Güncelleme Tarihi:
Sarıyer'de doğan ve 8 şubeli bir ‘fırın-kafe-restoran’ zincirine dönüşen Paşafırını, şube sayısını 2014 sonuna kadar 50’ye yükseltecek. Paşafırını’nın, güçlü bir ‘Ar-Ge’si ve çoğu ‘reçete’ niteliğinde 700’e yakın ürünü var.
YABANCILARIN ve bazı holding patronlarının büyük yatırımlar yaptığı ‘yiyecek içecek restoran’ işinde İstanbul’da geleneksel ve modern çizgiler taşıyan markalar öne çıkıyor. 1995’te, Sarıyer’de, liseden itibaren arkadaş olan iki kafadarın kurduğu Paşafırını, ekmekler, kurabiyeler, kekler, yaş pastalar, sütlü ve şerbetli tatlılar satıyor. Yakın zamanda franchising vermeye başlayan ve 8 şubeli bir zincire dönüşen Paşafırını, 2014 sonuna kadar 50 şubeli bir zincir olacak. Güçlü bir Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) birimi de kuran markanın çatısı altında çoğu reçete niteliğinde 700’ye yakın ürün satılıyor. Paşafırını’nın kurucuları Nedim Kaya ve Umut Ercan şöyle anlatıyorlar öykülerini:
OKULU BIRAKIP GİRİŞİMCİ OLDUK
· Ben Nedim Kaya 1973 İstanbul doğumluyum. Sarıyer’de büyüdüm. Babam 1955’te Giresun’dan İstanbul’a gelmiş bir inşaatçıydı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği okurken, para kazanmaya ve ticarete merak sardım ve okulu bıraktım. Umut Ercan ile lisede sınıf arkadaşıydık ve beraber her yaz; kafelerde, restoranlarda çalışırdık. Ben de Umut Ercan. 1974 Berlin doğumluyum. Annem ve babam Almanya’da işçiydiler. Emekli oldular, döndük. Ben de okulu bıraktım ve Nedim ile birlikte ticarete atıldım.
SERMAYE, ÇAY PARTİLERİNDEN
· Biz liseden itibaren her hafta sonu çay partileri düzenlerdik. Namımız alıp yürümüştü. Özel okulların çaylarını ve yıl sonu partilerini organize ederek bayağı para biriktirdik. İlk sermayemizi öyle yaptık. Hatta ilk pastane açtığımızda, üniversitedeydik ve 200 bin dolar birikmiş paramızla işe başladık. Partileri Tarabya Oteli’nin en üst katında bir de Night Clup’te yapardık.
İLK ÖNCE KORNER AÇTIK
· 1993’te, waffle, kumpir korner’ı açarak başladık yiyecek işine. Sonra Sarıyer’de bir fırın yangın çıktığı için kapanmıştı ve aslında yerin sahipleri tekrar fırına da vermek istemiyordu. Klasik bir fırın olmayacağını anlatarak ikna ettik. Ailelerimizde kim varsa; ‘sakın girmeyin, işi bilmiyorsunuz’ dediler. Aklımızdaki fırın, pasta, kafe konseptinin tutacağına inanıyorduk. Ekmekler, yaş pastalar, kurabiyeler, şerbetli tatlılar yapıyorduk. Sonra, Fransa ve Almanya’da fuarlara da giderek çağdaş ürünler de ekledik.
BÜYÜKLERİN DESTEĞİ
· Paşafırını adı da, bir dönem bölgemizdeki birçok ‘Askeriye’ye ürün veriyor olmamızdan çıktı. Gerçekten de paşalarımız bizim lezzetimizi çok sevdiler. Ayrıca biz işimizi geliştirirken bize destek destek olan sanayici büyüklerimiz de oldu. Elit Çikolata’nın sahibi Tanıl Küçük (Eski İSO Başykanı), Melodi Çikolata’nın sahibi Ender Başar yol gösterdiler. Biz de işimizde yeni ürünler geliştirmek için Ar-Ge kültürü oluşturduk. Şu an Sarıyer’in eski geleneksel Sarıyer Kol Böreği de var, yeni lezzetler olarak geliştirdiğimiz yaş pastalarımız da.Yaklaşık 700 ürünümüz var. 150 yeni ürün üzerinde de çalışıyoruz. Başarımızın sırrı, daima tezgahta olmamızdır.
