Paratoner ve istinat duvarıyız hiçbir zemini kaydırmıyoruz

TÜRKİYE İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Türkiye’de kriz ağır sonuçlar vermiyor, krizin olumsuz sonuçlarını hissettirmiyorsa, bu yapılan insiyatifler sayesindedir. İş Bankası birkaç neslin emeğiyle kıt kanaat bir araya getirilmiş bu ülkenin sermayesini, acun kararlarla heba etmek lüksüne asla sahip olamaz. Muhataplarının ve iş ortaklarının doğrularını daima gözetme zorunda olduğu mecburiyetini yüreğinde hisseder. Biz bu ülkeye hizmet diyoruz. Yeri geliyor bu ülkenin paratoneri oluyoruz, yeri geliyor bu ülkenin istinat duvarı oluyoruz ve hiçbir zemini kaydırmıyoruz” diye konuştu. Bali, ‘işler nasıl olacak’ sorusuna ise, tribünden cevap vermeyip, oyunun içinde olduklarının farkında olduğunu vurguladı.

Ülkeye hizmet ediyoruz

İş Bankası’nın Dünya Gazetesi ile ortaklaşa düzenlediği İş’le Buluşmalar’ın Malatya’da düzenlenen toplantısının açılış konuşmasını yapan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, şunları söyledi: “Bu yıl ilk üç çeyrek itibariyle İş Bankası, nakti kredilerini tek haneli enflasyon olan ülkede yüzde 33 oranında arttırdı. Ticari kredilerini yüzde 50’nin üzerinde bir oranda arttırdı. 3 çeyrekte toplam 20 milyar lirayı aşkın plasman yapmış durumdayız. Bu orta ölçekli bir bankanın kredi hacminden daha büyük bir rakamdır. En fazla kredi veren bir banka olarak tüketimi özendiren satın alma ya da geri ödeme gücü olmayan alanlar da değil ticarete üretime dayanan istihdam sağlıyorsanız bunları yaparken sorunsuz kredi sağlıyorsanız muhataplarınıza iş ortaklarınıza problem yaratmayan tarzda ve kalitede çalışıyorsanız buna bu ülkeye hizmet denir.”

Sessiz sedasız yapılandırma

13 bini aşkın, toplamda 1.3 milyar lirayı aşan krediyi ödemesiz dönem veya vade uzatımı yöntemiyle sessiz sedasız yapılandırdıklarını anlatan Adnan Bali, “Yolda işi bozulana, ödemesi aksayana, herhangi bir konuda projeksiyonu bozulana da sonuna kadar sahip çıkıp mevcut devam işlerde de yapıcı yaklaşımlarla ödemeleri belli problemlere düşmüş müşterilerle sesiz sedasız kredi yapılandırmalar yapıp işlerimizi paralel yönetiyoruz” diye konuştu.

Şube açmaya devam

Bu konjonktürde yurt dışında, Avrupa’daki bankalarının beşinci şubesini açtıklarını kaydeden Adnan Bali, şöyle konuştu: “Erbil’de şube, Mısır’da temsilcilik açıyor başka piyasaları hedefliyoruz. Ülkemizde şube açmaya ve istihdama devam ederken 1000’inci şubemizi krizin en ağır koşullarında Lehman Brothers battıktan sonra açtık. Değişik noktalarda işten çıkarmaların yaşandığı o dönemde şube açmaya devam ettiğimiz gibi, 2 bin 500 civarında istihdam sağladık.”

Tribünde değiliz

“İşler nasıl olacak diye bize soru sorulduğunda soruya tribünden cevap vermiyoruz” diyen Adnan Bali, şöyle devam etti: “Çünkü oyunun içindeyiz. Oyuna etkisi olan bir oyuncuyuz. Bizim ölçeğimizde bir oyuncunun işler nasıl olacak sorusuna cevabı ‘işler iyi olacak’ şeklinde ve iyi olması için de gerekeni yapmak şartıyla gerek yeni işlerimizi geliştirirken gerekse ortaya çıkan problemlere çözüm yaratmaya çalışırken, çözüm aratmaya çalışırken bu anlayışla ilerliyoruz.”

