Güncelleme Tarihi:
Josh Zumbrun'un The Wall Street Journal Türkiye'de yayımlanan haberinde, bireylerin gelirler düzeyleriyle, yaşam süreleri arasındaki ilişki üzerinde duruluyor. Para belki aşkı satın alamayabilir ancak görünen o ki yılları satın alabiliyor. Bosworth verileri Michigan Üniversitesi'nin Sağlık ve Emeklilik Çalışmaları bölümünün yaptığı bir anketten elde etti. Ankette 26 bin Amerikalının sağlık ve yaşam süresi inceleniyor. Anket aynı kişiyi her iki yılda bir izlediğinden önem taşıyor. Uzun vadeli çalışmalar kategorisine giren bu anket ile kişilerin yaşamları takip ediliyor.
ZENGİNLERİN YAŞAM BEKLENTESİ DAHA UZUN
İyi haber her gelirden erkeklerin yaşam süreleri uzuyor. Ancak zenginler için yaşam beklentisi fakir oranlara kıyasla daha hızlı artıyor. Elde edilen verilerden ortaya çıkan bazı detaylar ise şöyle. 1940 yılında doğmuş bir kişiye baktığımızda kariyer hayatının orta noktası 1980'li yıllarda bu kişinin geliri kendi yaş grubu içerisinde yüzde 10'luk üst noktada. Bu kişi 55 yaşına geldiğinde 34.9 yıl daha yani 89.9 yaşına kadar yaşaması bekleniyor. Bu, benzer kariyer yolunu takip etmiş olan 1920 doğumlu kişinin yaşam beklentisinden 6 yıl daha fazla.
EN YOKSUL YÜZDE 10'LUK DİLİMDE BULUNANLAR
Yüzde 10'luk en yoksullar gurubu içerisinde bulunan erkeklerin 24 yıl daha fazla yaşaması bekleniyor. Bu, 1920 yılında doğmuş olanların yaşam beklentisinden yalnızca 1.5 yıl daha fazla. Hikaye kadınlar için daha farklı. Tüm gelir kategorilerinden 1920 ve 1940 yıllarında doğmuş olan kadınlar erkeklerden daha fazla yaşıyor. Kadınlar için yaşam süresi ve gelir trendleri daha da dikkat çekici. 1940'lı yıllarda doğmuş en zenginler kategorisindeki kadınlar daha uzun yaşarken yüzde 40'lık en fakirler grubundaki kadınların yaşam süresi bir önceki nesle kıyasla geriliyor.
DÜŞÜK GELİRLİ KADINLARDA SİGARA İÇENLER DAHA ÇOK
Bosworth konuyla ilgili yaptığı yorumda, "Verilerin sonucuna baktığımızda yaşam artık kadınlar için hızla iyileşmiyor. Sigara içmek bunların bir nedeni olarak duruyor. Sigara içmek, düşük gelirli kadınlar arasında daha yaygın bir durum." dedi. Bosworth'ın bulguları Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan Hilary Waldron araştırmasını da içeriyor. Bu araştırmada gelir ile yaşam süresi arasındaki etkileşimin gittikçe genişlemesi ele alınıyor.
YAŞAM BEKLENTİSİ AKTÜERYAL HESAPLAMALARDA
Yaşam beklentisi üzerinde çalışma yapan araştırmacılar tahminleri için aktüeryal hesaplamalar kullanıyor. Bunun da nedeni kesin gelirlerin araştırma konusu tüm nesillerin yaşamlarını yitirinceye kadar bilinememesi. Bosworth nüfus yaşlandıkça Sosyal Güvenlik sistemini dengede tutulması yönündeki genel öneriyi—emeklilik yaşını yükseltmek—değerlendirmek için Tüketici Finansal Koruma Bürosu'ndan Kathleen Burke ile birlikte verileri analiz etti. Bosworth yorumunda, "Diplerde bulunan kişilerin yaşam beklentisinde bir artış görülmemesi durumunda bu kişiler Sosyal Güvenlik ödemelerinde gerçek düşüşe maruz kalacak. Bu ödemeleri daha az süre alacak." diyor.
EMEKLİLİK YAŞI VE SOSYAL GÜVENLİKTEN YARARLANMA
Yukarıdaki örneği dikkate alırsak. 1920 yılında doğup 65 yaşında emekli olmuş bir kişi Sosyal Güvenlik'ten 19 yıl yararlanabilecek. Onun, 1940 yılında doğmuş ve 67 yaşında emekli olmuş oğlu ise 24 yıl faydalanacak. Evet, daha geç emekli oluyor ancak daha uzun yaşıyor. Bu diplerdeki kadın ve erkekler için ise geçerli değil. Eğer emeklilik yaşı yükseltilirse bu kategorideki kişiler Sosyal Güvenlik'ten daha kısa süre yararlanacak ve yaşam süreleri de uzamayacak.