Petrol fiyatı ve enflasyon düştü faizde ’ölçülü indirim’ göründü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2008 00:00
Enflasyonun ’iyimser senaryo’ya yakın seyir izlediğini belirten Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, petrol fiyatlarındaki gerileme ile birlikte faizde ölçülü indirime gidilebileceği mesajını verdi.
Yılmaz, ölçülü faiz indirimi dahil tüm politika seçeneklerinin göz önüne alınacağını söyledi. Yılmaz, "Seri halde faiz indirimi beklemeyin" demeyi de ihmal etmedi.
PETROL fiyatlarındaki gerileme ve ağustos ayı enflasyonunun eksi çıkması sonrasında Merkez Bankası, faizde ’ölçülü indirim’ sinyali verdi. Dünya Gazetesi ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Para Politikaları" konferansında konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bu ayki toplantısından itibaren ölçülü faiz indirimi de dahil olmak üzere bütün politika seçeneklerini göz önüne alacağını söyledi.
Şahinken güvercin olmadık
Yılmaz, "Merkez Bankası faiz kararlarında şahin durumundan güvercin durumuna geçmedi. Biz son ana kadar elimize gelen veriyi inceleyeceğiz ve ona göre politika belirleyeceğiz. Petrol ve altın fiyatlarında düzeltme sürerse politika duruşu gözden geçirilir. Ancak bu, Merkez Bankası seri halde faiz indirimine gidecek demek değildir" dedi. Durmuş Yılmaz, mayıs ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırma sonrasında kısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklediğini belirterek, "Son dönemde beklentilerde ortaya çıkan kötüleşmenin, parasal sıkılaştırmanın etkisiyle durduğu gözlenmektedir" diye konuştu.
İyimser senaryoya yakınız
Durmuş Yılmaz, emtia fiyatlarındaki gelişmeler ve enflasyonun mevcut görünümünün, önümüzdeki dönemde Temmuz 2008 tarihli enflasyon raporunda belirtilen ’iyimser senaryo’ya yakın bir gelişme gösterebileceğine işaret ettiğini de ifade etti. Yılmaz, "Söz konusu senaryoya göre kısa vadeli faizlerin bir müddet sabit tutulduktan sonra kademeleri olarak düşürüldüğü varsayımı altında enflasyonun bu yılın sonundaki tek haneli seviyelerde, 2009 yılı sonunda yüzde 6.1 civarında, 2010 yılının sonunda ise yüzde 4.9 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Merkez Bankası’nın bundan sonraki dönemde alacağı faiz kararları, küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktı" diye konuştu.
Yılmaz, bir önceki toplantısında parasal sıkılaştırma eğilimine son veren Para Politikası Kurulu’nun verilere duyarlılığın bir yansıması olarak, eylül ayından itibaren ölçülü bir faiz indirimi de dahil olmak üzere bütün politika seçeneklerini dikkate alacağını belirtti.
Küresel krizin ortasındayız
ABD’de konut kredisiyle başlayan çalkantının bugün itibarıyle birinci yılını tamamladığını belirten Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: "Krizin neresindeyiz diye sorduğumuzda, bence krizin ortasındayız. Mali sektörle ilgili olarak önemli miktarda zararlar yazıldı, bilançolara yansıdı. Fakat bunun sonuna gelmiş gibi gözükmüyoruz. Bunun reel ekonomiye yansımaları olacak; önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin izleyeceği yönle ilgili olarak yatırımcının kafası karışık gibi görünüyor. Son dönemdeki toparlanmaya rağmen risk algılamalarında olumsuz seyir devam ediyor."