Bir grubun değil ülkenin  beyt-ül malı

TÜRKİYE İş Bankası’nın belirli bir sermaye grubunun bankası olmadığını dile getiren Adnan Bali, “İş Bankası, bir anlamda kamunun malıdır. Kamuya açık hisseleri borsalarda işlem görmesi olarak değil, ondan daha geniş bir kavramla kamuya açıktır. Bu ülkenin başka bir manada beyt-ül malıdır ve İş Bankası beyt-ül malına zarar gelmemesi için herkes gözünü sakındığı gibi sakınmalıdır” diye konuştu.

Malatya’da 6’ncı şube açılıyor

İŞ Bankası’nın 80 yıldır piyasada olduğunu vurgulayan Adnan Bali, şu bilgileri verdi: “1931 yılında ilk şubemizi açmışız. Bugün 5 şubemizle en fazla şube ağına sahip olma özelliğimizle Malatya’da da faaliyet gösteriyoruz. 6’ncı şubemizi de açacağız. Varlığımız sadece bankacılık fonksiyonlarına yönelik değil, Malatya’da 1937 yılında bez ve kumaş fabrikasının açılmasına sermaye koyarak bu gelişme ve değişmeye o günlerde katkı vermişiz. 2011 Mayıs ayında 81 İlde 81 Orman projesinin bir ayağını da Malatya da gerçekleştirip 20 hektarlık alana 25 bin fidan diktik.”

Tarıma dayalı sanayi gelişecek

MALATYA Valisi Ulvi Saran, Malatya’nın Kayseri ve Gaziantep’ten sonra kalkınma potansiyeli ve sanayi üretiminde üçüncü büyük il olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Malatya, Türkiye’nin en hızlı sanayileşen illerinden birtanesi oldu. Malatya, hayvancılık yönünden, tarım potansiyeli yönünden kayısısı ile çok önemli bir üretim merkezi olduğu gibi bugün Türkiye’de doğudaki en önemli hayvancılık atağını başlattı. Toplam hayvancılık yatırımları tahsis ettiğimiz 20 bin dönüm mera arazilerinin ortaya çıkaracağı 20 bin büyükbaş hayvan kapasitesi ile Malatya en öncü il konumunda. Malatya’ya tarıma dayalı sanayinin gelişi söz konusu olacak. 13’ün büyük hayvancılık işletmelerine yer tahsis ettik.”

Amacımız yatırım göçü vermemek

MALATYA Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Dünyada ülke olarak ekonomide güçlü bir yerde değilseniz dünya siyasetinde de söz sahibi olmanız mümkün değil. Eğer ekonominiz güçlü değilse kültürel hayatta da sosyal hayatta da başarılı olma şansını o kadar düşün anlamına geliyor. Yerel düzeyde de baktığımızda ekonominin önemi ortaya çıkıyor” dedi. Malatya’nın gerçekten bölgenin önemli illerinden biri olduğunu kaydeden Çakır, şunları anlattı: “Göç hareketliliği açısından baktığımız zaman Malatya yıllık 25-30 bin göç alır, göç verir durumda. Bu da gerçekten önemli bir rakam, bizim amacımız özellikle yatırımcı göçünü vermemek. Malatya yaşanılabilirlik sırasında 28’nci sırada. Son dönemlerde Malatya’daki gelişmeler ekonomik anlamda organize sanayi bölgelerinde inanılmaz bir ivme kazandı.”

