P&G: Küstahlığı bıraktık
Güncelleme Tarihi:
Nurten ERK
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2004 01:51
Deterjandan bebek bezine kadar 300 değişik markayla cirosu 50 milyar doları aşan Procter & Gamble'nin CEO'su Alan G. Lafley, "En büyük tehlike, geçmişteki başarının rehavetine kapılmak" dedi. P&G Pazarlama Başkanı Jim Stengel de, "Artık 'en iyi biziz' küstahlığını bıraktık. Patronumuz tüketici" diye konuştu.
YILLIK cirosu 50 milyar doları aşan tüketici ürünleri devi Procter & Gamble (P&G), ürettiği birçok üründe pazar lideri olmanın getirdiği "küstah tavrını" artık bıraktığını açıkladı. Deterjandan bebek bezine, kozmetikten patates cipsine 300 markayı bünyesinde barındıran P&G'nin CEO'su Alan G. Lafley "Geleceği şekillendirirken önümüzdeki en büyük engel, geçmişteki başarılarımızdan rehavete kapılmak olacaktır" dedi.
P&G Global Pazarlama Başkanı Jim Stengel ise "Biz küstahlığı bıraktık. P&G olarak en büyüğüyüz, en iyiyiz tavrımızın yavaş yavaş doğru olmadığını hissediyoruz. Patronumuz tüketicidir" diye konuştu.
'BEN BİLİRİM'İ BIRAKTIK
Cincinnati'de P&G'nin değişik ülkelerdeki şirketlerinin buluş ve yeniliklerinin tüm P&G ile paylaşıldığı "Flashpoint" toplantısında konuşan Jim Stengel, P&G marka kimliği için şirket içinde yapılan araştırmalar sonunda ortaya çıkan kritik tablonun P&G'de bu değişimin yaşanmasına yol açtığını vurguladı. Jim Stengel, "Liderliğin getirdiği 'ben bilirim'den vazgeçtik. Herkes birşeyler diyordu, demek ki bir bildikleri var diyoruz. En tehlikeli noktalardan biri 'herşeyi ben bilirim' noktasına gelmek. Bundan artık vazgeçtik" diye konuştu.
TÜKETİCİ CUMHURİYETİ
Değişen dış şartlara bağlı olarak tüketiciye yaklaşım ve tüketicilerin beklentilerinin ülkeden ülkeye değişebildiğini söyleyen Jim Stengel, "Patronumuz tüketicidir. Biz 'Tüketici Cumhuriyeti'ne çoktan girdik. Merkezimiz tüketici" dedi. Tüketicilerin birçok değişik kanaldan günde 3 bin ayrı mesaj aldığına dikkat çeken Jim Stengel, "Müşteri seçme gücüne sahip ve bu gücü kullanıyor" yorumunu yaptı.
Tüketici Cumhuriyeti kavramının en güzel örneğinin 1985'te Coca-Cola'da yaşandığını belirten Jim Stengel, şöyle konuştu: "Yenilenen Coca-Cola'nın raflara girmesinin hemen ardından Coca-Cola'ya 40 bin telefon geldi. 40 bin tüketici aynı anda yenilenen Coca-Cola'ya 'hayır' dedi. Coca-Cola yenileniyor diye daha önce yapılan anketlerde kimse buna karşı çıkmamıştı. Ama yeni Coca-Cola çıkınca eskisinin raflardan kaldırılmasına itiraz oldu."
KARAR YEREL YÖNETİCİLERİN
P&G'de geliştirilen fikirlerin yüzde 20'si dışardan gelirken şimdi bu oranın yüzde 35'lere çıktığını söyleyen Alan G. Lafley, "Bu oranın yüzde 50'leri aşacağına inanıyorum" dedi. Yeni ürünlerle ilgili kararları yerel organizasyon liderlerine bıraktıklarını ve onlara merkezden destek verdiklerini söyleyen Lafley, şöyle konuştu: "Gözümüzü dışarıda açıp faydalı bilgileri, işbirliği ya da ortaklıklarla başkalarından da alabiliriz. Alçakgönüllüğü bulmak için ürünlerimizden memnun olmayan bir tüketiciyle 15 dakika geçirmek yeterli. Tüketicinin patronumuz olduğuna inanıyorum. Tüketici Cumhuriyeti'nde tüketicinin seçme hakkı ve gücü var. Şirketin kazanmadaki ilk stratejisi buna odaklanmak olmalı. Değişim önümüzdeki yıllarda daha hızlı ve daha kompleks olacak. Önümüzde üç seçeneğimiz var. Direnmek, adapte olmak ya da önde olup değişime liderlik yapmak. Buluşlar bizde varsa tamam deyip içerdekilerle yetinmeyeceğiz. Dışardan gelecek yeni buluşlara da açığız."
