Güncelleme Tarihi:
Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın medya sponsoru olduğu “Uludağ Ekonomi Zirvesi”nde Özen, bankacılık sektörü, Merkez Bankası politikaları ve not artışı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Özen, bankacılık sektörünün ilk çeyreğe gerek kredi büyümesi gerek karlılık açısından iyi başladığını düşündüğünü belirterek, “Rekabet Kurulu cezaları da bu döneme denk geldi. Bu da bizi aşağı çeken unsurlar olarak ortaya çıktı. Yılın geri kalan kısımında ilk çeyrekteki ivme devam eder mi çok emin eğilim. İlk çeyreği bu yılın en iyi çeyreği olarak düşünüyorum. Yılın tamamına da baktığımızda bankacılık sektörü için iyi bir sene olacağını düşünüyorum” dedi.
S&P'nin not artışını hakkında da görüşlerini paylaşan Özen, “İnanın benim içim kıymeti harbiyesi artık bunun. Rating kuruluşları dünyada hala çok önemli görevler üstleniyor. Ama piyasalar Allah'tan çok daha hızlı ve önde gidip bizim hakkımızı vermektedir. Mühim olanda budur aslında. Ama kararı yine de önemsedim. İçeriğine baktığımız zaman çok ilginç şeyler var. Cari açığın düştüğünden bahsediyor. S&P, bizim cari işlemler açığı 2012 mayıs ayından itibaren düşmeye başladığı zaman, bizim durağan görüntümüzü negatife çevirdi. Belki ihtiyatlı davranıp görmek istedi ve gördü. Açılıma refere etmeleri çok önemli' diye konuştu.
Özen, “yatırım yapılabilir” ülke notu almanın bankacılık sektörü için önemli olduğuna işaret eden Özen, “Daha uzun vadeli borçlanmaları daha ucuza yapabiliriz. Moody's'in yatırım yapılabilir notu bizim için önemli. Daha önce Fitch vermişti. İkinci her zaman önemlidir. Ben yaz aylarında bekliyorum. Moody's'in ocak ayındaki metni iyi okuduysanız bunun işaretleri var zaten. Yaz aylarında, çok ihtiyatlı olmamı isterseniz bu sene içerisinde ikinci yatırım yapılabilir ülke olma notunu alacağız ve bu çok şeyi değiştirecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Parlayan yıldız lafını kullanmaktan çekinirim”
Merkez Bankası'nın uyguladığı politikalara ilişkin olarak da değerledirmede bulunan Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Merkez Bankası çok net, şeffaf. Dedi ki benim dört tane senaryom var. Şu anda öne çıkarttığı senaryo yurt dışına sermaye çıkışları başlarsa ben piyasaya likidite vereceğim diyor. Bu konularda her zaman bizi rahatlatıyor. Sermaye kaçışı önemlidir. Ama bunun kalıcı mıdır? yoksa değil midir?
Türkiye'ye has bir durum değildir. Bütün dünyada gelişen piyasalara bakıldığı zaman sermaye kaçışları gelişmekte olan piyasalardan başladı. O zaman senaryo değişebilir. 2013'te Türkiye için büyüme tahminimiz yüzde 4,8. Bu olmayabilir, daha aşağısı da olabilir.”
İkinci yatırım yapılabilir notun verilmesiyle birlikte sermaye akımlarının Türkiye'ye yönelmesi durumu hakkında Özen, şunları kaydetti:
“Trade offlar, hangisi ağır basacak bunlara bakacağız. Ama şu açıdan rahatım. Sermaye kaçışları açısından, ABD'de faiz yükselmeleri çok başlamayacak gibi gözüküyor. Bu sene de bol likidite olacak. Bu sermaye kaçışlarının şu an için kalıcı olacak döneme girdiğini düşünmüyorum.”
“Önümüzdeki dönemde bankacılık sektörü parlayan yıldız olmaya devam edecek mi?” şeklindeki soruya Özen, “Bir bankacı olarak parlayan yıldız lafını kullanmaktan çok çekinirim. Çok parladığınız zaman hemen bir şeyler oluyor. Çok ihtiyatlı davranmayı tercih ediyorum. Hakikaten biz çok kar etsek başa bela, kar etmesek başa bela. Onun için sektör olarak işimizi iyi yapmaya devam edeceğiz” diye cevap verdi.