Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2002 00:00
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Artık karamsar olmayalım. Türkiye dönüşü olmayan yola girdi. Türkiye'nin 2010'lar civarında üyelik hakkını elde edeceğini sanıyorum’’ dedi. Özilhan, ‘‘Artık işimize bakalım, yapacak çok işimiz var’’ mesajı da verdi.TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Tuncay Özilhan, müzakere tarihi kararının alınacağı tarih olarak Avrupa Birliği'nden (AB) çıkan Aralık 2004'e ilişkin kararını ‘‘Çok karamsar olmamak lazım. Türkiye dönüşü olmayan bir yola girdi’’ diye yorumladı. Özilhan, Türkiye'nin Helsinki Zirvesi'nden bu yana üzerine düşenler konusunda sadece son 3-4 aylık dönemde bir performans gösterdiğini belirtti. Özilhan, ‘‘Belki beklediğimiz tarihten uzak çıktı. Ama 1 yıl ülkelerin tarihinde önemli değil. Türkiye'nin 2010'lar civarında bir üyelik hakkını elde edeceğini düşünüyorum’’ dedi.Özilhan, dün Ankara'da gerçekleştirdikleri yılın son Yüksek İstişare Konseyi toplantısının ardından soruları yanıtlarken, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gayretleri ile Türkiye'nin biraz daha şanslı hale geldiğini vurguladı. Türkiye'nin üzerine düşenleri gerçekleştirip rahatlıkla bir müzakere tarihi alabileceğini kaydeden Özilhan, Türkiye'nin 2 yıl beklemeyebileceği, 2003 ilerleme raporunda iyi bir netice çıkması durumunda, AB'den gereken tarihi isteme hakkının bulunduğunu düşündüğünü ifade etti. Özilhan, AB içindeki lokomotif ülkeler ‘‘evet’’ dedikten sonra, yeni katılan ülkelerin çok fazla itirazı olmayacağını düşündüğünü vurguladı.ENGELLEYEMEZLERKopenhag'da Türkiye'ye ilişkin kararın netleştiği saatlerde Ankara'da YİK toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Özilhan, ‘‘Gelinen noktada Türkiye'nin AB üyeliğini engellemek artık mümkün değil. Yapılması gereken yeni dönemin koşullarını sağlıklı biçimde değerlendirmek, tüm kritik alanlarla ilgili yeni pozisyonları belirlemek ve tam üyeliğin gereklerini yerine getirmek’’ dedi. Türkiye'nin her bakımdan yeni bir döneme girdiğini söyleyen Özilhan, şöyle konuştu: ‘‘Kuşkusuz bunda AB'nin Türkiye'yle ilgili kararının, Kıbrıs meselesinin, Irak meselesinde üstleneceğimiz rolün birinci derecede önemi var. Ancak ülkemizin iç dinamiklerinin bütün bu alanlara olan etkisi de aynı ölçüde önemli. Kırk-elli yıllık geçmişi olan meselelerde en güçlü olduğumuz noktadayız. Pratik yararları olmayan tartışma ve değerlendirmelerle enerji ve zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Hayat devam ediyor ve yapacak çok işimiz var.’’Dış politikanın bütün konuların önüne geçtiğini ve