Tehlikeli noktayı gördü
1999-2000 yılında yeni bütün ürünleri aynı anda piyasaya sunan P&G, yeniden yapılanmayı da aynı döneme denk getirince pazarda sorun yaşamış ve borsada hisseleri değer kaybetmiş. P&G'nin bunun üzerine şirket içinde yaptırdığı araştırma ise P&G'nin "Çalışanların, liderliğin verdiği güvenle herşeyi bilirim noktasına gelmesinin şirketi tehlikeli bir noktaya çektiğini" ortaya koymuş.
51.4 milyar dolar cironun 5.5 milyar doları reklama
2004 cirosu 51.4 milyar dolar civarında olan P&G'nin faaliyet gösterdiği 160 ülkedeki reklam harcaması 5.5 milyar dolar. 160 ülkede ürünleri satılan şirketin 80 ülkede yerel organizasyonu bulunuyor. Dünyadaki tüketiciler günde yaklaşık 30 milyon kez P&G ürünlerini seçiyor. Yaklaşık günde 2 milyar kez bu ürünleri kullanıyor. 1882'de ilk markalı sabunu üreten şirketin ABD'de Cincinnati'de 7 araştırma merkezi var. Genel merkezdeki 14 bin çalışanın ise 9 bini Ar-ge'de görevli. P&G'nin dünyadaki toplam çalışan sayısı ise 110 bin.
Dünyanın en başarılı marka yaratan ve marka geliştiren şirketlerinden biri olan P&G'nin elinde satış değeri 1 milyar doların üzerinde olan bir düzineden fazla markası bulunuyor.
Karpat: İşleri üçe katladık Türkiye'de yatırıma devam
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı ve P&G Türkiye'nin ilk Türk Genel Müdürü Saffet Karpat, 1987'den beri Türkiye pazarında olan ve geçtiğimiz günlerde 200 milyon dolarlık yeni fabrikasını devreye alan P&G'nin Türkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceğini söyledi.
P&G'nin Türkiye'de iş hacmini son 10 yılda üç misli artırdığını belirten Saffet Karpat, "İçinde bulunduğumuz sektörler yılda yüzde 5 ile yüzde 15 arasında büyüme gösteriyor" dedi. AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesi halinde büyümenin süreceğini hatırlatan Karpat, bu büyümeye paralel gelişecek yeni kategorilere bağlı olarak kapasite artırımının gündeme gelebileceğini belirtti. P&G'nin ABD'deki genel merkezinde gerçekleştirilen "Flashpoint" toplantılarında P&G'nin diğer ülkelerde geliştirilen ve başarılı olan yönetim ve ürün seçeneklerini birarada görme şansı bulduklarını belirten Saffet Karpat, "Bunlar arasından bazılarını aynen, bazıları da Türkiye koşullarına uygulayarak alabiliyoruz" dedi. Karpat, 300 markası bulunan P&G'nin Türkiye'de 20 markası bulunduğunu hatırlatarak, gelişen ihtiyaç ve talebe göre yeni markaların ve yeni buluşların Türkiye'ye gelebileceğini söyledi.
Türkiye'nin 42 bin bakkallık 'KAN' projesini Ruslar sevdi
ABD'nin Cincinnati kentinde bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Flashpoint’e bu yıl P&G'nin 80 ülkedeki organizasyonundan üst düzey 2000 yönetici katıldı. Herkesin kendi şirketindeki gelişmeleri, buluşları, yeni ürünleri, deneyimlerini ve tüketici eğilimlerini paylaştığı Flashpoint etkinliklerinde Türkiye P&G, bir yıldır başarıyla uygulanan "Kaliteli Alışveriş Noktası (KAN)" programının sunumunu yaptı. KAN, Türkiye'de küçük ve orta ölçekli marketlerden alışveriş yapan tüketicilere düzenli ve keyifli bir alışveriş ortamı sunmayı, market sahiplerinin profesyonel perakendecilikle tanıştırmayı hedefliyor. Türkiye'de 42 bin bakkal ve süpermarketin dahil olduğu program, Rusya, Mısır Romanya, Hindistan, Orta Asya ülkeleri ve Kafkasya, Latin Amerika ülkelerinin büyük ilgisini çekti. Türkiye, P&G'nin diğer ülkelerdeki şirketlerine KAN programını kendi ülkelerinde uygulayabilmeleri için destek veriyor.
