OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 22, 2003 00:00
Türkiye’de sermaye hareketlerine vergi uygulamanın imkansız olduğunu söyleyen Devlet Bakanı Ali Babacan, ‘‘Öyle bir vergiyi düşünmüyoruz. Türkiye'ye isteyen istediği gibi girer, yatırım yapar ve çıkar ’’ dedi.Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye gibi bir ülkede sermaye hareketlerine vergi uygulamanın imkansız olduğunu belirterek, ‘‘Öyle bir vergiyi uygulamayı düşünmüyoruz. Türkiye'ye isteyen istediği gibi girer, yatırım yapar ve çıkar. Biz karar alırken resmi verilere bakıyoruz’’ dedi.Avrupa Birliği (AB) Uyum Politikası konulu toplantı için Roma'da bulunan Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Hürriyet'e verdiği özel röportajda Türkiye'nin iç ve dış politikasını değerlendirerek ‘‘Artık demode olan ‘devalüasyon' ve ‘kriz' kelimelerini Türkçe sözlükten çıkarttık. Sıra enflasyon kelimesine geldi’’ dedi.Hükümetin daha birinci yılını doldurmadan siyaset ve ekonomi alanında çok büyük işler becerdiğini söyleyen Ali Babacan,
döviz kurlarının yükselmesi ve kayıt dışı sermaye hareketlerine vergi koyma ile ilgili gündemdeki sıcak konulara da açıklık getirdi.AB, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ile ilişkileri ve geleceğini de anlatan Devlet Bakanı ‘‘Kendimizi 28 AB ülkesinden biri olarak görmeye hem onlar hem de biz başladık’’ değerlendirmesinde bulundu.Babacan son zamanlarda artan sermaye hareketlerine vergi beklentileri için sorulan soruya şöyle yanıt verdi:‘‘Şimdi özel sektör kayıt dışı ithalat yapılıyor. Malın onda birini gösterip ithalat yapıyorlar. Türkiye için ciddi bir kayıp bu. İstatistik yok doğru dürüst. Dolayısıyla hangi döviz hareketinden hangi cari ölçümlerden söz ediyorsunuz. Sermaye hareketleri ne derece yansıyor? Türkiye gibi bir ülkede sermaye hareketlerine vergi koymak imkansız. Öyle bir vergiyi uygulamayı düşünmüyoruz. Türkiye'ye isteyen istediği gibi girer yatırım yapar ve çıkar. Biz karar alırken resmi verilere bakıyoruz. Mütemadiyen masa başında karar alan bir hükümet değiliz. Zaten bunun için başarılıyız.’’ Babacan, Türkiye'nin dövizde dalgalanma politikası uyguladığını hatırlatarak, son haftalarda üzerinde konuşulan devalüasyonun Türkiye'de gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtti.‘‘Dalgalı kur politikasında devalüasyon denen şey olmaz’’ diyen Babacan, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:‘‘Devalüasyon nedir? 2001 Şubatı'nda, 1994'ün 5 Nisan'ında yaşanan krizdir. TL'ye değer kaybettirmektir. İsteyerek yapılan bir eylemdir. Bu nedenle dalgalı kurda böyle bir şey yaşanmaz. Türkiye'de devalüasyon olmaz. Ne olur? TL değer kaybeder, değer kazanır.Bu
Dolar ile
