Peki şimdi kim getirecek

BİR yanda online yemek siparişi pazarını ‘Yemeksepeti’ ile Türkiye’de domine eden Nevzat Aydın. Diğer yanda ‘Getir’ ile 10 dakikada market alışverişini kullanıcılarının kapısına teslim eden Nazım Salur. Türkiye’deki online sipariş pazarına damgasını vuran bu şirketler, deyim yerindeyse rekabet kılıçlarını çekerek, birbirlerinin alanlarına girmeye hazırlanıyor. Yeni dönemde, Getir yemek siparişi, Yemeksepeti ise market alışverişlerini kullanıcıların kapısına kadar götürecek. Kısacası kendi alanlarında başarılı olan iki şirket şimdi sıkı bir düelloya hazırlanıyor. Hatta ilk hamle geldi bile. Getir, uzun zamandan beri hazırlandığı yemek siparişi işi için ilk adımı geçen perşembe attı. ‘GetirYemek’ adındaki online yemek siparişi seçeneği İstanbul’daki kullanıcılara açıldı. Yemeksepeti ise ‘BanaBi’ markasıyla yoğun çalışmalarına devam ediyor. Kariyer sitelerine verdiği ilanlarla kurye ve market lojistiği odaklı çalışan arayan Yemeksepeti’nin tıpkı Getir gibi kişisel bakımdan, teknolojiye kadar birçok farklı kategoride alışveriş imkanı sunacak. Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın’ın Twitter’dan “Yemeksepeti Nisan’da market işine giriyormuş” paylaşımı ise şirketin ne zaman online market alışverişi işine gireceğini gösterdi. Peki iki şirket online sipariş pazarındaki yeni alanlarında nasıl hazırlanıyor? Avantajları neler? Dezavantajları neler?

BANABİ

Yemeksepeti’nin 2018 verilerine göre 11 milyon kullanıcısı bulunuyor. Geçen yıl 27 bin tekil restorandan 250 milyon porsiyon yemek siparişi verildi. Online market alışverişinde ‘BanaBi’ üzerinde çalışan şirket, yeni hizmetini nisanda kullanıcılara sunacak. Şirkete yakın kaynaklardan aldığımız bilgilere göre Yemeksepeti’nin market alışverişi seçeceği Yemeksepeti platformu üzerinde sunulacak. Market alışverişiyle Yemeksepeti ilkleri deneyecek. Bu ilklerin başında kendi kurye ekibiyle kendi depolarını yönetmesi geliyor. Daha önce ‘Vale’ adındaki servisle kurye yönetimi gerçekleştiren şirket, bu tecrübesini lojistik yönetimiyle daha geniş bir çapta yönetecek. Şirketin en büyük kozu ise marka bilinirliği. Buna ek olarak mobil uygulamasının yanı sıra web sitesinden hizmet vermesi artıları arasında. Ayrıca Yemeksepeti’nin, nakit ödemeleri de kabul etmesi şirketi rekabette öne çıkaracak.

GETİRYEMEK

İlk etapta 500’den fazla restoranla anlaşıldı. Bu restoranlar arasında lüks yeme-içme mekanlarının yanı sıra hızlı yemek zincirleri de olacak. Market alışverişi için kullanılan Getir uygulaması üzerinden yemek siparişi verilebiliyor. Kullanıcılar siparişi verdikten sonra restorana sipariş iletiliyor. Eş zamanlı olarak Getir kuryesi yola çıkıyor. Sipariş verilen yemek hazır olduğunda kurye yemeği teslim alıyor. Sonrasında ise teslimat gerçekleştiriliyor. Bu sayede hızlı bir yemek siparişi deneyimi amaçlanıyor. İlk etapta teslimat ücreti alınmıyor. GetirYemek’in eksilerinin başında sadece mobil uygulama üzerinden sipariş verilmesi geliyor. Diğer eksisi ise nakit veya yemek kartlarının geçmemesi. Ayrıca Getir ekibinin market alışverişi konusunda tecrübesi bulunsa da yemek siparişi çok farklı bir alan. Bu yüzden Getir’i önemli bir meydan okuma bekliyor. Getir’in sadece İstanbul’da tecrübeli olması şirketin diğer eksileri arasında.

KÜÇÜK BALIKLAR AVANTAJLI ÇIKAR MI?

ONLINE sipariş pazarının iki büyük oyuncu kıyasıya mücadeleye girerken bu rekabetin pazarın küçüklerini nasıl etkileyeceği sorusunu akıllara getirdi. Türkiye’ye yaklaşık 1 yıl önce giren İspanya merkezli ‘Glovo’ bunların başında geliyor. Hem market hem de yemek siparişi alan Glovo, sadece İstanbul’da hizmet veriyor. ‘Scotty’ ise motosiklet sahiplerinin yolculuk paylaşımı yapabilmesini sağlayan bir platform olarak yola çıktı. Artık yemek siparişi de teslim ediyor. Hatta kullanıcıdan kullanıcı paketlerin taşınmasını da sağlıyor. İki dev şirkete karşı online sipariş alanında bu iki genç şirketin ne yapacağı ise merak konusu.