OluÅŸturulma Tarihi: Mart 21, 2004 00:00
Oyakbank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, ‘‘Bizde fiziki olarak bir tane patron yok. Her şey bir kişinin iki dudağı arasında değil. Banka sahipliği konusunda getirilecek sınırlardan etkilenmemiz de söz konusu olmaz. Bu yapılmalı, bankalar sosyal güvenlik kurumuyla ayrışmalı’’ dedi.OYAKBANK'ta genel müdürlük koltuğunda henüz üç ayını dolduran Hakan Eminsoy, son dönemlerde gündeme gelen sahiplikle ilgili kısıtlamaların Oyakbank'ı etkilemesinin söz konusu olamayacağını söyledi. İştirakler konusunda da Oyakbank'ın bir sıkıntısı olmadığını belirten Eminsoy, ‘‘Oyakbank'ta hiçbir sanayi kuruluşunun hissesi yok, bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle’’ dedi.Oyakbank için ‘‘Burası tasarruf, mevduat ve
kredi bankası’’ diyen Eminsoy, Oyakbank'ın ‘‘patronsuz’’ banka olduğunu, bunun da işleyişte önemli farklılıklar getirdiğini kaydetti. Eminsoy, bunu şöyle anlattı:‘‘Burada fiziki olarak bir tane patron yok, yani öyle her şey bir kişinin iki dudağının arasında değil. Herkesin yetki ve sorumluluk alanları belli ve herkes yetkilerini kullanırken bunun sorumluluğunu da alıyor, yani ‘sordum cevaz aldım, sonra da yaptım' demeniz mümkün değil. Yetki ve sorumluluk birlikte gidiyor. Aslında olması gereken de bu.’’Eminsoy, ‘‘Oyakbank sadece askerin bankası değil, 2 milyon müşterinin içinde 140 bin kişiden söz ediyoruz’’ vurgusunu yaptı.ASKERİN TEK GÜVENCESİ DEĞİLOyak’ın asker kökenli 140 bin kişiye aylık nema ödediğini ancak yapısının ve işleyişinin diğer sosyal yardım kurumlarından farklı olduğunu savunan Eminsoy, şunları söyledi:‘‘Türkiye'de askeri yapının sosyal güvencesini Emekli Sandığı karşılıyor. Oyak ise ek olarak kurulmuş, yine emekli sandığı gibi prim esasına dayalı işleyen ama Emekli Sandığı gibi çalışmayan bir kurum. Oyak bir yardımlaşma kurumu ama işleyişi farklı. Üyelerimiz emekli olduğunda birikimlerinin hepsini alabilir ya da yarısını alıp yarısını bırakabilir. Almadığı birikimlerinin karşılığında Oyak'tan nema alıyor ama bunun güvencesi yok. Üyelerimiz Oyak ne üretirse gelirin dağılımından o kadar pay alıyor, zarar ederse alamaz. Bu bankanın Oyak'ta meydana gelebilecek her herhangi bir olumsuz durumdan dolayı bir yükümlülüğü yok, askerin yegane güvencesi burası değil, Emekli Sandığı var.’’AYRIŞMA OLMALIİştirakler konusunda da Oyakbank'ın bir sıkıntısı olmadığını söyleyen Eminsoy, ‘‘Bilançomuzda Oyak Renault hissesi yok. Bilançomuzda sadece mali iştirakler var. Oyakbank'ta hiçbir sanayi şirketinin hissesi yok, böyle bir problem bugün de yok, geçmişte de yoktu’’ diye konuştu. Bu yöndeki düzenlemeleri doğru bulan Eminsoy, ‘‘Bankacılık Türkiye'de icat olmuş bir şey değil, öncülüğü Amerika ve Avrupa yapıyor’’ diyerek, şunları söyledi: ‘‘Onlar da geçmişte benzer sorunlar yaşamış ve doğruyu bulmuşlar. Sanayi şirketleri ile bankaların ayrışması, sosyal güvenlik kuruluşları, dernekler ile bankaların ayrışması gibi. Türkiye'de de yapılmalı. Aksi halde in çık, in çık bir bankacılık yaşarız.’’Bankacılık sektöründe hassasiyet hálá sürüyorBANKACILIKTA yapılan bir dizi düzenlemeye karşın yeniden yapılanmanın henüz tamamlanmadığını belirten Hakan Eminsoy, ‘‘Problemin henüz tam olarak çözüldüğüne inanmıyorum. Mevduat alıp Hazine bonosuna yatırırsanız problem görünmeyebilir ama Demirbank örneğini de hatırlamakta yarar var’’ diye konuştu. Bankalardaki devlet iç borçlanma kağıtlarının arttığı, vade yapısının uzamadığı, Türkiye'nin borcunun azalmadığı gibi bazı noktalara dikkat çeken Eminsoy, bunları hassasiyet göstergesi olarak tanımladı. Bunun yanı sıra bankalar arasında da yoğun rekabet dönemine girildini belirten Eminsoy, ‘‘Ticari faaliyet gösteren bankalara bakıyorsunuz 25'inin de kredi kartı var, hepsi bireysel kredi veriyor, hepsi kurumsal kredi veriyor. Benzer bir rekabet faiz iyimserliğinden dolayı Hazine bonosunda var. Bu aynı maliyet ve mevduat yapısında sürdürülebilir bir yapı değil’’ diye konuştu.