Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2002 00:00
Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÃœSÄ°AD) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, gelinen noktada, Türkiye'nin AB üyeliÄŸini engellemenin artık mümkün olmadığını söyledi.Özilhan, Ankara Sheraton Otel'de yapılan TÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi (YÄ°K) toplantısında yaptığı konuÅŸmada, Türkiye'nin son bir aydır AB'den müzakere tarihi alınması konusuna kilitlendiÄŸini, toplumca olaÄŸanüstü bir hareketlilik yaÅŸandığını, özel sektör ve siviltoplum örgütleri olarak, ülkenin 40 yıllık projesine elbirliÄŸiyle sahip çıkıldığını anlattı.    Böylesine karmaşık ve çok bilinmeyenli bir sürecin vardığı noktayı deÄŸerlendirirken, objektif bir baÅŸarı veya baÅŸarısızlık analizi yapmanın doÄŸru olmadığını vurgulayan Özilhan, ''Gelinen noktada, Türkiye'nin AB üyeliÄŸini engellemek artık mümkün deÄŸildir'' dedi.     PROGRAMIN SÃœRDÃœRÃœLMESÄ° VE KAMU REFORMU Özilhan bu arada, ekonomik programın sürdürülmesinin hayati önem taşıdığını söyledi. 2003'ün, uygulanmaya baÅŸlanan yapısal reformların tam olarak yerleÅŸmesi için çok önemli bir yıl olacağını anlatan Özilhan, ayrıca sürekli ertelenen kamu reformunun da yıl içinde devreye sokulmasının zorunlu olacağını söyledi. Kamu reformunun, çaÄŸdaÅŸ Türkiye'nin inÅŸasını hızladırmak bakımından çok yönlü bir yarar saÄŸlayacak, çok boyutlu bir atılım olduÄŸunu söyleyen Özilhan, ''Ancak güncel bir aciliyeti de vardır. Bu aciliyet kamu reformunun istikrar programının baÅŸarısını doÄŸrudan etkileyecek olmasından kaynaklanmaktadır'' diye konuÅŸtu.     FAÄ°Z DIÅžI FAZLA UYARISI Kamu kurumlarında gerçekleÅŸtirilecek yapısal deÄŸiÅŸiklikler olmadan, ihtiyaçlar ve büyüklükler yeniden tanımlanıp bütçe ve idari yapı buna göre düzenlenmeden, kamu harcamalarını kontrol altına almanın mümkün olmayacağını belirten Özilhan, büyümeye kaynak saÄŸlamak için faiz dışı fazlanın indirilmesinin, enflasyonla mücadele sürecinde yanlış sinyal vazifesi göreceÄŸini söyledi. Faiz dışı fazlanın indirilmesinin büyüme sürecine olumsuz etki yapacağını kaydeden Özilhan, enflasyonu kontrol altına almadan ''hızlı'' ve ''sürdürülebilir'' büyüme sürecine geçmenin de mümkün olmadığını kaydetti. Enflasyonu kontrol altına almadan, bugünkü GSMH'yi yaklaşık 20 yılda 2'ye katlayabilecek iken enflasyon kontrol altına alındığında bu sürenin 13 yıla indirilebileceÄŸini anlatan Özilhan, ''Öyleyse enflasyonla mücadele sürecinin ilk aÅŸamalarında elde edilen nispi baÅŸarılar yeterli bulunmamalı ve bu süreç, tek haneli rakamlara ulaşılıncaya kadar kararlılıkla sürdürülmelidir'' diye konuÅŸtu.     MALÄ° MÄ°LAT VE Ä°Åž GÃœVENCESÄ° YASASI Bu arada Mali Milat'ın, ekonominin kayıt altına alınması için zorunlu olduÄŸunu, ancak baÅŸarılı olabilmesinin mükelleflerin güven duyduÄŸu bir vergi ortamının yaratılmasına baÄŸlı olduÄŸunu söyleyen Özilhan, ''Mali Milat, sadece bir vergi düzenlenmesi olarak görülmemeli'' dedi. Ä°ÅŸ Güvencesi Yasası''na da deÄŸinen Özilhan, bu yasanın ''ölçüsüz popülizmin simgesi'' olarak tarihteki yerini alacağını, hükümetin öncelikleri arasında yer alan istihdam konusunun ise ''ucuz popülizme feda edilemeyecek'' bir konu olduÄŸunu vurguladı. Özilhan, 'Ä°ÅŸ Kanunu''nda öngörülen deÄŸiÅŸikliklerin bir an önce gerçekleÅŸtirilmesi ve ''Ä°ÅŸ Güvencesi Yasası''ndan önce yürürlüğe sokulmasının, istihdamın korunması ve geliÅŸtirilmesi açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. Özilhan, atılan bütün ekonomik reform adımlarının baÅŸarılı olabilmesi ve enflasyonun kalıcı ÅŸekilde kontrol altına alınmasının, ancak 2001 programıyla baÅŸlayan ekonomik konsolidasyonun (birleÅŸtirme,toparlama) siyasi ve kurumsal konsolidasyon ile tamamlanmasıyla mümkün olabileceÄŸine dikkati çekti. Türkiye'nin, yeni dönemin ÅŸartlarını deÄŸerlendirerek, geliÅŸmiÅŸ ülkeler arasında yer alma hedefine uyarlı yeni stratejiler belirlemek ve ulusal çıkarlarını maksimize etmek için gereken mücadeleyi sürdürmeye devam etmek zorunda olduÄŸunu hatırlatan Özilhan, pratik yararı olmayan tartışma ve deÄŸerlendirmelerle enerji ve zaman kaybına tahammülleri olmadığını sözlerine ekledi. Â
button