Güncelleme Tarihi:
PERAKENDE sektörünü bir araya getiren Perakende Günleri 2016’ya Doğan Online ve hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in çağrısı damga vurdu. Hanzade Doğan Boyner, “Markalar bizi sadece bir online satış kanalı olarak değil aynı zamanda müşterileri ile etkin iletişim sağlayabilecekleri, dijital dönüşümü birlikte gerçekleştirebilecekleri bir kanal olarak görebilirler” diye konuştu.
SADECE SATIŞ KANALI DEĞİL
Hanzade Doğan Boyner, Soysal tarafından düzenlenen ve hepsiburada’nın ana sponsoru olduğu Perakende Günleri organizasyonunun ilk gününde bir konuşma yaptı. Hepsiburada’nın hem Türkiye’nin hem de bölgenin en büyük e-ticaret operasyonu olduğunu belirten Doğan Boyner, şunları söyledi: “Ayda 60 milyon kez ziyaret edilen ve müşterilerin 3 milyondan fazla tekil ürüne ulaşabildiği hepsiburada’yı perakende sektöründen ayrı konumlandırmıyoruz. Tam tersine hepsiburada’yı perakendenin kaldıracı, bir tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Markalar bizi sadece bir online satış kanalı olarak değil aynı zamanda müşterileri ile etkin iletişim sağlayabilecekleri, dijital dönüşümü birlikte gerçekleştirebilecekleri bir kanal olarak görebilirler. Platformumuzu müşterilerin ve markaların hayatını kolaylaştıran bir oyuncu ve sektör için değer yaratan fırsat alanı olarak konumlandırdık.”
7 BİNDEN FAZLA MARKA
Dijitalleşme konusunun büyük bir potansiyel taşıdığını ve Türkiye ekonomisinin önüne yeni fırsatlar çıkaracağını ifade eden Hanzade Doğan Boyner, hepsiburada olarak teknoloji ve altyapı yatırımları ile dijital dönüşümle ilgili birçok konuyu çözdüklerini belirtti. Hanzade Doğan Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında, sektörümüzde sinerji yarattığını düşündüğümüz Pazaryeri’ni hayata geçirdik. Perakende sektörü için birleştirici dönüşüm sağlayan bir iş modeli olarak kurguladığımız Pazaryeri’nde bugün 7 binden fazla markayı ve işletmeyi, milyonlarca potansiyel müşteri ile buluşturuyoruz.”Pazaryeri ile markaların dijital platformda kendilerini en iyi şekilde konumlandırmalarına yardımcı olduklarını söyleyen Hanzade Doğan Boyner, bunun için hepsiburada’nın tüm kabiliyetlerini markaların hizmetine sunduklarını ifade etti.
KENDİMİZE AİT KARGO VE ÖDEME ŞİRKETİMİZ DE VAR
HANZADE Doğan Boyner e-ticaret ekosistemini büyüten son dönemdeki yatırımlarını da paylaşarak şunları söyledi: “100 bin metrekare büyüklüğünde akıllı operasyon merkezimizi 2015 yılında hayata geçirdik. Operasyon merkezimizde, 1.2 milyon adet ürün depolanmış durumda. ‘Hepsiexpress’ adındaki yeni bir hizmete daha başlıyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini karşılamak amacıyla esnek teknoloji ve operasyon modeliyle eve teslimat şirketimizi kurduk. Platformlarımızla uyumlu çalışan, ödemleri kolaylaştıran ‘Hepsipay’ adlı yeni nesil güvenli ödeme çözümümüzü de bu yıl hizmete sunduk.”
DÖŞÜME SEYİRCİ KALAMAYIZ
HEPSİBURADA olarak sürekli yenilikler yaptıklarını belirten Hanzade Doğan Boyner, “Müşteri beklentileri ile yeni nesil teknolojiler perakende sektörünü değiştirmeye devam edecek ve hiçbirimiz bu dönüşüme seyirci kalamayız” diye konuştu.
YARA ALDIK AMA AYAKTAYIZ
BU yıl moderatörlüğünü Büşra Orakçıoğlu ve Hüsna Orakçıoğlu’nun yaptığı Perakende Günleri’nin açılış konuşmasını yapan Soysal Kurucusu Suat Soysal, “Büyük bir sektör bir araya geliyor ve tüm paydaşları ile sektör ile tedarikçileri burada bir arada bulunuyor. Bu yıl sadece çizikler almadık; yaralar, darbeler aldık ama bir şekilde ayaktayız. Güzel günlerimizi unutmadan, sadece yakınmak yerine güzel günler için çaba göstermeyi unutmamalıyız. En büyük gücümüzün kendimiz olduğunu unutmamalıyız. Hepimiz birbirimizle olmak, sohbet etmek ve coşkumuzu birlikte yaşamak için buradayız. İçeriği hazırlarken sektörümüze ‘daha fazla nasıl katkı sağlarız’ diye kendi içimizde çok tartıştık. Perakende Günleri’nde sizlere 17 oturum sunacağız. Bu oturumlarda dijitalle insan arasındaki, kapsayıcılıkla dışlayıcılık arasındaki ve online ile fiziksel arasındaki ilişkiyi ele aldık. Hazırlık amaçlı olarak bu yılki Perakende Günleri için B2B toplantılarımızı yaparken en zorlandığımız konu oldu. Yıl ortasına kadar her şey çok iyi gitti ama yılın ortasında yüzde 80’i katılmayacağını açıkladı. Ve bizler de yılmadan onlara gidip anlattık. Sonucunda da geçen senekinden daha fazla katılıma ulaştık. Bütün ayarlarımız şaştığı bir gerçek. Ancak her şeyi rağmen artık gösterge panelindeki ayarları düzeltmeliyiz. Karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak; bu mumları yakarken de en büyük enerjiyi ve desteği gençlerimizden aldığımızı unutmamalıyız” dedi.
