Pandemiye rağmen yatırımlar sürdü

OTOMOTİV sektörü için zorlu geçen 2020 yılının ardından Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) yıl geneli verilerini açıkladı. Pandemi etkileri altında başlayan ve süren yılda özellikle Avrupa pazarlarının daralmasıyla birlikte otomotiv ihracatı da geçtiğimiz yıllara göre gerileme gösterdi. Buna karşın Türkiye ihracatı içerisindeki liderlik konumunu korumayı başaran otomotiv sektörü 2020 yılını 26 milyar dolarlık ihracat rakamı ile kapattı ve toplam ihracatta yüzde 15’lik pay elde etti. Her ne kadar Volkswagen gibi önemli bir marka Türkiye’deki yatırımından vazgeçmiş olsa da birçok global markanın devam eden Türkiye yatırımları pandemiye rağmen 2020’de otomotive can verdi. Bu sayede otomotiv sektörünün yarattığı istihdam da arttı. Buna karşın yüzde 27 düşen ihracat ile doğru orantılı olarak üretim adetlerinde bir önceki yıla oranla yüzde 11’lik bir gerileme kendisini gösterdi. Otomotiv sanayisinin 2020 yılı kapasite kullanım oranı ise yüzde 65 olarak gerçekleşti.

İHRACAT ARTACAK

Zorlu geçen 2020 yılının ardından ise global ekonomilerde büyüme hedefleri kendisini gösteriyor. Gerçekleştirilen basın toplantısında hem Türkiye hem de dünya otomotiv pazarı beklentilerini ve öngörülerini paylaşan OSD Başkanı Haydar Yenigün, dünyada ve Avrupa’da büyüme beklentisini vurgulayarak, “Avrupa otomotiv sektöründe 2019’dan 2020 Ocak ayına kadar yaşanan büyük gerilemenin ardından bu yıl büyüme beklentisi hakim. Bu büyümenin yaklaşık yüzde 16 olacağı öngörülüyor. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’daki gelişim, otomotiv ihracatına yüzde 16’nın üzerinde etki edecektir” şeklinde konuştu.

BÜYÜME BEKLENTİSİ

Ekonomik büyüme beklentisine de dikkat çeken Yenigün sözlerine şöyle devam etti: “2020 yılında Çin’in ikinci yarıdaki gelişmesi dışında hiçbir ülkede ilerleme yok. Türkiye, bu ülkeler arasında en az geri gidenlerden. Yüzde 13’lere varan küçülmelere bakıldığında ülkemiz adına bu çok çok olumlu bir durum. 2021’de büyük oranda artıya geçme beklentileri var. Türkiye için yüzde 2.9 ve sonraki yılda yüzde 3.2’lik bir büyüme beklentisi var. Ben bu rakamların bir miktar daha yukarıda olacağını tahmin ediyorum.”

‘VW KARARI POLİTİK DEĞİL’

ALMAN üretici Volkswagen’in çok konuşulan Türkiye’deki şirketini tasfiyeye alması kararı ile ilgili de yorum yapan OSD Başkanı Yenigün şöyle konuştu: “VW’nin bu kararlarının altında yatan şey; Passat’ın yeni bir modelinin diğer markası ile birlikte Manisa’da 300 bin adetlik üretileceği yönündeydi. Ancak o yeni model yatırımından vazgeçti. Yani, adetten feragat edecekler pandemi nedeniyle, çünkü öyle bir pazar olmayacağını öngörüyorlar. Bu kararla birlikte 1 milyar Euro’luk bir kâr elde etmeyi ve elektrikli yatırımlarına yönelmeyi hedefliyorlar. Pandemi sürecinde kayıplara bakıldığında bir karardan dolayı 1 milyar Euro kâr etmek oldukça önemlidir. Dolayısıyla ben çok şaşırmadım o karara. Bu kararın politik olduğu yönündeki yorumlara ise katılmıyorum. Diess’in ilk yazdığı bir mektup vardı geçen sene başında çıkan, ‘Çin kominizmle yönetiliyor dolayısıyla ben Çin’de üretim yapmak istemiyorum diyen bir ülke var mı? O zaman onu demediği gibi Türkiye için de diyemez’ diyordu o yazısında.”

2021’DE YATIRIMLAR DEVAM EDECEK

OSD üyelerinden birinin çok büyük bir yatırım ile ilgili teşvik aldığını ve bunun bugüne kadar Türkiye’de yapılmış en büyük, en yüksek adette, en yüksek yatırım değerinde bir proje olduğunu vurgulayan Haydar Yenigün, “Bir üyemizin de B segmenti bir SUV ile alakalı projeleri, yatırımları var. Bunların devam edeceğini öngörüyorum. Hatta bunu sadece otomotiv ana sanayi yatırımı değil, yan sanayi, batarya ya da yeni elektrifikasyon kalemlerinden yapılacak olan yatırımlar olacağını da öngörüyorum” şeklinde konuştu.