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bazı gelişmeleri önceden görebileceğini savunan Eminsoy, değerlendirmenin hep bankaların mali tabloları üzerinden yapıldığını, bunun da sağlıklı olmadığını vurguladı. El konulan bankaların faturasının kalan bankalara ve millete çıktığını dile getiren Eminsoy, ‘‘Gidenler fatura ödemiyor, onun faturası bana, sana çıkıyor’’ dedi. BDDK'nın piyasa ile daha iç içe olması gerektiğini söyleyen Eminsoy, ‘‘BDDK şu anda reaktif yani bir olay oluyor ondan sonra tepki veriyor, oysa daha proaktif olması lazım, geçmiş zaten geçmiş, önemli olan anında müdahale edebilmek’’ diye konuştu.Yargı kararları yabancıları ürkütüyorHAKAN Eminsoy, Türkiye'de bankacılık sektöründe birleşmelerin ya da yabancı satın alımlarının hemen beklenmemesi görüşünde. ‘‘Türkiye'de birleşme kültürü yok, geçmişte gelen teklifleri kabul etmeyen banka patronları hálá yabancıların aynı değeri biçmesini bekliyor’’ diyen Eminsoy, şöyle konuştu: ‘‘Ancak büyük bankaları yabancıların alması yapılarından dolayı çok kolay değil, bunlar sorunlu birleşmeler olur. Sorunsuz olsun dediğiniz zaman da boyut küçülüyor, yabancılar da o zaman 'Böyle bir banka alacağıma sıfırdan kurarım daha iyi' diye düşünüyor. ‘‘Ayrıca yargı kararları da yabancıları ürkütüyor.’’Eminsoy, HSBC'nin Fon'dan satın aldığı Demirbank'a ilişkin alınan son karara dikkat çekti. Eminsoy, İmar Bankası için de, ‘‘Bizim bile aklımız almıyorken, onların aklı hiç almıyor’’ dedi.En ücra köşede askeri birliklerde varızOYAK'ın 220 bin üyesi bulunduğunu ve Oyakbank'ın 140 bin kişiye maaş ödemesi yaptığını belirten Hakan Eminsoy, bunun için de ikişer kişinin çalıştığı 80 uydu şubeleri bulunduğunu belirtti. Eminsoy, ‘‘Türkiye'nin en ücra köşelerinde, askeri birliklerin için de varız, oralar başka bankaların pek hevesli olmadığı yerler’’ derken, PTT ile anlaşma yapmalarına rağmen uydu şube uygulamasını devam ettireceklerini belirtti.Ziraat'i özelleştirmeyi ne konuşalım ne uğraşalımKAMU bankalarının özelleştirilmesinin pratikte imkansız olduğunu savunan Hakan Eminsoy'un bu konuda görüşleri şöyle: ‘‘Ancak daha verimli hale getirilmeleri söz konusu olabilir. Özelleştirme beklentisini yüksek tutmamak, hatta bunun için de çaba harcamamak lazım. Şimdi bir Ziraat'in özelleştirilmesi, imkansız ne bunu konuşalım, ne de uğraşalım. Kamudan şikayet edenler bu bankaları alacak mı, alır mı? Sistemin tamamanının özelleşmesi de düşünülemez, ancak bu bankalara aktiflerinin bir kısmını satma imkanı verilebilir ya da kurduğu altyapıyı paylaşıma açabilir.’’63 trilyon net kárımız var, 300 şubeye koşuyoruzOYAKBANK'ın 2003 yılını vergi öncesinde 110.1, vergi sonrasında ise 63 trilyon lira net kár ile kapattığını açıklayan Hakan Eminsoy, aktif büyüklüğünün 4.5 katrilyon liraya, özkaynaklarının ise 529 trilyon liraya ulaştığını belirtti. Bankanın aktif yapısının yüzde 55-60'ının kredilerden oluştuğunu kaydeden Eminsoy, bunun yarısının ticari yarısının da bireysel kredilerden oluştuğunu belirtti. Bankanın Hazine bonosu oranın yüzde 25-30'ları geçmediğini, 2002 sonunda da bu oranın yüzde 27 olduğunu belirten Eminsoy, ‘‘Kárlılığı gittikçe artan bir bankayız, bir önceki yıl 42 trilyon lira net kárımız vardı. Serbest sermayemizin oranı yüzde 19'larda, dönem kárı getirisi yüzde 12’’ dedi. ‘‘Büyemeye devam eden bir bankayız’’ diyen Eminsoy, halen 270 olan şube sayısının bu yıl 300'lere ulaşacağını ve fiziki olarak büyük bir banka olma hedefinde olduklarını kaydetti.20 bin
Euro'luk güvence yeterliOYAKBANK mudilerinin profilini ‘‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve küçük mevduat sahibi’’ olarak çizen Eminsoy, bu arada mevduat güvencesine iliÅŸkin olarak da ‘‘50 milyar liralık bir güvence çok yüksek bir rakam. Avrupa ve ABD ortalamasının çok üstünde’’ dedi. Bu rakamın oralarda 20 bin Euro seviyesinde olduÄŸunu belirten Eminsoy, ‘‘Biz de olması gereken de budur’’ diye konuÅŸtu.Hakan Eminsoy kimdirSEKTÖRÃœN en genç genel müdürlerinden biri olan Hakan Eminsoy 1963 doÄŸumlu. 1985 yılında BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Ä°ÅŸletme Bölümü'nden mezun olan Eminsoy, iÅŸ hayatına Arthur Andersen & Co'da baÅŸladı. Bu ÅŸirketin Ä°stanbul ve Londra ofislerinde çalışan Eminsoy, 1989 yılında geçtiÄŸi Finansbank Grubu'nda üst düzey çeÅŸitli görevlerin yanı sıra Finans Leasing ve Finans Yatırım'ın genel müdürlüğü, Fiba Bank Yönetim Kurulu Murahhas üyeliÄŸi de yaptı. 2002'de Oyak Portföy Yönetimi Genel Müdürü olarak Oyak Grubu'na geçen Eminsoy, 2003 yılı sonunda Oyakbank Genel Müdürü oldu.Â
button