Özilhan: Krizde maceraya girmedik, dengeli büyüdük

Anadolu Grubu Ä°cra BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Benzeri görülmemiÅŸ ağır krizin yaÅŸandığı 2001'de maceraya girmemeye dikkat ettik, dengeli büyüdük. Önümüzdeki üç yılda hedefimiz, ciromuzun yarısını yurtdışından elde etmek’’ dedi.Anadolu Grubu Ä°cra BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, uzun yıllardır benzeri görülmemiÅŸ ağır ekonomik krizin yaÅŸandığı 2001 yılını, krizin etkilerini en aza indirip, dengeli büyümeye devam ederek geçirdiklerini söyledi. Anadolu Grubu olarak son yıllarda yurtiçinde maceracı hiçbir yatırım kararı almadıklarını belirten Özilhan, ‘‘Ciromuzun en az yüzde 25'ini yurtdışından saÄŸlamayı hedefliyorduk. Åžimdi bu hedefin de üzerine çıkarak önümüzdeki üç yılda, yurtiçi ciromuza eÅŸit bir yurtdışı cirosu elde etmeyi planlıyoruz. Maceracı olmayan bir yaklaşımla istikrarlı büyüme stratejimize devam ediyoruz’’ dedi.2001 yılında ekonominin genel anlamda yüzde 10'un üzerinde küçüldüğüne dikkat çeken Özilhan, şöyle devam etti:‘‘Dolayısıyla, hemen hemen tüm sektörler az veya çok olumsuz etkilendi. Ancak, grup olarak son yıllarda yurtiçinde maceracı hiçbir yatırım kararı almadık. 1995 yılında çizdiÄŸimiz yön doÄŸrultusunda ülke ve ürün risklerini dengelemek amacıyla yurtdışı faaliyetlere ağırlık verdik. Son dönemlerde özellikle telekomünikasyon, enerji ve bir kısım özelleÅŸtirme ile ilgili olarak hep makul sınırlar içinde teklifler hazırladık. Ancak, piyasalar makul olmayan fiyatlar seviyesinde olduÄŸu için hiçbirine girmedik.’’Grup ÅŸirketlerinin tedbirleri sadece kriz dönemlerinde deÄŸil, iyi dönemlerde de uyguladığını söyleyen Özilhan, şöyle konuÅŸtu:‘‘Şirketlerimizde sürekli olarak iyileÅŸtirme çalışmaları yapılıyor. Verimlilik artışını her alanda saÄŸlamaya çalışıyoruz. GloballeÅŸme sürecinde rekabetçi olabilmek ve ayakta kalabilmek için mutlaka üretim, dağıtım, tedarik ve operasyon zincirlerinde verim artışı saÄŸlamayı kendimize hedef edindik.’’Grubun yurtdışı faaliyetlerinin gerek büyümede gerekse kárlılıkta tatmin edici seviyede geliÅŸtiÄŸini belirten Özilhan, ÅŸunları söyledi: ‘‘Moskova'da kapasiteyi arttırma kararı aldık. Kazakistan'ın Almaty kentinde bu ülkedeki ikinci bira fabrikamızı kurarak pazar payımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Ukrayna'da satın aldığımız bira fabrikasını büyütmeye çalışıyoruz. Bunun yanında Güney Rusya'da Rostov'da yeni bir bira üretim tesisi kurma projemiz var. Bu projelerimiz genel olarak uluslararası finans çevreleri tarafından da destekleniyor.’’Ekonomik krizin etkilerinin ÅŸirketler üzerindeki etkilerinin sektörden sektöre farklılık gösterdiÄŸini hatırlatan Özilhan, ‘‘İçinde bulunduÄŸumuz sektörlerden içecek sektörü, krizden enaz etkilenenler arasında. Ekonominin yüzde 10 civarında küçüleceÄŸi dikkate alınırsa İçecek Grubu Åžirketlerimiz göreceli olarak kriz döneminde büyüme gösterdi’’ dedi.FÄ°NANSTA Ä°DDÄ°ALIGrubun içinde bulunduÄŸu