Güncelleme Tarihi:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman, Güneydoğu Anadolu'da tütün ekilmesinin, ekonomiye sadece yük getirdiği, Ege, Karadeniz ve Marmara bölgesi tütün üreticilerinin yarattığı katma değerin bu kayıpların telafi edilmesinde kulanıldığını söyledi.
Güneydoğu tütününe, Ege tütününe yakın fiyatlar verildiğine işaret eden Sorman, şöyle konuştu: "Devlet Güneydoğu'da tütün ekimini derhal yasaklamalı, oradaki üreticilere belli bir süre tazminat ödemelidir.
Tekel'i özelleştirmek yerine bu önlemin alınması, Türk tütüncülüğünü tamamen yok olmaktan kurtarır. Güneydoğu'da üretilen 100 milyon kilogram tütünün tamamı yakılmak için depolanıyor. Üstelik Ege'nin topraklarında yetişen tütünden dekarda 80 kilogram, Güneydoğu tütününden dekarda 350-400 kilogram verim alınıyor.
Yani hakiki tütün yetiştirenler cezalandırılıyor. Hiç bir işe yaramayacak tütünü üretenler mükafatlandırılıyor. Bu arada stoklar, ambarlama, aktarlama maliyetleri getiriyor. Sonra da Güneydoğu tütünü yakılıyor."
Tekel'in özelleştirilmesi halinde, Türk tütününün yok olma aşamasına gireceğini, çokuluslu sigara şirketlerinin Türkiye'de üretilen şark tipi tütünün yerine Virgina ve Burley tipi tütünleri kullanacağını öne süren Sorman, şöyle devam etti:
"Üretici, kendisini destekleyen bir kuruluş olmayınca tütün ekiminden vazgeçecektir. Tekel'in mutlaka üretici birliklerine devredilmesi gerekir. Bu birliklerde çiftçi, işçi, tüccar, eksper, ihracatçı, devletin denetleyici mekanizmaları yer almalıdır. Tekel para ile satılmamalıdır. Aksi takdirde Tekel'i yabancı tekeller alacak, Türk tütüncülüğü bitecektir. O zaman, Güneydoğu Anadolu'da yetişen tütünleri de kimse almayacaktır."
Nuri Sorman, Türkiye genelinde 3 milyon kişinin tütün üretiminden geçimini sağladığını, Manisa ilinde 2000 yılı tütün rekoltesinin 55 bin ton olarak hesaplandığını sözlerine ekledi.