seçim öncesi dönemin ekonomik, sosyal ve siyasal gündemini adeta unutturduÄŸunu belirten Özilhan, ÅŸunları söyledi:‘‘Hatırlamamız gereken ilk gerçek Türkiye'nin bir ekonomik istikrar ve yeniden yapılanma programının orta yerinde seçime gitmiÅŸ olduÄŸu. Bu programın sürdürülmesi hayati önem taşıyor. Kamu kesimi borçlanma gereÄŸi azaltılmazsa artan borç stoku ileriye dönük olumsuz beklentileri yeniden besleyecek. Bu da seçim sonrası piyasalarda oluÅŸan balayı ortamını ortadan kaldırarak enflasyon ve faiz oranlarını yeniden yukarı çekecektir. Sürekli ertelenen kamu reformunun da bu yıl devreye sokulması zorunlu. Kamu kurumlarında yapısal deÄŸiÅŸiklikler olmadan kamu harcamaları kontrol altına alınamaz. Her hükümetin gösteriÅŸle ortaya attığı tasarruf tedbirleri devede kulak bile olamaz.’’Mali Milat zorunluMALÄ° Milat'ın ekonominin kayıt altına alınması için zorunlu olduÄŸunu ifade eden Tuncay Özilhan, ‘‘Ancak baÅŸarılı olabilmesi mükelleflerin güven duyduÄŸu bir vergi ortamının yaratılmasına baÄŸlı. Gerçek anlamda bir milattan söz ediliyorsa geçmiÅŸle ilgili tüm vergisel baÄŸların koparıldığı, yoruma meydan vermeyecek biçimde açıkça ortaya konmalı. Hepsinden önemlisi Mali Milat sadece bir vergi düzenlemesi olarak görülmemeli, yeni bir yasal düzenlemeyle esas olarak ekonominin kayıt altına alınmasına iliÅŸkin deÄŸiÅŸiklikler devreye sokulmalı’’ diye konuÅŸtu.Özilhan, Ä°ÅŸ Kanunu'nda öngörülen deÄŸiÅŸikliklerin bir an ön gerçekleÅŸtirilmesi ve Ä°ÅŸ Güvencesi Yasası'ndan önce yürürlüğe sokulması, istihdamın korunması ve geliÅŸtirilmesi açısından hayati önem taşıdığını söyledi.Kayhan: Hedefe kilitlenelimTÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi BaÅŸkanı Muharrem Kayhan, ‘‘Şimdi soÄŸukkanlı ve hesaplı olma zamanı’’ dedi. ‘‘Hep birlikte hedefe kilitlenerek mücadeleyi azimle sürdürürsek üstesinden gelemeyeceÄŸimiz sorun yok’’ diyen Kayhan, Kopenhag Zirvesi'nin kazanan-kaybeden ikilemi içinde analiz edilemeyeceÄŸini söyledi. ‘‘Bize göre Kopenhag sonrası tesbit edilmesi gereken en önemli gerçek, Türkiye'nin AB üyeliÄŸi sürecinin artık yeni bir evreye gireceÄŸidir’ diyen Kayhan, şöyle konuÅŸtu:‘‘5 yıl içinde AB iliÅŸkilerini küllerinden yeniden doÄŸar hale getirmekle kalmadık, Türkiye'nin ilk kez diÅŸe diÅŸ pazarlık yapabildiÄŸi ve bir büyük devlet olarak ağırlık koyduÄŸu bir noktaya ulaÅŸtık. Elbette böyle bir noktaya gelmiÅŸken ipin ucunu bırakmayacağız. Mevcut durumun doÄŸru kavranması ve kavratılması hayati önem taşıyor. Önemli olan bizim kararlı bir ÅŸekilde hedefe yürümemiz.’’Kıbrıs konusuna da deÄŸinen YÄ°K BaÅŸkanı Kayhan, bu konuda son derece olumsuz ÅŸartlar altında mücadele verildiÄŸini ve ilk kez bir müzakere zemini doÄŸduÄŸunu söyledi. NOTLAR:TÃœSÄ°AD'dan sürpriz bir AKP'li çıktıTÃœSÄ°AD YÄ°K toplantısının basına kapalı bölümünde, Aldo Kaslowski'nin deyimiyle, ‘‘20 yıldır sürekli hükümetlerin tenkit edildiÄŸi TÃœSÄ°AD'da nihayet iÅŸ konuÅŸuldu, ilk defa tenkit yoktu’’.Ancak hükümete yönelik eleÅŸtirinin olmadığı toplantıda TuÄŸrul Erkin tarafından TÃœSÄ°AD eleÅŸtirildi. Erkin, TÃœSÄ°AD'ın daha adil ve daha demokratik olmasını istedi. Yönetimin