Güncelleme Tarihi:
Mısır'da gösteriler dördüncü gününe girerken, ülkedeki siyasi belirsizlik sadece iç değil, dünya piyasalarını da etkiler duruma geldi. Petrol fiyatları yükselirken, ülkedeki belirsizlik nedeniyle petrol fiyatlarında düzenli artış olasılığı piyasaların gözünü buraya çevirdi. Bu dakikalarda ABD ham petrolünün varili 10 ayın ardından 100,98 dolara yükselirken, brent petrolun varil fiyatı ise 104,58 doları gördü.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Bilim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamer Kasım, Mısır'ın krizi uzun süre aşamaması durumunda, petrol fiyatlarında düzenli artış yaşanabileceği uyarısında bulundu.
"Bu da özellikle Türkiye gibi petrole oldukça bağımlı ülkelerin ekonomisini, dış ödemeler dengesi açığını çok ciddi derecede yükseltir. Bu durum Türkiye'de dış açığın artması anlamına gelir. Eğer kriz uzun süreli olursa, dünya petrol fiyatları da yükselir" diyen Kasım, ülkedeki krizin uzun süreli olması halinde bunun petrol fiyatlarını doğal olarak etkileyeceğini, özellikle Türkiye gibi petrole bağımlı ülkelerin bu durumda dış açığının artacağını, dünya petrol fiyatlarının da artış yönünde etkileneceğini anlattı.
Mısır'ın kendine özgü bir süreç yaşıdığını, uzun süren Hüsnü Mübarek döneminin ardından demokrasi denemesi yapıldığını ancak seçilen Muhammed Mursi'nin, kendisine oy vermeyen kitlenin beklentilerini pek iyi karşılayamadığı değerlendirmesini yapan Kasım, şöyle devam etti:
"Bu durum Mısır'ı bir bölünmeye götürüyor. Ortadoğu'da ABD başta olmak üzere diğer büyük ülkeler istikrarın sağlanması için Mısır'a yardım yapıyor. Bu da Mısır'ın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Şu anda en önemli beklenti, Mısır'ın bir daha ciddi bir iç karışıklık içine sürüklenmemesi yönünde... Eğer bir daha böyle bir şey olursa tabiiki bu bütün Ortadoğu'yu etkiler. Ortadoğu'nun etkilenmesi dünya piyasalarını da etkiler."
GELECEK BİRKAÇ SAAT KRİTİK
Bunun için gelecek birkaç saatin çok kritik olduğuna dikkati çeken Kasım, ordunun çözüm için verdiği ültimatom süresinin dolmasına saatler kaldığını, aslında muhaliflerin de şu aşamada ordunun müdahale etmesini istemediğini, ordu müdahale etmeden Mursi'nin bir formül bulması gerektiğini vurguladı.
Dün akşam itibariyle çekilme kararına yanaşmadığı görülen Mursi'yi, şu anda ABD başta olmak üzere diğer ülkelerin devreye girerek ikna etmeye çalıştığını, ülkenin daha da istikrarsız bir duruma sürüklenmesinin Ortadoğu'yu etkileyeceği için petrol fiyatlarının otomatik olarak yükseleceğini bilgisini veren Kasım, devamla şunları kaydetti:
"Eğer Mısır bu krizi uzun süre aşamazsa, petrol fiyatlarında düzenli bir artış meydana gelir. Bu da özellikle Türkiye gibi petrole oldukça bağımlı ülkelerin ekonomisini, dış ödemeler dengesi açığını çok ciddi derecede yükseltir. Bu durum Türkiye'de dış açığın artması anlamına gelir. Eğer kriz uzun süreli olursa, dünya petrol fiyatları da yükselir. Azar azar artışlar toplamda çok ciddi enerji fiyatlarını doğurur. Şu anda Avrupa'da ekonomik açıdan çok ciddi bir durgunluk var. Bu durumun devam etmesi Avrupa'nın içinde bulunduğu krizin de daha uzun süreli olmasına neden olur çünkü sonuç itibariyle Avrupa'daki enerji fiyatları da yükselir."
TÜRK YATIRIMCILAR TEDİRGİN DEĞİL
Bölgede ölçekli yatırımları olan ve yeni projeleri takip eden Türk iş adamlarının ise gelişmelerden endişe etmediği ve Türk işadamlarında iki ülke arasında diş ticaret hacminin artış ivmesinin devam edeceği beklentisinin hakim olduğu belirtildi.
DEİK Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, Mısır'a yapılacak yeni yatırımların ertelenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, Mısır'ın daha Arap Baharı'nı yaşadığı dönemde, Türkiye'yle ticaretinin yüzde 30 arttığını dile getirdi.
Henüz hayata geçmeyen, Suudi Arabistan'ın 10 milyar dolarlık bir yardımı olacağına dair söylentiler olduğunu, bu yardımın tek sefer değil, paketler halinde olabileceğini aktaran Mansfield, şöyle devam etti:
"Bizim kendi ticaretimizde herşey yolunda gidiyor. Ticareti durdurmazsanız. Ticareti başlatmak zordur ancak ticaret başladıktan sonra yavaşlar ama durmaz. Önümüzdeki günlerde Mısır'da yapılacak projeler var. Süveyş Kanalı Projesi yaklaşık 100 milyar dolarlık bir proje... Süveyş Kanalı bağımsız olduğu ve Süveyş Kanalı tarafından yönetildiği için zaten bütçesi belli. O projelerin bir sorunu yok. Bir de Mısır'ın kendi içinde yapılanmaları olacak, karayolu, köprüler, alt geçitler yapılacak. Zannediyorum bunları yaparken Süveyş'teki projelerden bir takım finansal destekler alacaklar.
Yeni yatırımların ertelenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Biz bu ertelemeyi Arap Baharı'nda çok kısa bir dönem için yaptık. Zaten hemen sonra ilişkilerimiz eskisinden çok daha iyi oldu. Benim geçen sene için ticaret hedefim 5 milyar dolardı ki daha Arap Baharı başlamamıştı. 2012'yi biz 5,2 milyar dolarla kapattık. Mısır ile Türkiye arasındaki gerçek şey ilişkilerimizdir ve bu ilişkiler gelişerek devam edecektir. Çünkü birbirimizi tamamlayan noktalarımız var, ticari açıdan birbirimizin vazgeçilmezi olduk. Ne Türk yatırımcılarda, ne de görüştüğüm o bölgeye yatırım yapan diğer firmalarda, Mısır'a ait bir negatif durum var. Gerçekle ticareti çok iyi bir şekilde ayırtedebiliyorlar, bu konuda da hakikaten takdire şayan bir kültürleri var."
Şu anda Mısır gümrüğünde bir problem olmadığı ancak içerideki karışıklıktan dolayı limana gelen malların yurt içine dağıtılamadığı bilgisini veren Mansfield, gelecek günlerde istikrar tekrar sağlanmazsa limanda bekleyen malların problem yaratmaya başlayabileceğini ama endişe etmek için henüz erken olduğunu söyledi.