Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2012 00:00
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, CNN International’da yayınlanan Marketplace Europe programına katılarak Richard Quest’in sorularını yanıtladı.
Quest’in
Euro Bölgesi’ndeki krizin Türkiye’deki etkilerine ilişkin sorusuna Sabancı, “Herşeyden önce,
Euro Bölgesi’nde yaşananlar önemli bir sorun. Hem ülkemiz hem de benim şirketim için. Avrupa ile ekonomik açıdan entegre olmuş durumdayız. Türkiye’nin ihracatının yüzde 47’si Avrupa Birliği’ne gidiyor. Bankalarımızın borçlanmalarının yüzde 75’i Avrupa bankalarından. Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 75’i yine AB’den geliyor. Yani bir bağımlılık var. Bu nedenle Avrupa’daki yavaşlama Türkiye için önemli bir meseledir” yanıtı verdi.
Performansta Euro’yu geçtik
2012’nin Türkiye için kritik bir yıl olduğunu kaydeden Sabancı, şöyle konuştu: “Altı ay önce seçilmiş bir parlamentomuz var. Öncelikli olarak yapılması gereken yeni bir anayasadır. Ekonomik açıdan da beklentimiz vergi reformudur. Türkiye’de AB’ye katılmak ve katılmamak konusunda iki cephe olduğu bir gerçektir. Bizim ekonomik performansımız Euro Bölgesi’ni geçti. Bu da Türkler için güven ve gurur kaynağı oldu. Ama bu uzun bir yol. Bu yolda biz çok şey verdik. Öncelikle, ekonomik olarak hali hazırda entegre haldeyiz. 1996’dan beri bir Gümrük Birliği içindeyiz. Onun dışında, her konuda çok fazla çalışma yapıldı.”
Birbirimizin parçasıyız
“Türkiye’deki karar vericilerin, AB’ye ülkenin tam üye olmayacağına yönündeki görüşleri” ile ilgili düşüncesine yönelik soruya ise Sabancı şu cevabı verdi: “Ben, buna katılmıyorum. Şartlar çok değişti. Mesela, İngiltere AB’nin tam üyesi mi? Evet. Ama modeli farklı. AB üyelerinin arasında da farklı modeller olabiliyor. Tam üye olabilirsiniz ancak farklı bir model uygulanabilir. Daha önce Türkiye’nin AB üyeliğinin, bir devrim değil bir evrim olduğunu söylemiştim. Biz, birbirimizin tarihinin bir parçasıyız. Birkaç yıl önce Financial Times’a bir makale yazmıştım. Orada, 700 yıllık bir tarihimizin olduğunu belirttim. Sevelim sevmeyelim, bazen de kavga edelim, tamam ama (Avrupa ve Türkiye olarak) birbirimizin tarihinin bir parçasıyız.”