Güncelleme Tarihi:
Son yılların sevindirici trendlerinden biri özellikle plastik ürünlerin geri dönüşümüne yönelik yatırımlarda artış olması. Özellikle ekonomik değeri çok yüksek olan pet şişelerde bu yatırımlara daha çok rastlıyoruz. Bugün size genellikle sahillerden içimiz parçalanarak, biraz da öfkeyle topladığımız pet şişelerin oldukça estetik bir ‘ileri’ hikâyesini anlatacağım.
Hikâyeyi anlatmaya başlamadan önce Türkiye bu konuda ne durumda diye merak ettim. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu’nu aradım. Şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de yılda 20 milyar adet plastik ambalaj tüketiliyor. 2030’da bu rakamın 30 milyara çıkacağı tahmin ediliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre plastik ambalaj atıklarının yüzde 55’i geri dönüştürülüyor. Bunlar içinde en büyük pay pet şişede. Çünkü pet şişeler geri dönüştüğünde elde edilen polyester hem iplik olarak tekstilde hem plastik sektöründe hem de elyaf endüstrisinde yoğun kullanılıyor ve talep görüyor. Dolayısıyla pet şişede dönüşüm oranını yüzde 85 olarak tahmin ediyoruz. Eğer depozito sistemi gelirse dönüşüm oranı yüzde 100’lere çıkacak.”
KADIN PATRONDAN HASSAS KOLEKSİYON
1955’te Hasan Cansız tarafından kurulan plaj giyim ve iç giyim markası Kom’un bugünlerde bütün iş stratejileri işte bu pet şişeleri ekonomiye dönüştürecek yatırımları artırmak üzerine kurulu. Şirketin ilk dönüm noktası 1970’lerin başında Amerikan iç giyim firması “Hollywood Vasserette” ile yaptığı anlaşma olmuş. Arkasından Avrupa’nın bütün ünlü markaları üretime gelmiş. Bugünlerde ise pandemi döneminde başlayan başka bir dönüşüm hamlesi var. 2021’de Hasan Cansız’ın vefatının ardından yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturan İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunu Ayşenur Cansız ile bu dönüşümü konuştuk. Diyor ki, “İplikten şezlonga uzanan tam entegre bir mayo üreticisiyiz. Makine dahil biz yapıyoruz. Pisa Tekstil olarak tüm aşamalarda varız.”
İşte bu entegre sistem Kom’un pet şişelerden göz alıcı mayolara uzanan hikâyesinde büyük şans.
DÖRT YIL ÖNCE BAŞLADI
Ayşenur Cansız’ın verdiği bilgilere göre şirketin ürün grubunun yüzde 90’ı sentetik elyaftan oluşuyor. Bu, pet şişeyle aynı malzeme, hammaddesi petrol olan bir ürün. Doğada bu kadar pet şişe atığı varken ekonomiye kazandırmak, aynı zamanda ekonomik bir avantaj da getiriyor. Bu nedenle Cansız ve ekibi 2019’da pet şişelerden üretilen geri dönüştürülebilir polyester elyaf kullanımına başlamış.
Cansız, “Ayrıca ileride naylon kumaş atıklarının toplanarak yeniden iplik üretiminde kullanılmasını hedefliyoruz. Bunun Ar-Ge’sini yürütüyoruz. Pisa Tekstil’in geri dönüşümlü iplikten ürettiği mayo kumaşı, toplam üretimimizin yüzde 15’ini oluşturuyor. Mayo ihracatımızın ise yaklaşık yüzde 20’si geri dönüşümlü ürünlerden oluşuyor” diyor.
BALIK AĞLARINDAN KAPSÜL KOLEKSİYON
Kom şimdilik, geri dönüşümlü iplikleri sadece mayo kumaşında kullanıyor. 2024’te ise iç çamaşırında da kullanacaklar. Yakın zamanda başlattıkları bir proje Ayşenur Cansız’ı çok heyecanlandırmış: “TURMEPA ile bir araya geldik. Plastik atık ve balık ağlarından kapsül koleksiyon hazırladık. Satılan her ürün, denizlerin iyiliği için TURMEPA’ya bağışlandı. Geri dönüştürülmüş mayolarımızla polyesterden yüzde 75 daha az karbondioksit emisyonu yaratılmasına ve daha düşük çevresel etkiye aracılık etmiş olduk. Üç yıllık planımızda GES, kimyasal geri kazanım ve su geri kazanım yatırımı gibi projeler var.”
KIZ ÇOCUKLARI İÇİN UZUN SOLUKLU ENSTİTÜ
Suna Kıraç’ın kızı İpek Kıraç’ın, Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında 2021 yılında hayata geçirdiği Suna’nın Kızları, deprem bölgesinde önemli işler yürütüyor. Bölgede kurulan Çocuk Yaşam Merkezleri’nin yanı sıra, Şanlıurfa’nın Giyimli Köyü’nde de bir Yaz Enstitüsü hayata geçirilmiş. Amaç başta kız öğrenciler olmak üzere köydeki çocuklara güvenli eğitim ortamı yaratmak.
Enstitüye 14-18 yaş arasındaki 40 kız çocuğu katılıyor. İşin güzel tarafı Giyimli Köyü’nden 20 kız çocuk ile İstanbul’dan 20 akranı birlikte öğrenecekler. Şanlıurfa ve İstanbul etaplarının ardından, mentorluk ve kooperatifleşme, iş hayatına geçiş programlarıyla bu öğrenme yolculuğuna devam edileceğini de belirtiyorlar.
12 ÖĞRENCİNİN DANİMARKA’YA BİLİM YOLCULUĞU
NOVO Nordisk 100’üncü yıl etkinlikleri kapsamında, farklı ülkelerden 100 liseli öğrenciyi Danimarka’nın Kopenhag şehrinde “Geleceğin Bilim İnsanları Kampı”nda ağırlıyor. Türkiye’den 12 gencin katılacağı kamp, ağustos ayının ikinci haftasında gerçekleşiyor. Bir hafta boyunca dünyanın dört bir yanından 100 lise öğrencisi özellikle STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) eğitimi odağı ile sağlık, sürdürülebilirlik ve son teknoloji bilim gibi konuları keşfetmek için bir araya gelecek.