finans ve otomotivin krizden en çok etkilenen sektörler arasında olduÄŸunu hatırlatan Özilhan, otomotivde ihracat potansiyelini artırmaya çalıştıklarını belirtti. Özilhan, şöyle devam etti: ‘‘Finans ÅŸirketleri ağırlıklı olarak devleti fonlar durumda olduklarından devletin kamu finansmanında tıkanmasının faturası bankalara çıkarıldı. Grup genelinde bakıldığında finans sektöründe küçük ölçülerde yer aldığımız için krizin etkilerini telafi edebilecek ve yeni dönemde bu sektörde daha hızlı büyüyerek pazar payımızı artıracak konumdayız.’’Anadolu Grubu'nun kriz reçetesiTedbirler kriz dönemlerinde deÄŸil, iyi dönemlerde alınıyor. Grup ÅŸirketlerinde sürekli olarak iyileÅŸtirme çalışmaları yapılıyor.GloballeÅŸme sürecinde rekabetçi olabilmek ve ayakta kalabilmek için mutlaka üretim, dağıtım, tedarik ve operasyon zincirlerinde verim artışı saÄŸlamayı öncelikli hedef edindik.Her alanda verimlilik artışı saÄŸlanmaya çalışılıyor. Ãœlke ve ürün risklerini dengelemek amacıyla yurtdışı faaliyetlere ağırlık verdik.Enflasyonda kaygılar sürüyorAnadolu Grubu, 2002 yılında enflasyonun öngörüldüğü ölçüde kontrol altına alınacağı konusunda kaygılı. Bu nedenle 2002 bütçelerinde Toptan EÅŸya Fiyat Endeksi (TEFE) yüzde 55, Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÃœFE) ise yüzde 60 olarak tahmin ediliyor. 2001 yılında yaÅŸanan devalüasyonun TL'nin aşırı deÄŸer düşüklüğüne sebebiyet verdiÄŸine inanıyor. Bu nedenle gelecek yıl için kur tahminlerinde, 2002 yılında TL'de yüzde 5'lik bir deÄŸer kazancı olacağı öngörülüyor.2002'de Türk ekonomisinde ciddi geliÅŸme beklemiyoruzAnadolu Grubu Ä°cra BaÅŸkanı Tnucay Özilhan, 2002 yılında Türk ekonomisinde ciddi bir geliÅŸme beklemiyor. Milli gelirdeki büyümenin yüzde 1'ler seviyesinde kalacağını tahmin eden Özilhan, kamu alanında yapısal ve köklü tedbirler alınmadan, kamu finansmanı ile ilgili olarak geçici borçlanmaların ülkeye bir yarar saÄŸlamayacağını, buna karşılık ancak sorunları gelecek yıllara aktarma anlamına geleceÄŸi görüşünde. Uzun yıllardır sürdürülen bu politikalar yüzünden kamu finansmanının bugün döndürülemez duruma geldiÄŸini belirten Özilhan, bu konuda da ÅŸunları söylüyor: ‘‘Türk Hazinesi 1988'de 4 milyar dolar olan iç borç stoku bugün 74 milyar dolar seviyesine geldi. Sadece son 10 yılda Hazine'nin fazladan ödediÄŸi reel faiz 60 milyar dolar civarında. Devlet ekonomisini bir aile ekonomisi veya ÅŸirket ekonomisinden farklı düşünmek mümkün deÄŸil. Neticede devlet ülke kaynaklarını kullanmakta ve bunu hizmet olarak halka götürmek durumunda. Bu iÅŸler yapılırken sosyal politikaların da gözetilmesi gerekir. Tahsis edilen kaynaklar devlette verimli kullanılmıyorsa bunun faturası enflasyon olarak, iÅŸsizlik olarak, kalitesiz hizmet olarak, saÄŸlıksız ve eÄŸitimsiz toplum olarak üke bütününde ödenir. Devlet bu yapı içerisinde her geçen gün daha güçsüz hale gelir. O nedenle kaynak verimliliklerini sadece özel sektörde deÄŸil devlet kademelerinde de saÄŸlamak gerekir.’’Â