P&G'nin Türkiye'de hangi markaları var?
1987 yılında Türk tüketicisiyle tanışan P&G'nin Türkiye'de pazarlanan markaları ise şunlar: "Ace, Alo, Ariel, Blendax, Herbal Esssences, Pantene, Rejoice, Koleston, New Wave, Wellaflex, Alldays, Orkid, Max Factor, Prima, İpana, Pringles."
P&G Global Pazarlama Başkanı Jim Stengel ise "Biz küstahlığı bıraktık. P&G olarak en büyüğüyüz, en iyiyiz tavrımızın yavaş yavaş doğru olmadığını hissediyoruz. Patronumuz tüketicidir" diye konuştu.
'BEN BİLİRİM'İ BIRAKTIK
Cincinnati'de P&G'nin değişik ülkelerdeki şirketlerinin buluş ve yeniliklerinin tüm P&G ile paylaşıldığı "Flashpoint" toplantısında konuşan Jim Stengel, P&G marka kimliği için şirket içinde yapılan araştırmalar sonunda ortaya çıkan kritik tablonun P&G'de bu değişimin yaşanmasına yol açtığını vurguladı. Jim Stengel, "Liderliğin getirdiği 'ben bilirim'den vazgeçtik. Herkes birşeyler diyordu, demek ki bir bildikleri var diyoruz. En tehlikeli noktalardan biri 'herşeyi ben bilirim' noktasına gelmek. Bundan artık vazgeçtik" diye konuştu.
TÜKETİCİ CUMHURİYETİ
Değişen dış şartlara bağlı olarak tüketiciye yaklaşım ve tüketicilerin beklentilerinin ülkeden ülkeye değişebildiğini söyleyen Jim Stengel, "Patronumuz tüketicidir. Biz 'Tüketici Cumhuriyeti'ne çoktan girdik. Merkezimiz tüketici" dedi. Tüketicilerin birçok değişik kanaldan günde 3 bin ayrı mesaj aldığına dikkat çeken Jim Stengel, "Müşteri seçme gücüne sahip ve bu gücü kullanıyor" yorumunu yaptı.
Tüketici Cumhuriyeti kavramının en güzel örneğinin 1985'te Coca-Cola'da yaşandığını belirten Jim Stengel, şöyle konuştu: "Yenilenen Coca-Cola'nın raflara girmesinin hemen ardından Coca-Cola'ya 40 bin telefon geldi. 40 bin tüketici aynı anda yenilenen Coca-Cola'ya 'hayır' dedi. Coca-Cola yenileniyor diye daha önce yapılan anketlerde kimse buna karşı çıkmamıştı. Ama yeni Coca-Cola çıkınca eskisinin raflardan kaldırılmasına itiraz oldu."
KARAR YEREL YÖNETİCİLERİN
P&G'de geliştirilen fikirlerin yüzde 20'si dışardan gelirken şimdi bu oranın yüzde 35'lere çıktığını söyleyen Alan G. Lafley, "Bu oranın yüzde 50'leri aşacağına inanıyorum" dedi. Yeni ürünlerle ilgili kararları yerel organizasyon liderlerine bıraktıklarını ve onlara merkezden destek verdiklerini söyleyen Lafley, şöyle konuştu: "Gözümüzü dışarıda açıp faydalı bilgileri, işbirliği ya da ortaklıklarla başkalarından da alabiliriz. Alçakgönüllüğü bulmak için ürünlerimizden memnun olmayan bir tüketiciyle 15 dakika geçirmek yeterli. Tüketicinin patronumuz olduğuna inanıyorum. Tüketici Cumhuriyeti'nde tüketicinin seçme hakkı ve gücü var. Şirketin kazanmadaki ilk stratejisi buna odaklanmak olmalı. Değişim önümüzdeki yıllarda daha hızlı ve daha kompleks olacak. Önümüzde üç seçeneğimiz var. Direnmek, adapte olmak ya da önde olup değişime liderlik yapmak. Buluşlar bizde varsa tamam deyip içerdekilerle yetinmeyeceğiz. Dışardan gelecek yeni buluşlara da açığız."
