'ına karşılık geldiğini, çok ciddi miktardaki bu enerji faturasının da Türkiye'nin cari açığına negatif etki yaptığını kaydetti.
Petrol Kanunu'nun 2012 yılında TBMM'den geçerek yasalaşmasını beklediklerini de belirten Duran, mevcut kanun çerçevesinde çok soyut kriterler çerçevesinde özel şirketlere ruhsat verildiğini, taleplerinin soyut kriterler yerine, gerçekten finansal gücü olan, ruhsatları alma adına taahhüt ettiği yatırım programı ve bütçeyi realize edecek tarzda olan şirketlere verilmesi olduğunu söyledi.
Duran, iş programı çerçevesinde yıl bazında taahhüt edilen yatırım miktarlarının gerçekleşmemesi halinde cezai müeyyidenin de kanunda yer almasını istediklerini, bunun, taahhüt edilen yatırımı teşvik etme anlamında itici güç olacağını kaydetti.
Duran, bunu denetleyen bir mekanizmanın da nasıl olacağının kanun içinde yer almasını, arama yatırımlarının teşvik edilmesini istedi.
"Türkiye denizlerde petrol aramaya devam etmeli”
Türkiye'nin kara alanları itibariyle ürettiği ham petrol miktarının günlük 47 bin varil civarında olduğunu, günde 624 bin varil de petrol ithal ettiğini belirten Duran, Türkiye'nin deniz alanındaki arama çalışmalarına devam etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Petrolleri'nin sahip olduğu ruhsatlarda yabancı şirketlerle birlikte yatırım yapmak için çalışma içinde olduğunu belirten Duran, bu çerçevede Antalya, Mersin ve İskenderun Körfezi'nde bir niyet söz konusu olduğunu, kanunda da buna yönelik teşvik edici hususların olması gerektiğini kaydetti.
Duran, Türkiye'de petrolün bulunduğunu, ancak ihtiyacı karşılayacak kadar petrol üretmediğini belirterek, “Doğu Akdeniz'de gaz potansiyelinin 3,5 trilyon metreküp olduğundan bahsediliyor. Türkiye'nin ihtiyacını karşılama adına denizlerdeki aramalar devam etmeli ve desteklenmeli. Bütün arama çalışmaları yeni teknolojilerle ve çok disiplinli teknik ekip çalışmasıyla, pozitif düşünceyle yapılmalı” dedi.
PETFORM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Duran, Botaş'ın 4646 sayılı yasada iletim, ticaret ve depolama bazında ayrışmasının şart olduğunu, ancak şu ana kadar bunun gerçekleşmediğini belirtti.
Türkiye Petrollerinin daha dinamik ve hızlı hareket eden ve karar veren yapıya kavuşması için THY benzeri bir özelleşme ve özerkleşme yapısı olabileceğini dile getiren Duran, servis kabiliyeti olan birimlerin bu yapının dışına çıkarılması gerektiğini, yurt içi ve yurt dışı yatırımlar anlamında da iki ana şirket olabileceğini söyledi.
Petrol fiyatlarındaki artış
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Duran, 2012 için petrol fiyatlarının 100-110 dolar bandına oturacağının öngörüldüğünü, ancak bölgede yaşanan gelişmeler, İran olayı, Hürmüz Boğazı'nın kapanması gibi olası sıkıntıların fiyatların yukarı tırmanmasına yol açtığını, Brent petrolün varil fiyatının 125 doların üzerine çıktığını kaydetti.
Eğer İran ve Hürmüz Boğazı ile ilgili 2012 yılı içinde bir sıkıntı yaşanmaz ise Brent petrolünün 110-120 dolar arasında oluşacağını öngördüklerini dile getiren Duran, “Petrol fiyatlarının bu saatten sonra 100 doların altına inmesini kimse beklememeli. İran ve Hürmüz Boğazı'nın kapanması gibi riskler olursa, petrol fiyatlarının beklenmeyen rakamlara çıkması sürpriz olmamalı” dedi.
Duran, Petrol varil fiyatında her 10 dolarlık artışın Türkiye'nin cari açığına 4 milyar dolarlık bir yük getirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin petrolün önemli kısmını İran'dan ithal ettiğini, ayrıca yıllık 10 milyar metreküplük doğalgaz anlaşması bulunduğunu belirten Duran, Türkiye'nin İran ile petrol ve dogalgaz politikasını kesintiye uğramadan yürütme arzusunu taşıdığını ve bunun devam edeceği görüşünde olduğunu söyledi.
Doğalgaz depolama kapasitesi
Türkiye'de bugün itibariyle doğalgaz depolama kapasitesinin 2,6 milyar metreküp olduğunu, Kuzey Marmara sahasında doğalgaz deposuna enjekte edilen gazın yeniden geri üretim kapasitesinin ise 17 milyon metreküp olduğunu anlatan Duran, Türkiye Petrolleri'nin 2016 yılına kadar yaptığı yatırım programı çerçevesinde depolama kapasitesini 2,8 milyar metreküpe ve geri üretimi de Kuzey Marmara'da 40 milyon metreküp, Değirmenköy depolama sahasında 10 milyon metreküpe çıkarma hedefi koyduğunu bildirdi.