Euro arasında da oluyor. Bakın son iki yıldır Euro ile Dolar arasında kur farkı O.80 ile 1.19 arasında gidip geliyor. Sonra bir ayda yüzde üçlere dörtlere, beÅŸlere ulaÅŸan deÄŸiÅŸiklikler oldu. Hiç müdahale yapılmadan dalgalanıyor. Aşırı bir dalgalanmada zaten Merkez Bankası zaten gerekli zamanlarda gerekli müdahalelerini yapıyor. Mayıs'tan bu yana Merkez Bankası 9 milyar doların üzerinde para aldı. Aslında ‘dalgalı kur' da yanlış ifade. Ekonomi Ä°ngilizcesi ‘floating', yani ‘yüzen' kurdur. Aheste yüzerek seyretmek. Dalgalı diyince akla kötü ÅŸeyler çaÄŸrıştırıyor. BoÄŸulacakmış gibi geliyor. Ben bu deyimi sevmiyor ve tercih etmiyorum.’’Onlarla kredi için deÄŸil ‘güven ‘ için çalışıyoruzDünya Bankası ve IMF gibi kuruluÅŸlarla para veya kredi için çalışmadıklarını söyleyen Devlet Bakanı Ali Babacan, ÅŸunları ekledi: ‘‘ÖrneÄŸin, Dünya Bankası'nda üç senede 4.5 milyar dolar kredi alacağız. Oysa borcumuz 100 milyar dolar. Biz bu kuruluÅŸlarla verdikleri kredi için çalışmıyoruz. Zaten IMF ve Dünya Bankası’yla bir daha kredili iÅŸlemlere girmek de istemiyoruz. 2004 yılında bu kuruluÅŸlara oturup hangi formatla çalışacağımızı da saptayacağız. Bu kuruluÅŸlara, bizim uyguladığımız ekonomik programlara bir akreditasyon vazifesi gördürmek. Kısacası programımızın Dünya Bankası, IMF ve AB tarafından desteklenen ve doÄŸru bulunan bir program olduÄŸunu göstermeye yarıyor. Böylece güven oluÅŸuyor. Dış piyasalarda bu faktör bizim için önemli’’ Krizi sildik sıra enflasyondaHazine’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'de ‘kriz', ‘devalüasyon' gibi kelimeleri sözlükten ve hayattan sildiklerini, sırasının ‘enflasyon' kelimesine geldiÄŸini söyledi. Babacan bu konuda şöyle konuÅŸtu:‘‘Kriz ve devalüasyon artık bizim ekonomimizde yer almıyor. Bunları artık gömdük, sözlükten çıkarttık. Kriz ve devalüasyon sözcükleri artık bizim ekonomimizde yer almıyor.’’IMF ile bilgilerimizi birleÅŸtiriyoruz, iyi oluyorTürkiye ile IMF'nin iliÅŸkilerinin oldukça iyi devam ettiÄŸini söyleyen Devlet Bakanı Ali Babacan, şöyle konuÅŸtu: ‘‘Gözden geçirme çalışmaları medyaya aşırı yansımıyor. Mümkün olduÄŸu kadar çalışma grubu ile yürütüyoruz. BittiÄŸinde açıklamayı yapıyoruz. IMF bu uygulamayı benimsedi. Ya onlar bizi ikna ediyor ya da biz onları ikna ediyoruz. Yanlış olduÄŸunu bile bile hiçbir ÅŸey yapmıyoruz. Washington'dan oturup reçete yazmakla bu iÅŸler olmaz. IMF kendi kendine bir çalışma yapıp da getirip bunu uygulayın demesi olmaz. Buna hep karşı olduk. Biz Türkiye'yi iyi tanıyoruz. IMF'nin de uluslararası deneyimi var. Ä°yi ve kötü tecrübeleri var. Uluslararası bilge ve tecrübe ile Türkiye bilgisini birleÅŸtirdiÄŸiniz zaman iyi oluyor’’AB ile nikah yakın diyebilirimHazine’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'de iÅŸlerin deÄŸiÅŸtiÄŸini uygulamalarla iÅŸler hale getirmenin baÅŸarılması halinde, Avrupa BirliÄŸi’ne tam üyelik müzakereleri için Türkiye'nin önünün açılacağını söyledi. Babacan, ‘‘AB’ye tam üyelik için Ev ödevimizi iyi yapmamız gerekiyor. Türkiye doÄŸru yönetimle doÄŸru ellerde attığı adımlarla potansiyeli bizi Avrupa BirliÄŸi'ne taşımakta. Nikah yakındır diyebilirim’’ dedi.Â
button