eski baÅŸkanları biraraya gelerek belirlenmesini doÄŸru bulmayan Erkin, Türkiye'de seçim sisteminin deÄŸiÅŸmesini isteyen TÃœSÄ°AD'ın kendi seçim sistemini de deÄŸiÅŸtirmesi gerektiÄŸini ve üyelerle daha fazla istiÅŸare yapılmasını önerdi.Erkin'in bu eleÅŸtirilerine cevap veren YÄ°K BaÅŸkanı Muharrem Kayhan, TÃœSÄ°AD'ın seçim iÅŸleyiÅŸinde geleneklerin ağır bastığını söyledi. Bugüne kadar baÅŸkanların ve yönetim kurullarının eski baÅŸkanların tavsiyeleri doÄŸrultusunda seçildiÄŸini, seçim için, derneÄŸe üç dört yıl zaman ayıracak, TÃœSÄ°AD'ın vizyonuna yakışacak kiÅŸilerin belirlendiÄŸini aktaran Kayhan, ‘‘Bu tüzük deÄŸil, gelenektir’’ dedi.TÃœSÄ°AD'da baÅŸkanlık süresinin üç yıla çıkarılmasına iliÅŸkin çalışmalar toplantıda gündeme gelmedi. TÃœSÄ°AD üyeleri bu konunun bir süre daha aralarında tartışılacağını ifade ettiler.Toplantının en ilginç konuÅŸmacısı, TÃœSÄ°AD üyesi tek milletvekili olan Alaaddin Akbulut oldu. AKP'den milletvekili olarak Meclis'e giren Akbulut, üyelere kendini tanıtarak, ‘‘10 senedir TÃœSÄ°AD üyesiyim. Ancak, bu kürsüye çıkıp pek fazla konuÅŸmadım. Sigortacılık alanında faaliyet gösteriyordum. AKP'nin kuruluÅŸunda ve Ä°stanbul teÅŸkilatının kurulmasında yer aldım. AKP'nin ekonomi kurmayları arasındayım. Plan ve bütçe konusunda çalışıyorum’’ dedi. Akbulut, ‘‘İçinizden biri olarak sizi parlamentoda temsil ediyorum’’ diye de ekledi.Åžener: Türkiye yüzünü Batı'ya dönük tutacakBAÅžBAKAN Yardımcısı Abdüllatif Åžener, Avrupa BirliÄŸi'nin kararı ne olursa olsun Türkiye'nin yüzünü Batı'ya dönük tutacağını söyledi. Kopenhag'ta çıkacak kararın Türkiye'nin yanısıra Avrupa BirliÄŸi'ni de ilgilendirdiÄŸini belirten Åžener, TÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi (YÄ°K) toplantısında yaptığı konuÅŸmada, 58'inci Cumhuriyet Hükümeti olarak, Kopenhag'da hangi karar çıkarsa çıksın siyaset tarzı ve anlayışlarının daha önceden tarif edildiÄŸini söyledi. Åžener, ‘‘Kopenhag ve Maastricht kriterleri, Türkiye‘nin sadece AB üyeliÄŸi için gerekli deÄŸil. Bu ülkede yaÅŸayan insanların mutluluÄŸu için, huzuru için, geleceÄŸi için Türkiye'de güzel ÅŸeylerin yaÅŸanması için Kopenhag Kriterleri'nin gerçekleÅŸmesi gerekiyor’’ dedi.Kyriakopoulos: AB desteÄŸimiz sürecekYUNAN Sanayicileri Federasyonu (FIG) BaÅŸkanı Ulysses Kyriakopoulos, ‘‘Kıbrıs'ta uygun bir anlaÅŸmanın imzalanacağını umuyorum’’ dedi. Kyriakopoulos, TÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi'nin dün Ankara'da yapılan toplantısının öğle yemeÄŸine konuk konuÅŸmacı olarak katıldı. Kyriakopoulos, ‘‘Ege Denizi bizi bölen deÄŸil, birleÅŸtiren deniz olmalıdır’’ diye konuÅŸtu. Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi'ne tam üyeliÄŸini desteklediklerini bildiren Kyriakopoulos, ‘‘Önümüzdeki dönemde AB BaÅŸkanlığı'nı Yunanistan üstlenecek. Bu dönemde size verdiÄŸimiz desteÄŸi sürdüreceÄŸiz’’ dedi.Â
button