Özince: Revizyon şart

Güncelleme Tarihi:

Özince: Revizyon şart
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2008 14:22

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, kur faiz dengesinin denge olmadığını belirterek “kimse bu politikanın geçerliliğine artık inanmıyor. Revizyonun şart” dedi.

Haberin Devamı

Özince, Akfen Gayrimenkul ortaklığının AKKOR projesi için İş Bankası ve TSKB iş liderliğinde 100 milyon avro kredi tahsisi sözleşmesi imzalanmasıyla ilgili düzenlenen basın toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ersin Özince, enflasyonun Türkiye'de artık eskisi gibi bir dinazor olmadığını, “bunun olsa olsa artık yılan gibi” nitelendirilebileceğini kaydederek, enflasyonun tekrar hortlamasından korkmadığını söyledi.

Bir gazetecinin “bu kadar yüksek cari açık varken güçlü YTL'nin bedeli ödenmeye devam edilmeli mi?” şeklindeki sorusu üzerine Özince, kur politikasının Türkiye'nin dış ticaretini rahatlıkla yapabileceği bir şekilde olması gerektiğini belirterek, “kur faiz dengesi denge değildir. Kimse bu politikanın geçerliliğine artık inanmıyor. Revizyon şart. Bu işe yeni bir yaklaşım getirmek lazım. Cari açığının finanse ederken yüksek faiz politikasının bedeli vergisini ödeyenin sırtına yükleniyor. Kur ne olmalı diye sorarsanız? Türkiye'nin dış satımıyla alımı arasında bir denge oluşmalı” şeklinde konuştu.

Cari açığa ilişkin başka sorular üzerine Özince, bu konuda ekonomistlerin bazı cevaplar üretmeye başladığını ve bunların gayet sade ve basit konular olduğunu, uzay bilimi gibi bir karmaşıklık taşımadığını kaydetti.

CARİ AÇIK

Özince, cari açığın çok yüksek olup olmadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Haberin Devamı

“Evet çok yüksek... Ne yazık ki cari açığın çözümlenebilir olduğunu başlarda düşünen insanlardan biriyim. Özeleştiri yapmam gerekirse cari açığın doğrusu enflasyon gibi bir canavar haline geleceğini düşünmemiştim. Bunun bu kadar büyüyüp Türkiye'nin üzerine bir problem olacağını, ithalatı böylesine kamçılayacağını, istihdamı ve teşebbüs gücünü baltalayacak haline geleceğini öngörememiştim. Ben de bu işin varsa az da olsa günahkarlarından biriyim diyebilirim. Bütün mesele beklentileri iyi yönetmek ve ona uygun politikalar üretmek.”

AK PARTİNİN KAPATILMASI DAVASI

AK Partinin kapatılması davası sonuçlandıktan sonra Türkiye'de bir kriz bekleyip beklemediği sorusuna ise Özince, “AK Parti kapatılsa da kapatılmasa da hiçbir senaryoda Türkiye'de kriz beklentisi yok. Bizim banka olarak oluşturduğumuz senaryolarda da yok. Türkiye bundan sonraki süreçte siyasi ve ekonomik istikrasızlıkların üstesinden gelip örnek ülke olmalıdır” yanıtını verdi.

Son yıllarda Türkiye'de banka ve sigortacılık sektörlerine olan yabancı ilgisine ilişkin sorular üzerine Özince, Avrupa'da bu konuda artık bir doyum ulaşıldığını ve Avrupa'nın yerinde saydığını ifade ederek, Türkiye'nin bu bakımdan bakir bir piyasa olduğunu vurguladı.

Sektörde yabancıların payına ilişkin bir soru üzerine de Özince, bu konuda ulusal ekonomi politikaları ile bağdaşık bir strateji izlenmesi gerektiğini söylediğini aktararak, “biz bu konularda yabancı sermayeye hiçbir zaman sırt çevirmemeliyiz. Ama kendimize ait bir ulusal ekonomi politikası olmadan da bu işlerde (Bırakın alsınlar. Bırakın yapsınlar) gibi bir mantık mantıksızlıktır. Ulusal politika olmazsa bu işler olmaz” dedi.

Özince, “sizce böyle bir ulusal politikamız var mı?” sorusuna ise “varsa da ben bilmiyorum” karşılığını verdi.

KREDİ KARTI ÜCRETLERİ

Ersin Özince, kredi kartından bir defaya mahsus ücret alınması çalışmalarıyla ilgili sorular üzerinde, uzun süreden beri kredi kartı veya başka alanlarda bankaların aldıkları ücretlerin şikayet konusu olduğunu hatırlatarak, bankacılık sektörü ücretsiz çalıştığı takdirde, istihdam sağlayamayacağını ve mevcut büyümeleri gerçekleştiremeyeceğini söyledi.
Bankacılığın sadece faizle para kazanmak olmadığını kaydeden Özince, faiz oranlarının azaldığı, alınan faizle verilen faiz marjının düştüğü ortamda bankacılığın diğer masraf ve komisyonlardan kazındıklarıyla hayatını sürdürdüğünü, aksi halde Türkiye'de yasalar, uygulamayı değiştirmeyi gerektiriyorsa bunun gereği yasalara uyularak yerine getirileceğini belirtti.

Kredi kartı komisyonu ve kredi kartı masraf bir defa veya her yıl alınacağı konusunda yasal düzenlemeler yapılması durumunda buna mutlaka harfiyen uyacaklarını ifade eden Özince, “bunda hiçbir tereddüt yok. Ama bu düzenlemelerin mutlaka uluslararası normlara uygun olması lazım. Benim bildiğim kadarıyla yurt dışında böyle bir kısıt yok” diye konuştu.

Özince, hiç kimsenin gelir beklentisi olmadan bir iş yapmayacağını belirterek kredi kartlarından bir defaya mahsus ücret alınmasının olumsuz yansıyacağını ve bankaların kredi kartlarıyla ilgili iştaha azaltabileceği görüşünü aktardı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!