AVM SAYISI 370 ADEDE ULAŞTI
MULTI Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya ‘Perakendenin Geleceği’ konulu konuşması ile perakende çarklarının döndüğü AVM’lerin ve pozitif büyüme hızını koruyacak perakendenin geleceğine projeksiyon tuttu. Kaya, şöyle devam etti: “Güçlü altyapımız sayesinde 2016’yı yüzde 3-3.5 civarında bir büyüme ile kapatacağımızı düşünüyoruz. Bugün Multi Turkey’e baktığımızda 14 AVM, 1 milyon m2 kiralanabilir alan, bin marka, 170 milyon ziyaretçi ve 2015’te de 5.6 milyar TL’lik cirodan söz edebiliriz. Perakende AVM’lerle birlikte büyüdü. Perakende mağazacılıkla büyüdü ve büyümeye devam edecek. 1995 yılında Türkiye’de 12 olan AVM sayısı bugün 370 adede ulaştı ve kiralanabilir alan da 10.5 milyon m2. Ciro endeksi geçen yıldan bu yıla yüzde 7.6 arttı ve üçüncü çeyrek bazında bakıldığındaysa yüzde 1.6’lık büyüme var. Multi Turkey’de ise ciro artışı 8.2. AVM’deki artış hızı devam edecek. Ancak daha küçük alanlı alışveriş merkezleri ile sürecek. İstanbul ve Ankara dışındaki büyük şehirlerde büyüme olacağını öngörüyoruz. Özellikle verimliliği artıracak yatırımlar ve sosyal hayatta çeşitlilik yaratacak konseptleri geliştirmek gerekiyor.”
TÜRKİYE’DE BÜYÜME KALİTESİ YÜKSELMELİ
PERAKENDE Günleri 2016’nın en çok dikkat çeken konuşmacılarından biri de dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu oldu. Dünyada en çok alıntı yapılan 20 ekonomistten biri olan ve Foreign Policy dergisinin ‘100 Global Düşünür’ listesinde yer alan Acemoğlu, dünya ve Türkiye ekonomisinde son durumu değerlendirdi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, “Bugün dünyanın ekonomik ve siyasi bir açıdan kritik bir noktasındayız. Bunları anlamak, bunlar hakkında geleceğe dönük planları doğru yapabilmek için kavramsal bir çerçeveye, yani teoriye ihtiyacımız var” dedi. Daron Acemoğlu, şöyle konuştu: “Bazılarının işi çok kolay, bazılarının işi çok zor. Kapsayıcı kurumlar büyümeye çok daha fazla yardım ediyor. Eğer dünyadaki uçurumları azaltmak istiyorsak, kapsayıcı yaklaşımı sergilemeliyiz. Dışlayıcı kurumlar altında çalışan ülkeler bir hata sonucu değildir. Bazı güç ve insanların ve şirketlerin güçlenmesine yardımcı oluyor. Ancak ülkenin gelişmesine yardımcı olmuyor.Türkiye ekonomisine baktığımızda, ABD ve AB ile kıyasladığımızda durum iyi değil. Türkiye’deki büyüme son 10 yıl içerisinde düşük kaliteli büyüme. Verimlilik artışı olmadan bir ülkenin kendi zenginliğinin artırması söz konusu değil. Başka nereden geliyor bu büyüme? Tamamen tüketimden geliyor. Tüketime giderek hız verilmesinden kaynaklanıyor büyüme. Ancak yatırım veya verimlikte artış yok. Cari açık ise bunun bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Düşük kaliteli büyüme uzun zaman devam edemeyecek. İşsizlik yüzde 10’un üzerinde. Enflasyon düşmüyor, cari açık düşmüyor. Düşük kaliteli büyüme uzun devam edemez, istikrarsızlık yaratıyor. Önemli adımlar geliyor. Global likidite azalacak, Türkiye-Afrika-Asya gibi yerlere giden para azalacak. Cari açığı olan bir ülkenin daha zor zamanları olacak. Bu nedenle bizim düşük kaliteli büyümemizi yüksek kaliteli büyüme yapmamız lazım. Türkiye’nin doğal kaynağı da var; ‘Genç bir iş dünyası’ var.”