ELEKTRİFİKASYON KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR

TÜRKİYE otomotiv sanayisinde 2020 yılında hem kapasite arttırımı hem de yeni model yatırımlarının dikkat çektiğini vurgulayan Haydar Yenigün, “477 milyon dolarlık bir yatırım dikkat çekiyor. Bu rakam 1 milyon seviyesine ulaşılan 2017 yılında 479 milyon dolardı. Bu da yatırımların pandemiye rağmen Türkiye’deki yatırımların hızını ortaya koyuyor. Elektrifikasyon dönüşümü de kritik. Bu konuda markalar önemli adımlar atıyor. Bugün bir marka batarya üreticisi olmadığı halde kendisi batarya fabrikası kuruyor. Bunu yapabilecek kapasitede bir yan sanayimiz var. Türkiye’deki otomotiv sektörünün en kuvvetli elementlerinden bir tanesi tedarik sanayii, gerçekten çok çok kuvvetli ve artık icraatları ve ismi Türkiye’nin sınırlarını çoktan geçmiş durumda. Ancak yıkıcı teknolojiler ile dönüşen otomotiv sektöründe geri kalmamak adına hem ana sanayide hem de yan sanayide elektrifikasyon adına hızlı adımlar atılması gerekiyor” dedi.

‘ROBOTLAR İNSAN OLMADAN İŞE YARAMAZ’

GELİŞEN otomason sistemleri ve pandemi koşullarından üretimin hızlanması için robotlara geçme görüşü ile ilgili de yorum yapan Yenigün, “90’larda 3 bin kişi ile çalışan ve yüzde 0 otomasyona sahip olan bir firma şu anda yüzde 70 otomasyon seviyesine rağmen 12 bin 500 kişi. Otomotivde hem istihdam hem de çalışanların kalibresi her geçen gün artıyor. Elbette otomasyon çok önemli ancak yapay zekâya rağmen robotlar onları yönetecek kalifiye çalışanlar olmadan tek başına bir işe yaramaz” diye konuştu.

1 MİLYAR EURO’LUK İHRACAT GELİRİ

MERCEDES-Benz Türk, 2020 sonu itibarıyla Türkiye’deki faaliyetleri için toplamda 1.3 milyar Euro’yu aşkın yatırım değerine ulaşan Mercedes-Benz Türk, pandeminin etkisine rağmen otobüs ihracatından 422 milyon Euro, kamyon ihracatından 479 milyon Euro, Ar-Ge ve diğer alanlardaki hizmet ihracatından da 41 milyon Euro’yu aşkın gelir elde etti. Marka, 2020 yılında yaklaşık 1 milyar Euro’luk ihracat gelirine ulaşarak Türkiye ekonomisine katkısını sürdürdü. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; “2021 ‘de şehirlerarası otobüs ve kamyon pazarlarındaki liderliğimizi üretim, ihracat ve AR-GE alanlarında sürdürmek öncelikli hedefimiz” dedi.

ELEKTRİKLİ DÖNÜŞÜM

OTOMOTİV üreticileri mobilite şirketlerine dönüşmeye devam ediyor. Renault, açıkladığı ‘Renaulution’ stratejisi ile elektrifikasyon adımlarını açıkladı. 5 yıllık planını duyuran marka teknoloji, enerji ve servis hizmetleri markasına dönüştüğünü duyurdu. Yapılan açıklamaya göre: “2025 yılına kadar 14 ana model piyasaya sürecek olan Renault, bunların 7’sini tamamen elektrikli, diğer 7 aracı ise C ve D segmentinde üretecek. Tüm yeni modeller elektrikli veya hibrit versiyonlara sahip olacak.” Marka, elektrikli Renault 5 Prototip’i de tanıttı. Model, markanın zamansız başarılarından birini modern ve tamamen elektrikli bir şekilde geleceğe taşıyor.

SUV’A YENİ SOLUK BIGSTER CONCEPT

DACIA-Lada iş biriminin yeni ürünü Bigster oldu. Romen üretici, Duster’ın ardından yepyeni bir SUV ile otomobil severlerin karşısında. Avrupa perakende pazarının en çok satılan SUV’u Duster’ın ağabeyi yeni konsept Bigster görücüye çıktı. Bugüne kadar 7 milyon adetlik satışa ulaşan markadan yapılan açıklamaya göre, “4.6 metrelik boya sahip olan ‘Bigster Concept’ Dacia’nın SUV segmentini erişilebilir kılma başarısını devam ettirmeyi hedefliyor. Bununla birlikte modelin hem alternatif enerji hem de hibrit motorlarla sunulabilecek olması, Dacia’nın değişen regülasyonlara uyumlu olması ve tüketici beklentilerine kusursuz bir şekilde cevap verebilmesini sağlayacak.”