A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2005 12:44
Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın Yüce Divan'da yargılanmalarına devam edildi.
Yüce Divan'daki duruşmaya, sanık Özkan ve Önal katılmazken, Özkan'ın avukatları Olcay Mis, Sema Yılmaz ile Recep Önal'ın avukatı Osman Öz duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, eski Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Dirik tanık olarak dinlendi.
Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu'nun sorularını yanıtlayan Dirik, Halk Bankası yönetiminden ayrılalı 10 yıl olduğunu, çalıştığı dönemde 8 bin-9 bin krediye imza verdiğini, bu kredilerin yüzde 99'unun geri döndüğünü, yalnızca 3-5
kredi ile ilgili bir takım soruşturmalar açıldığını söyledi.
Bu soruşturmalar nedeniyle yargılandığını belirten Dirik, Hüsamettin Özkan'ın, kendisiyle birlikte hakkında soruşturma açılan diğer yönetim kurulu üyelerine birer mektup göndererek, açılan soruşturmalarla ilgili üzüntülerini bildirdiğini anlattı. Dirik, Özkan'ın mektubunda, “Kredileri incelettim, düzgündü, ama iddialar gereği soruşturma izni vermek zorunda kaldım, kusura bakmayın” dediğini aktardı.
“
KREDİLER HALA TAHSİL EDİLEMEDİ”
Görev yaptığı süre kredi verilecek müşterilerin uygun mali yapıda olmasına özen gösterdiklerini ifade eden Dirik, ancak o dönemde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bazı müşterilerin sıkıntıya girdiğini, bu kişilere verilen kredilerin hala tahsil edilemediğini ileri sürdü.
Dirik, “Kriterlere uygun kredi verdiyseniz, bu zararlar neden oluştu?” sorusuna karşılık, bu zararların ekonomik kriz nedeniyle oluştuğunu belirterek, “Bugünkü banka idarecileri görevlerini yapsınlar, bu kredileri tahsil etsinler. Malları, mülkleri var, adamlar ortalarda gezip duruyorlar” diye konuştu.
Kredi onayı verilmesi sırasında sanıklar Özkan ve Önal'dan herhangi bir baskı görmediğini, bu kişilerin genel müdür ile muhatap olduklarını, genel müdüre yapılmış bir baskıdan da kimsenin haberinin olamayacağını belirtti.
“BÜYÜK KREDİLER İLGİLİ BAKANA SORULUR”
Dirik, bir başka soru üzerine de 5-10 milyon doları geçen kredilerde, Halk Bankası ile ilgili bakanlara konunun aktarıldığını, bu işin şu anda da böyle yürütüldüğünü kaydederek, “Büyük krediler verilirken, ilgili bakanlara bilgi verilir, onlar da 'uygunsa verin' der” diye konuştu.
Bankadan kredi talep edenlerin, banka yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek, kredinin bir an önce çıkması için ricada bulunduklarını ifade eden Dirik, “Bu tür temaslar sık sık olurdu. Sanık bakanların kredi işini bir an önce bitirin dediklerini ben duymadım. Olsa da genel müdürü çağırır, hızlı çalışan der. Biz zaten çalışmayı karar altına almıştık, bakanın genel müdüre söylemesine gerek yok” dedi.
Bankanın zaman zaman geri dönmeyen kredilerinin olduğunu, krediyi alanların 3-6 ay zaman istediklerini belirten Dirik, genel müdürün kredilerin bir an evvel tahsil edilmesini istediğini kaydetti.
“EKONİMİK KRİZ ETKİLEDİ”Dirik, “Ekonomik kriz nedeniyle 1994'ten sonra protestosuz kimse yoktu. Bu müşterilerle protesto kalktıktan sonra kredi veririz diye yazar anlaşırdık” dedi.
Özkan'ın avukatı Olcay Mis ile Önal'ın avukatı Öz, tanık olarak dinlenen Dirik'in ifadelerinin soruşturma döneminden öncesine ait olduğunu, dava konusu olaylarla doğrudan bilgisi olmadığını belirttiler.
Mahkeme Başkanı Tuğcu'nun, duruşmaya gelmeyen diğer tanık Akkayagil'in, gelecek duruşmada dinlenip dinlenmemesi sorusu üzerine, sanık avukatları bu kişinin de soruşturma dönemiyle ilgili bir bilgisi olmadığını bu nedenle tanıklığından vazgeçilmesini istediler.
Ara kararı açıklayan Tülay Tuğcu, Özkan Akkayagil'in tanık olarak dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verildiğini bildirdi. Duruşmaya verilen aranın ardından, davaya müdahil olan Halk Bankası Anonim Şirketi'nin avukatı, esas hakkındaki iddiaları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya da esas hakkındaki görüşlerini sunmak için süre istedi.
Ara kararı açıklayan Tülay Tuğcu, Halk Bankası Anonim Şirketi'nin esas hakkındaki iddialarını hazırlaması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da esas hakkındaki görüşlerini sunması için süre verilmesine ve duruşmanın 13 Aralık Salı gününe bırakılmasına karar verildiğini bildirdi.