Özince: Bankalarımız koç gibi

Rekabet Kurumunun banka promosyon soruşturması sözlü savunma toplantısı nedeniyle Ankara'da bulunan Özince, bir grup basın mensubunun sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin “yeni munzam artımı beklentisi var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Özince, “Ben bu kadar sıkı takip etmiyorum sektörü inanır mısınız. Hiç merak etmeyin dünyanın sonu olmaz” yanıtını verdi.

Şu anda kendilerini ilgilendiren en önemli konunun uluslararası siyasi çalkantıların neden olduğu durum olduğunu kaydeden Özince, “Başka hiçbir şey, şuymuş, buymuş, merak etmeyin hiçbir zarar gelmez. Tüketiciye hiçbir zarar gelmemesi için biz elimizden geldiği kadar rekabetçi davranıyoruz” dedi.

Türkiye'ye yakın coğrafyada yaşanan siyasi olaylar nedeniyle o ülkelerde çalışan binlerce kişinin Türkiye'ye gelmeye başladığını anlatan Ersin Özince, bu insanların bundan sonra ne iş yapacaklarının önemli olduğunu söyledi.

“BANKALARIMIZ KOÇ GİBİ”

Kredi genişlemesinin önüne geçilmezse sözlü uyarının ardından çeşitli önlemlerin alınmasının gündeme gelebileceğinin belirtilmesi üzerine Özince, banka bazında böyle şeyler olabileceğini, fakat bunun dünyanın sonu olmayacağını bildirdi. Ersin Özince, “Bankalarımız koç gibi” dedi.

Bankacılık sektörünün birçok sektöre nazaran çok iyi sermayelenmiş, çok iyi düzenlenen bir sektör olduğuna işaret eden Özince, önemli olanın Türkiye'nin, Türk insanının yarını olduğunu kaydetti.

Özince, “Türkiye Cumhuriyeti menfaatlerini sonuna kadar korur. Dün ne diyor sayın Başbakanımız, (biz sizinle Gümrük Birliği içindeyiz, siz Latin Amerika ülkelerine vizeyi kaldırdınız) diyor. Bizim de elimiz armut devşirmeyecek herhalde, yani devletimiz, hükümetimiz bununla ilgili bütün önlemlerialır” dedi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE KRİZ YOK

Türkiye Cumhuriyetinde kriz olmadığını, zorla da bunun aranmaması gerektiğini kaydeden Özince, şöyle konuştu:

“Bütün dünya krizden kıvranıyor. Yani siz diyorsanız ki 'kriz Türkiye'ye bu bulaşır mı?' Hayır, tam tersine Türkiye bunların hepsinden son derece ayrışmış görünüyor. Peki sorunuz 'cari açığın kapanmasıyla ilgili bir tehdit görüyor musunuz?' derseniz, hayır görmüyorum. Nasıl görmüyorum, işte en güçlü sektör olarak turizm görünüyor. Kim gidecek Allah aşkına, bir taneniz şimdi kalkıp da bu yaz bu coğrafyada bir yere gitmek ister misiniz? Bizim de en güçlü sektörlerimizden bir tanesi turizm.

Peki 'cari açık hoşunuza gidiyor mu?' Gitmiyor, niye gitmiyor, istihdamı olumsuz etkiliyor. Bu huzursuzluklar, 25 bin kişi sadece bir ülkeden geliyor. Binlerce insanımız işinden olma tehlikesi ile karşı karşıya. Bunlar bizi endişelendiriyor. Yoksa başka bir kaygımız yok.”
Türk bankacılık sektörünün sadece Türkiye'de kredi vermediğini, bütün yörede kredi verdiğini de belirten Özince, Türk taahhüt sektörüyle beraber gidip kredi verdiklerini söyledi. Özince, “İnşalllah bütün Irak'ta, Suriye'de altyapıyla ilgili heryere, birçok ihaleye artık taahhüt sektörümüzle birlikte gideceğiz, gidiyoruz” diye konuştu.

YAPI KREDİ GENEL MÜDÜRÜ AÇIKALIN

Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Hüseyin Faik Açıkalın da sorular üzerine, bu yıl yüzde 25 büyüme gibi bir hedeflerinin olduğunu hedeflerinde bir problem olacağını düşünmediğini söyledi.

BDDK;nın önlemlerinin etkilerine ilişkin bir sorusu üzerine Açıkalın, “Regülatör eğer bir şey istiyorsa eğer sektördeki oyuncular bunu o veya bu şekilde yapmıyorsa tabii ki regülatörün bunu istediği yöne çekmek konusunda önlemler alması doğal karşılanmalı. Önemli olan o büyümenin analizinin doğru yapılıp ona göre bir şeye gidilmesi” şeklinde yanıt verdi.

BDDK'nın banka bazlı ayrışmayı nasıl yapabileceğinin sorulmasına karşılık da Açıkalın, BDDK ve Merkez Bankasının elinde son derece önemli raporlar bulunduğunu bankaların her türlü gelişmesinin BDDK;nın elinde olduğunu ve tavsiye olarak yapabileceğini söyledi.
Açıkalın, “ Ben bankacılık sisteminin BDDK ile ilişkisine baktığımda aslında belki tekil tavsiyeye bile gerek kalmadan bu işin bankaların kendi içinde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Merkez Bankasının son dönemde uyguladığı politikaya bakıldığında, piyasada önümüzdeki ay sadece munzamda artış olabileceği yönünde beklenti bulunduğunun belirtilmesi üzerine, Açıkalın, bunun sektördeki parametrelerin nasıl geliştiğiyle alakalı olduğunu, eğer kredilerde arzu edilenin ötesinde bir büyüme olursa belki zorunlu karşılık oranlarının bir parça daha yukarı yönlü oynanmasının beklenebileceğini bildirdi.

Açıkalın, mevcut konjektör değerlendirildiğinde cari açıkta da özellikle Ortadoğu Kuzey Afrika kaynaklı bir etki görüldüğünün ifade edilmesi üzerine şöyle dedi:

“Henüz dış ticarete yansımadı ama sayın Bakanın deyimiyle mola verdiler, geri geldiler. Dolardaki şukarı hareketin ne kadar süreceği önemli bir noktadır. Hangi mertebeye kadar çıkacağı önemli bir noktadır. Analiztere baktığımızda 108 dolardar 200 dolarlara kadar petrol tahminler var”