Duran, doğalgaz depolamasıyla ilgili geçen yıl Çin firmasına ihale edilen Tuz Gölü'ndeki deponun kapasitesinin 1 milyar metreküp, geri dönüm kapasitesinin de günlük 10 milyon metreküp olduğunu kaydetti.
“İthalattaki engeller kaldırılmalı”
PETFORM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Şen de, Türkiye'de doğalgaz tüketiminin son yıllarda yüzde 10-14 arasında arttığını, bu artışın önümüzdeki yıllarda yüzde 10-12 seviyesinde devam edeceğini beklediklerini söyledi.
Doğalgaz Piyasası Kanunu'nda konulan hedefler çerçevesinde Botaş'ın pazar payının yüzde 20'lere inmesinin öngörüldüğünü, ancak bunun gerçekleşmediğini dile getiren Şen, kontrat devirlerinin de olmadığını, en büyük arzularının ithalatçı ve tedarikçi sayısının artması olduğunu belirtti.
Şen, 2013'den sonra farklı bir doğalgaz piyasası olacağını, liberal piyasalarda arz sorununun olamayacağını, Türkiye'de özel sektörün payının yüzde 9 olduğunu ve henüz liberal piyasa bulunmadığını ifade etti.
İthalattaki engeller kaldırıldığında tedarikçi ve ithalatçı sayısının artması durumunda, hem günlük ve haftalık anlamda arz sıkıntılarının yaşanmayacağını, hem de tüketicilere daha rekabetçi fiyattan gaz verileceğini ifade eden Şen, kendi kurallarını koyan bir piyasa arzu ettiklerini bildirdi.
“Petrol fiyatlarında 10 dolarlık artış, gazda yüzde 7-8 artış olabilir”
Şen, dünyada doğalgaz kontratlarının yüzde 95'inin petrol ve türevlerine bağlı formülle belirlendiğini, artışlar ve inişlerin doğal olarak doğalgaz kontratlarındaki fiyatlara da yansıdığını belirterek, “Petrol fiyatlarında 10 dolarlık bir artış, gaz fiyatlarında yüzde 7-8 arası bir artış olabilir” dedi.
İthalatın tamamen serbest bırakılmasını istediklerini istediklerini dile getiren Şen, kontrata bağlanmış anlaşmaların 2015'den itibaren yeterli olmayacağını söyledi.
“Altyapı yatırımları ve doğalgaz depolama alanlarına ihtiyaç var”
PETFORM Gaz Grubu Başkanı İbrahim Akbal da, kış sezonunda doğalgaz arzında sıkıntılarla karşılaşıldığını, doğalgaz şebekelerinin sağlıklı işletilebilmesi için altyapının hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Doğalgaz şebekelerinin sağlıklı işletilebilmesi için mutlaka yedekte NLG terminalleri olması, diğerinin de doğalgazın depolanmasına ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Akbal, birçok orta, doğu ve batı Avrupa ülkesinde yer altı depolarının yaklaşık yüzde 20 takviye sağladığını, ancak Türkiye'de mevcut yer altı depoları ve 2 NLG terminalinin yüzde 3,5-4 katkı sağlayabildiğini kaydetti.
Akbal, bazı altyapı yatırımları ile yeni doğalgaz depolama alanlarına ihtiyaç olduğunu, anlık talep yükselmeleri ya da yaşanması olası kesintilerle daha iyi mücadele edilebileceğini kaydetti.
Akbal, Türkiye'nin 2011'de 5,8 milyar metreküp LNG ithal ettiğini, bunun da toplam tüketimin yüzde 15,5'u olduğunu söyledi.
“Botaş iletim kapasitesine yatırım yapmalı”
PETFORM yönetim Kurulu Üyesi Arif Aktürk de, elektriğin yaklaşık yarısının gazdan üretildiğini, arz güvenliği için kontrat çeşitliliği, arz çeşitliliği ve kısıt yönetimi gerektiğini kaydetti.
Botaş'ın mevcut sistem operatörünün iletim kapasitesinin günlük kağıt üstünde 205 milyon metreküp olduğunu, fiiliyatta arz kaynaklarında bir sıkıntı olmaz ve her şey saat gibi çalışıyor olsa bile Botaş'ın 175-180 milyon metreküplük bir talepte sıkıntıya düştüğünü dile getiren Aktürk, bu arz talep dengesini karşılayabilmek için de kesintilere gittiğini söyledi.
Aktürk, önce elektrik santralleri, sanayiden başladığını, sonra konutlara sıra geldiğini belirterek, Botaş'ın iletim sistemindeki kısıtları ciddi olarak
değerlendirip, buradaki yatırımları bir an önce yapmasının öneminin bu kış daha
da anlaşıldığını kaydetti.