ABD, bizim 2001’de yaşadığımız sorunla mücadele ediyor
KENDİLERİNE yöneltilen eleştirilerden birinin, diğer ülke Merkez Bankaları gibi duyarlı davranmadıkları ve özellikle Amerika Merkez Bankası kadar duyarlı davranmadıkları, ekonomik büyümeye ve işsizliğe gerekli önemi vermedikleri yönünde olduğunu belirten Durmuş Yılmaz, şunları kaydetti: "Amerikan Merkez Bankası’nın politika faizleriyle ilgili aldığı kararların asıl amacı, ne enflasyon, ne de ekonomik büyüme. Amerika şu anda bizim 2001’de yaşadığımız mali sistemin ayakta kalıp kalmaması, çöküşün olup olmaması sorunuyla mücadele ediyor. Dolayısıyla Amerika Merkez Bankası’nın ana hedefi, amacı, şu anda aldığı kararlarla yapmaya çalıştığı şey finansal istikrarı sağlamak. Çıkış noktası, finansal istikrarın yüz yüze olduğu durumu bertaraf etmek, sistemi ayakta tutmak. Bizim Allah’a şükür böyle bir sorunumuz yok. Biz bu sorunu 2001 yılında yaşadık. Bugün itibariyle bizim sistemimizde bir finansal istikrar sorunu yok."
Enflasyonla mücadelede kuruşumuza sahip çıkmamız gerekiyor
DURMUŞ Yılmaz, özellikle kuruşa sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Bu çok önemli bir konu. Yumurtanın fiyatı 25 kuruş ise eğer 26 kuruşa çıkarırsanız yüzde olarak bunun artışı ile bunu 30 kuruşa çıkarmakla ortaya çıkacak 5 kuruşluk artışın yüzdesi çok farklı. Dolayısıyla nominal olarak, mutlak değer olarak çok önemli görülmeyen kuruşlar yüzdeye vurduğumuzda önemli hale geliyor. Bu da enflasyonu olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla herkesin kuruşa sahip çıkmasını ve alış veriş yaptığımız yerlerde bu kültürün oluşturularak kuruşumuzun uygulamaya konmasını, paramızın üstünün istenmesini talep ediyoruz."
Merkez’de taşınma hazırlığı başladı
MERKEZ Bankası Başkanı Yılmaz, banka merkezinin Ankara’dan İstanbul’a taşınması için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Bunun için ilk adım Levent’teki arsaya hizmet binası yapılması olacak. İkitelli’de de bir emisyon merkezi kurulacak. İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin ekonomideki ağırlığına dikkat çeken Yılmaz, finans merkezi kurulması düşünülen Ataşehir’e de vezne merkezini taşımak üzere bir arsa edinmeyi düşündüklerini kaydetti.
PETROL fiyatlarındaki gerileme ve ağustos ayı enflasyonunun eksi çıkması sonrasında Merkez Bankası, faizde ’ölçülü indirim’ sinyali verdi. Dünya Gazetesi ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Para Politikaları" konferansında konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bu ayki toplantısından itibaren ölçülü faiz indirimi de dahil olmak üzere bütün politika seçeneklerini göz önüne alacağını söyledi.
Şahinken güvercin olmadık
Yılmaz, "Merkez Bankası faiz kararlarında şahin durumundan güvercin durumuna geçmedi. Biz son ana kadar elimize gelen veriyi inceleyeceğiz ve ona göre politika belirleyeceğiz. Petrol ve altın fiyatlarında düzeltme sürerse politika duruşu gözden geçirilir. Ancak bu, Merkez Bankası seri halde faiz indirimine gidecek demek değildir" dedi. Durmuş Yılmaz, mayıs ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırma sonrasında kısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklediğini belirterek, "Son dönemde beklentilerde ortaya çıkan kötüleşmenin, parasal sıkılaştırmanın etkisiyle durduğu gözlenmektedir" diye konuştu.
İyimser senaryoya yakınız
Durmuş Yılmaz, emtia fiyatlarındaki gelişmeler ve enflasyonun mevcut görünümünün, önümüzdeki dönemde Temmuz 2008 tarihli enflasyon raporunda belirtilen ’iyimser senaryo’ya yakın bir gelişme gösterebileceğine işaret ettiğini de ifade etti. Yılmaz, "Söz konusu senaryoya göre kısa vadeli faizlerin bir müddet sabit tutulduktan sonra kademeleri olarak düşürüldüğü varsayımı altında enflasyonun bu yılın sonundaki tek haneli seviyelerde, 2009 yılı sonunda yüzde 6.1 civarında, 2010 yılının sonunda ise yüzde 4.9 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Merkez Bankası’nın bundan sonraki dönemde alacağı faiz kararları, küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktı" diye konuştu.