Tehlikeli noktayı gördü
1999-2000 yılında yeni bütün ürünleri aynı anda piyasaya sunan P&G, yeniden yapılanmayı da aynı döneme denk getirince pazarda sorun yaşamış ve borsada hisseleri değer kaybetmiş. P&G'nin bunun üzerine şirket içinde yaptırdığı araştırma ise P&G'nin "Çalışanların, liderliğin verdiği güvenle herşeyi bilirim noktasına gelmesinin şirketi tehlikeli bir noktaya çektiğini" ortaya koymuş.
51.4 milyar dolar cironun 5.5 milyar doları reklama
2004 cirosu 51.4 milyar dolar civarında olan P&G'nin faaliyet gösterdiği 160 ülkedeki reklam harcaması 5.5 milyar dolar. 160 ülkede ürünleri satılan şirketin 80 ülkede yerel organizasyonu bulunuyor. Dünyadaki tüketiciler günde yaklaşık 30 milyon kez P&G ürünlerini seçiyor. Yaklaşık günde 2 milyar kez bu ürünleri kullanıyor. 1882'de ilk markalı sabunu üreten şirketin ABD'de Cincinnati'de 7 araştırma merkezi var. Genel merkezdeki 14 bin çalışanın ise 9 bini Ar-ge'de görevli. P&G'nin dünyadaki toplam çalışan sayısı ise 110 bin.
Dünyanın en başarılı marka yaratan ve marka geliştiren şirketlerinden biri olan P&G'nin elinde satış değeri 1 milyar doların üzerinde olan bir düzineden fazla markası bulunuyor.
Karpat: İşleri üçe katladık Türkiye'de yatırıma devam
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı ve P&G Türkiye'nin ilk Türk Genel Müdürü Saffet Karpat, 1987'den beri Türkiye pazarında olan ve geçtiğimiz günlerde 200 milyon dolarlık yeni fabrikasını devreye alan P&G'nin Türkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceğini söyledi.
P&G'nin Türkiye'de iş hacmini son 10 yılda üç misli artırdığını belirten Saffet Karpat, "İçinde bulunduğumuz sektörler yılda yüzde 5 ile yüzde 15 arasında büyüme gösteriyor" dedi. AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesi halinde büyümenin süreceğini hatırlatan Karpat, bu büyümeye paralel gelişecek yeni kategorilere bağlı olarak kapasite artırımının gündeme gelebileceğini belirtti. P&G'nin ABD'deki genel merkezinde gerçekleştirilen "Flashpoint" toplantılarında P&G'nin diğer ülkelerde geliştirilen ve başarılı olan yönetim ve ürün seçeneklerini birarada görme şansı bulduklarını belirten Saffet Karpat, "Bunlar arasından bazılarını aynen, bazıları da Türkiye koşullarına uygulayarak alabiliyoruz" dedi. Karpat, 300 markası bulunan P&G'nin Türkiye'de 20 markası bulunduğunu hatırlatarak, gelişen ihtiyaç ve talebe göre yeni markaların ve yeni buluşların Türkiye'ye gelebileceğini söyledi.
Türkiye'nin 42 bin bakkallık 'KAN' projesini Ruslar sevdi
ABD'nin Cincinnati kentinde bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Flashpoint’e bu yıl P&G'nin 80 ülkedeki organizasyonundan üst düzey 2000 yönetici katıldı. Herkesin kendi şirketindeki gelişmeleri, buluşları, yeni ürünleri, deneyimlerini ve tüketici eğilimlerini paylaştığı Flashpoint etkinliklerinde Türkiye P&G, bir yıldır başarıyla uygulanan "Kaliteli Alışveriş Noktası (KAN)" programının sunumunu yaptı. KAN, Türkiye'de küçük ve orta ölçekli marketlerden alışveriş yapan tüketicilere düzenli ve keyifli bir alışveriş ortamı sunmayı, market sahiplerinin profesyonel perakendecilikle tanıştırmayı hedefliyor. Türkiye'de 42 bin bakkal ve süpermarketin dahil olduğu program, Rusya, Mısır Romanya, Hindistan, Orta Asya ülkeleri ve Kafkasya, Latin Amerika ülkelerinin büyük ilgisini çekti. Türkiye, P&G'nin diğer ülkelerdeki şirketlerine KAN programını kendi ülkelerinde uygulayabilmeleri için destek veriyor.
P&G'nin Türkiye'de hangi markaları var?
1987 yılında Türk tüketicisiyle tanışan P&G'nin Türkiye'de pazarlanan markaları ise şunlar: "Ace, Alo, Ariel, Blendax, Herbal Esssences, Pantene, Rejoice, Koleston, New Wave, Wellaflex, Alldays, Orkid, Max Factor, Prima, İpana, Pringles."