160 kişilik istihdamımız var, ‘askılı ekmek’ devam ediyor
PAŞAFIRINI Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kaya, “Doğrudan çalışanımız 160 kişi. İmalathanemiz 700 metrekare kapalı alana sahip ve çok yakında 1200 metrekareye çıkarıyoruz. Katkı maddeleri ve donmuş ürün kullanmıyoruz. Tüm malzemeyi kendimiz doğal yöntemlerle üretiyoruz. Koç Üniversitesi öğrencileri ile başlattığımız ‘askılı ekmek’ projesi de devam ediyor. Bir müşteri iki ekmek alıp üç ekmek parası verebiliyor ve biz onun adına bir ekmeği askıya koyuyoruz. Ekmek alamayacak olan muhtaçlar geliyor ve ekmeği onlara veriyoruz” diyor.
Yargıtay onaylı ‘iş tatili’ fuarı
‘İŞ Tatili’ konseptiyle yeni bir satış modeline imza atan Dosso Dossi Fashion Show’un ‘özgün bir iş modeli’ olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararıyla teyit edildi. Klasik tekstil fuarlarının beklenen verimi göstermemesinden yola çıktıklarını ifade eden Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, “Sistemle organizasyonlarda alıcılara her şey dahil lüks bir tatil yapma fırsatı da sunuyoruz” dedi.
KasapDöner 8’inci restoranını açtı
S’ ARITAŞ A.Ş. tarafından 5 milyon liralık marka yatırımı ile hayata geçirilen KasapDöner, 8’inci restoranını açtı. Geçen haftasonu faaliyete başlayan Ortaköy ve Esenyurt’taki franchise şubeleriyle bayileşme sürecini de hızlandıran KasapDöner, yıl sonuna kadar önsözleşmesini tamamladığı noktalarla birlikte şube sayısını 20’ye ulaştıracak. 2014’de lokanta sayısını 34’e ulaştırmak isteyen KasapDöner yöneticileri, yurtdışından da yüksek talepler geldiğiğini belirterek, “Türk dönerini en iyi şekilde dünya genelinde de temsil etmeye hazırız. Lokantalarımızın aylık ortalama cirosu 234 bin TL’ye yükselmiş durumda” diyor.
5 kadından 1.2 tonluk baklava
YAKLAŞIK 4 yıldır Maltepe’de 5 kadın çalışan ile hizmet veren ‘Nurcan Hanım Ev Tatlıları’ ikinci şubesini açmaya hazırlanıyor. Pendik veya Kadıköy’de ikinci mağazalarını açacaklarını ifade eden Nurcan Hanım Ev Tatlıları sahibi Nurcan Keresteci, özellikle bayramlarda yoğunluğun arttığını belirtti. Keresteci, “Bu bayram yaklaşık 300 tepsi baklava siparişi aldık. 1200 kilo baklava satışı olacak. Ev usülü ve katkı maddesi kullanmadan üretim yapıyoruz. Üretimin göz önünde olması müşterileri memnun ediyor” dedi. Bankalar ve şirketlere de baklava tedarik ettiklerini söyleyen Keresteci, internet üzerinden de sipariş alımlarına başlanacağını söyledi.
Özel tasarımlı ‘kral’ yatağı
İSVEÇ’li yatak üreticilerinden Hästens, 3 ay için özel bir tasarım yaptı. Hästens’in Platinum Check Limited Edition koleksiyonunda, 160 saatte tamamen el ile üretilen sınırlı sayıdaki özel yataklar, 1 Eylül – 25 Aralık tarihleri arasında satılacak. Yatakların kraliyet aileleri ve dolar milyarderleri tarafından tercih edildiğini kaydeden yetkililer, “Yataklar yaklaşık 7 bin Euro’ya alınabiliyor. Sertliğinden rengine, ölçüsünden yüksekliğine yataklarda kişiye özel üretim yapılabiliyor” dedi.