Yılmaz, bir önceki toplantısında parasal sıkılaştırma eğilimine son veren Para Politikası Kurulu’nun verilere duyarlılığın bir yansıması olarak, eylül ayından itibaren ölçülü bir faiz indirimi de dahil olmak üzere bütün politika seçeneklerini dikkate alacağını belirtti.
Küresel krizin ortasındayız
ABD’de konut kredisiyle başlayan çalkantının bugün itibarıyle birinci yılını tamamladığını belirten Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: "Krizin neresindeyiz diye sorduğumuzda, bence krizin ortasındayız. Mali sektörle ilgili olarak önemli miktarda zararlar yazıldı, bilançolara yansıdı. Fakat bunun sonuna gelmiş gibi gözükmüyoruz. Bunun reel ekonomiye yansımaları olacak; önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin izleyeceği yönle ilgili olarak yatırımcının kafası karışık gibi görünüyor. Son dönemdeki toparlanmaya rağmen risk algılamalarında olumsuz seyir devam ediyor."
ABD, bizim 2001’de yaşadığımız sorunla mücadele ediyor
KENDİLERİNE yöneltilen eleştirilerden birinin, diğer ülke Merkez Bankaları gibi duyarlı davranmadıkları ve özellikle Amerika Merkez Bankası kadar duyarlı davranmadıkları, ekonomik büyümeye ve işsizliğe gerekli önemi vermedikleri yönünde olduğunu belirten Durmuş Yılmaz, şunları kaydetti: "Amerikan Merkez Bankası’nın politika faizleriyle ilgili aldığı kararların asıl amacı, ne enflasyon, ne de ekonomik büyüme. Amerika şu anda bizim 2001’de yaşadığımız mali sistemin ayakta kalıp kalmaması, çöküşün olup olmaması sorunuyla mücadele ediyor. Dolayısıyla Amerika Merkez Bankası’nın ana hedefi, amacı, şu anda aldığı kararlarla yapmaya çalıştığı şey finansal istikrarı sağlamak. Çıkış noktası, finansal istikrarın yüz yüze olduğu durumu bertaraf etmek, sistemi ayakta tutmak. Bizim Allah’a şükür böyle bir sorunumuz yok. Biz bu sorunu 2001 yılında yaşadık. Bugün itibariyle bizim sistemimizde bir finansal istikrar sorunu yok."
Enflasyonla mücadelede kuruşumuza sahip çıkmamız gerekiyor
DURMUŞ Yılmaz, özellikle kuruşa sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Bu çok önemli bir konu. Yumurtanın fiyatı 25 kuruş ise eğer 26 kuruşa çıkarırsanız yüzde olarak bunun artışı ile bunu 30 kuruşa çıkarmakla ortaya çıkacak 5 kuruşluk artışın yüzdesi çok farklı. Dolayısıyla nominal olarak, mutlak değer olarak çok önemli görülmeyen kuruşlar yüzdeye vurduğumuzda önemli hale geliyor. Bu da enflasyonu olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla herkesin kuruşa sahip çıkmasını ve alış veriş yaptığımız yerlerde bu kültürün oluşturularak kuruşumuzun uygulamaya konmasını, paramızın üstünün istenmesini talep ediyoruz."
Merkez’de taşınma hazırlığı başladı
MERKEZ Bankası Başkanı Yılmaz, banka merkezinin Ankara’dan İstanbul’a taşınması için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Bunun için ilk adım Levent’teki arsaya hizmet binası yapılması olacak. İkitelli’de de bir emisyon merkezi kurulacak. İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin ekonomideki ağırlığına dikkat çeken Yılmaz, finans merkezi kurulması düşünülen Ataşehir’e de vezne merkezini taşımak üzere bir arsa edinmeyi düşündüklerini kaydetti.