Güncelleme Tarihi:
Son dönemde sosyal medyada sıkça yer alan ve ilgi çeken gerçek nesnelere benzeyen pastalar paylaşılıyor. Ünlü bir markanın terliği, tost makinesi, içinde çiçeğiyle bir saksı, hatta tuvalet kağıdı gibi nesnelerin yanı sıra Angelina Merkel, Trump, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gibi siyasetçilerin, Bob Marley, John Lennon gibi ünlü isimlerin büst gibi pastaları tıklanma rekorları kırıyor. İşte bu pastalar Tuba Geçkil’in elinden çıkan eserleri.
Bu işe 8 yıldır emek veren Tuba Geçkil ile ilham veren ve aynı zamanda lezzetli yolculuğunu konuştuk.
Tuba Geçkil, oğlunun bir oyuncağını önüne alarak yaptığı pastayla başladığı yolculukta Red Rose Cake adlı bir marka kurdu; pastaları şimdi neredeyse tüm dünyada tıklanma rekorları kırıyor. Geçkil, “Bu pastalarla herkes mutlu olur” diyor.
MİLLİ TAKIM ŞEFİ
Aynı zamanda Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Milli Takım Şefi de olan Geçkil, bugüne kadar katıldığı yarışmalarda birçok madalya aldı, Türkiye’yi temsil etti.
Almanya’da 4 yılda bir düzenlenen dünyanın prestijli aşçılık yarışmalarından IKA Culinary Olympics’te de 4 altın ve 1 gümüş madalya kazandı. Pandemi öncesinde dünyanın farklı ülkelerine pastacılık konusunda ders vermeye, fuarlara katılmaya giden Tuba Geçkil, şu günlerde online eğitimlerine de devam ediyor.
Tuba Geçkil sorularımızı yanıtladı:
- İnsan sizin pastalarınızı kesip yemeğe kıyamaz!
Bunu çok duyuyorum. Pastalarımın lezzeti de çok güzel.
Doğru. Aslında uzun zamandır yapıyorum bu pastaları. Pastaların fotoğraflarını da paylaşıyordum. Ancak pastaları keserek video çekince bu çok ilgi gördü. Herkes pastanın dışı kadar içini de merak ediyor. Ve sanırım pastaları ilk gördüklerinde pasta olduğuna kimse inanamıyor, pastaları kesmek iyi bir fikirmiş.
- Nasıl başladı sizin pastacılık maceranız?
Pastacılığa oğlum sayesinde başladım. Oğlumun oyuncağını karşıma alıp keklerimi, ganaşlarımı aldım. Ben başladığımda çok malzeme yoktu, bıçakla şeker hamurunu kremalarla tamamlayarak oğluma bir pasta yaptım. Çok uğraştım. O dönem için çok güzel oldu. 3D kek oldu diyebilirim. O dönemde bu tarz pasta yapan yoktu. Önce arkadaş grupları ve akrabalar arasında yayıldı pastalarım. Kendimi geliştirmeye odaklandım. Pastanelerde bulunan pastalara benzemiyordu yaptıklarım. İnsanlara farklı geliyordu. Pasta olduğuna inanmıyorlardı.
İLK DÖNEMDE HEVESİM KIRILMIŞTI
- Doğrusu yenilebilir gibi gelmiyor ilk anda…
Haklısınız. Aslında ilk dönemlerde hevesim kırıldı. Sipariş alamıyordum. Normal pasta yap diyordu herkes bana.
- Ne demeli sizin pastalarınız için?
Realistik pasta tasarımcısıyım ben. Ben hep realistik pasta yapmak istiyordum. Mutlu değildim herkesin yaptıklarını yapmaktan.
- Nasıl açıldı yolunuz?
Pastacılığa başlamıştım. Markamı kurmuştum. Talebe göre yapıyordum ama aklımda hep realistik pastalar yapmak vardı. Bir müşterim benzetme bir yüz çalışması istedi. O akşam onu zorlanarak çıkardım. Fena değildi, onun akabinde benzer pastalar yapmaya başladım. Ünlülerin benzetmelerini yaparak sosyal medyadan paylaştım. Tam boy insan modellemeye kadar gittim.
- Tanıtım yaptınız değil mi?
Facebook’tan paylaştım. Bana yayınladığım fotolarla birlikte eğitim istekleri gelmeye başladı. Ve yolum açıldı. Şu anda zamanımın büyük çoğunluğu pastacı yetiştirerek geçiriyorum.
8 yıl önce kendi kendime başladım ama sonrasında kendimi geliştirmek için çok eğitim aldım. Kendimi hep geliştirdim. Malzemeler yoktu Türkiye’de, son dönemde her şey çok gelişti. Yurtdışında şeflerle ortak çalışmalar yaptım. İstanbul’da kendim de eğitim veriyorum. Pandemi döneminde de online eğitimlere devam ettim. 7 yıldır binlerce öğrenciye eğtitm verdim.
- Pasta siparişleri de almaya devam değil mi?
Evet ama özel işleri yapıyorum. Realist pastaları hazırlamak kendimi bulduğum bir alan. Bazen yorgunluğa rağmen pasta hazırlamaya devam ediyorum. Pastayı görünce yorgunluğu unutuyorum.
- Aynı zamanda ciddi bir kariyer yaptınız. Milli Takım’a girdiniz…
Bu benim için büyük onur ve mutluluk. Harika bir ekibimiz var. Almanya’da 4 madalya kazandık. Milli Takım Şefi ve takım kaptanı olarak daha çok güzel işler yapacağımızı düşünüyorum.
- Meyveler, eşyalar, büstler…Ne size ilham veriyor?
Yolda yürürken gördüğün bir tabela, internette gördüğüm bir fotoğraf, beni ne etkiliyorsa onun hemen ekran fotoğraflarını çekiyorum. Küçük notlar tutuyorum. Uygun zamanımda onun pastasını hazırlıyorum.
Görsel sanatlara ilgim hep vardı. İlkokulda hep resim yapardım. Bir dönem yağlıboya ve suluboya resim yapıyordum hatta sergi açtım ama ben tek boyuttan 3 boyuta geçmek istiyordum. Yaptığım resmi evimde alçılarla boyutlandırmıştım 20 yıl önce. Alçıdan da veya farklı malzemelerden de yapabilirim.
- Sizin gibi sıfırdan yola çıkanlara ne dersiniz?
Sevdiğiniz işi yapın derim. Ben çok uğraştım. Malzemesiz günlerim oldu ama vazgeçmedim. Aslında ilk yol aldığımda da Türkiye’den ilgi görmedim. Şu an baktığımda bu işin Türkiye’de de anlaşılması ve ilgi görmesi beni çok mutlu ediyor. Ben bize başvuran, bu konuda eğtitm almak isteyenleri alt seviyeden üst seviyeye kadar destekliyorum. Bu işi yalnızca hobi olarak öğrenmek isteyenlere de kafesini açıp satış yapmak isteyenlere de kapım açık. Ve hep şunu düşünüyorum, bu iş insanları mutlu ediyor. Çok sevdiğiniz birine onun en sevdiği şeyi pasta şeklinde hediye ettiğinizde kesinlikle mutlu olur. Bizim işimiz mutluluk garantili.