100 milyon dolar yatırım çektik

MALATYA Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, “Malatya şu anda 1. Organize Sanayi Bölgesi, 2. Organize Sanayi Bölgesi, Darende’de kurulan Organize Sanayi Bölgesi ile Akçadağ’da kurulan Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile hizmet veriyoruz. Teşvik bölgesinde olmamız nedeniyle çok ciddi yatırımcı talebiyle karşı karşıyayız. Ancak yeterli yerimiz yoktu. Şimdi 1’inci OSB ile 2’nci OSB toplamından daha büyük bir alan olan 12 bin 500 dönümlük alanı Malatya’da yatırım yapacak sanayicilerimizin hizmetine sunduk” diye konuştu. Malatya’nın sanayide büyümesi için 1’inci OSB bölgesinin yeterli olmayacağını bildiklerini dile getiren Erkoç, şöyle konuştu: “Teşvik bölgesi olmamız nedeniyle 2 OSB’nin bize yetmediğini gördük. Buradaki 10 firmamızın yatırım tutarı 100 milyon dolar. Bu da Malatya için atılan büyük bir adımdır. 2’nci OSB yaptığı yatırımlarla 16 bin kişiyi istihdam ediyor. Bu sayı 20 bine çıkacaktır.”
Üçüncü OSB ile ilgili 2 bin dönüm üzerinde şahıs arazisinin bulunduğunu söyleyen Erkoç, “1800 dönümlük alanda şahıs arazisi olamadığını gördük ve çok hızlı bir şekilde parsel ve ada çalışmalarını bitirdik. Yaklaşık 55 parsel çalışması bitirildi. Önümüzdeki günlerde bu parsellerin dağıtımına başlanacak. Malatya, tekstil ağırlıklı daha sonra gıda geliyor. Kayısıdan daha fazla istifade edemiyoruz en kısa zamanda kayısıyla 1 milyar dolar girdi sağlanması gerekiyor. 82 ülkeye kayısı ihracatı yapıyoruz” diye konuştu.

Ortaklık kültürü, riski paylaşmaktır

RÖNESANS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, gelişmenin, büyümenin önündeki engelin finansman değil, eğitim ve teknoloji olduğunu kaydederek, şunları anlattı: “Farklılık yaratmanın yolu eğitimden geçer. İyi okullara gittiğim için bu farklılıkları yarattım ve eğitime öncelik verelim diyorum. Biz aile prensibi olarak hiçbir zaman ortaklığa sıcak bakmadık. Ortaklık kültürü riskleri paylaşmaktır. Ne kadar çok ortaklık varsa o kadar çok şey öğreniyorsunuz.”

İlk amaç kâr ve büyüme olmamalı

LC Waikiki markasıyla öne çıkan Tema Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, şunları söyledi: “İşletmeler de birer canlı gibidir. Canlının ilk amacı ayakta kalmaktır. Yaşamını sürdürmektir. Daha sonra refah ve konforu düşünür. İşletmenin de ilk amacı kâr ve büyüme olmaması gerekiyor. Bugün Türkiye’deki işletmelerin yaşına baktığımızda ortalama 8 yaş. Yani 8 yaşta maalesef işletmelerimiz yok oluyor. Üçüncü nesile geçen şirket sayısı yüzde 8’i geçmiyor. Asırlık şirketlerde 30’lu 40’lı rakamları zor buluyoruz. Bir Asya ülkesine baktığımızda 300 yıllık, 400 yılık şirketleri görüyoruz.”

Londra ve Paris yokken Malatya vardı, sokağın eğitimine önem verelim

ÇALIK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, en önemli gücün şehirlerin insan gücü olduğunu ifade ederek, “Bu insan gücünün de gelişmişliği ya da bu gelişmişliği sağlayabilmesi için eğitim önemlidir. Bir şehrin nereye gideceğini görmek istiyorsanız bugünki eğitim sistemine bakmanız gerekir. Bu eğitim, okuldaki eğitim değil sokaktaki eğitim, eğitimi bir bütün olarak ele almak, şehir kültürü olarak ele almak lazım” diye konuştu. Londra yokken, Paris yokken New York yokken Malatya’nın var olduğunu hatırlatan Çalık, Malatya’nın dünyada Paris’ten New York’tan Londra’dan daha önemli bir şehir olacağına inandığını söyledi.