Özel bankaların virüs imtihanı

Güncelleme Tarihi:

Özel bankaların virüs imtihanı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2020 07:00

Türkiye, koronavirüsle hem sağlık hem de ekonomik olarak ciddi anlamda mücadele ediyor. Birbiri ardına alınan ekonomik tedbirler, destek paketleriyle ekonomi canlı tutulmaya, istihdam korunmaya çalışıyor. Ancak destek noktasında özel bankaların geride kaldığı, gerekli çabayı göstermediği ifade ediliyor. Biz de konuyu ekonomistlere sorduk. Ekonomistleri neler yapılması gerektiğini, özel bankaların tutumunu Hürriyet’e değerlendirdi.

Haberin Devamı

Koronavirüs salgını turizmden otomotive, esnaftan vatandaşa, havacılıktan sanayiye kadar birçok sektörü derinden etkiledi. Birçok şirket evden çalışma düzenine geçerken, birçok insan da bu süreçte işsiz kaldı. Hükümet de salgının ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak, iş dünyasının ve vatandaşların salgın sürecinde en azından işlerine devam etmesini sağlamak için bir dizi tedbiri devreye aldı. Alınan tedbirlere başta kamu bankaları olmak üzere özel bankalar da yeni kredi, taksit ertelemesi gibi desteklerle dahil olacaklarını açıkladı. Ancak yaşanan süreçte bazı özel bankaların kredi ödemelerinin ertelemesi için yüksek faiz istediği, kredi limiti olmasına rağmen kredi vermekte iştahsız davrandığı gibi eleştiriler ortaya çıktı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, özel bankaları birçok kez vatandaşa ve iş dünyasına destek olunması konusunda uyardı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) bankalara telkinde bulundu. Türkiye, Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bankaların birçok kişiyi kredi vermeden geri gönderdiğini söyleyerek, bankalara bu süreçte iş dünyasına destek olmaları konusunda çağrıda bulundu. Biz de yaşanan bu süreci, neler olduğunu ekonomistlere sorduk.

Haberin Devamı

Özel bankaların virüs imtihanı

‘BİRİNCİ ÖNCELİK SAĞLIK İKİNCİ ÖNCELİK EKONOMİ SONRA KÂRLILIK OLMALI’

Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi ekonomist Murat Sağman: Bütün bankalar ticari işletmelerdir. Kararlarını da ticari işletme mantığıyla veriyorlar. Bankalar şirketi riskli görüyorsa kredi vermekte imtina edebilir. Bazı durumlarda ise bankalar yanlış kararlar verebiliyor. Çok olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz için bankalardan da farklı davranışlar bekleniyor. Hem bireysel hem de ticari işletmelerde ciddi bir nakit akışı problemi yaşanıyor. Eğer koronavirüs süreci olmasaydı birçok işletme ya da vatandaş borcunu ödeyebilecekti. Ancak yaşanan durumda bankaların yapması gereken nakit akışına destek olmaktır. Unutulmaması gereken bir nokta daha var. O da herkesi aynı anda kurtaramazsınız. Bankalar, burada işini doğru yapanla yapmayanı ayırt etmeli. Eğer işletme ya da bireysel müşteri olağanüstü durum nedeniyle sıkıntı yaşıyorsa, bankalar da olağanüstü şekilde destek vermeli. Ancak müşteri bankayı kullanmaya çalışırsa bu iş olmaz. Geçmişte yaşanan bir örnek var. Kredi Garanti Fonu uygulaması devreye alındı. Bu çok doğru bir karardı. Fakat bazı işletmelerin aldıkları bu kararı doğru kullanmadığı görüldü. Onun için burada önemli olan bankanın verdiği kaynağın doğru yere kullanılması ve takip edilmesi. Yaşanan süreçte birinci öncelik sağlık açısında ayakta kalmak, ikinci öncelik ise ekonomi olarak ayakta kalmak olmalı. Kârlılık ise öncelikler arasında ancak üçüncü sırada yer almalı. Bu şekilde davranan bankalar olduğunu görüyoruz. Burada bankalar şirketler destek olurken bunu ek maliyetsiz ya da minimum maliyetle yaparsa iş doğru bir şekilde ilerlemiş olur.

Haberin Devamı

Özel bankaların virüs imtihanı

‘KÂRLILIĞI DÜŞÜNMEYİN VATANDAŞA DESTEK OLUN’ DENİYOR

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Tuna: Özel bankalar kâr amaçlı kuruluşlardır. Bankaların faaliyetleri sürecinde kârlılık gözetmesi eleştiri konusu olamaz. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de olağanüstü bir dönemden geçiliyor. Böyle bir dönemde bazı beklentiler oluşuyor. Bu da özel bankaların kamu bankaları gibi mevcuttaki kredi taksit ödemelerinin uygun maliyet koşullarıyla ötelenmesi. Çünkü bu süreçte günlük nakit akışı etkilenen kendini idare etmeye çalışan birçok esnaf ve çalışan kesim var. Gelirlerinden mahrum kalan bu kesim aslında kredisini ödemek istiyor. Ancak şu dönemde gelirlerinden mahrum kaldıkları için ödme yapamıyorlar. Örneğin bana gelen bir şikayet var. Aylık taksit ödemesi 2 bin 500 TL olan biri. Kredi ödemesinin ertelenmesi için başvuru yapıyor. Taksitlerine ek olarak 3 bin 500 TL artı faiz ödemesini istiyorlar. Kredi faizlerine göre çok yüksek bir oran oluyor bu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da özel bankalardan kamu bankaları gibi kârlılıklarını düşünmemelerini, vatandaşlar ve iş dünyası için kredi ödemelerinin ertelenmesi konusunda destek olmalarını istiyor. Bir faaliyetlerine devam eden işletmeler var. Kredi risk notu iyi olan işletmelere bile kredi verme konusunda isteksiz davranan bankalar var. Eğer bankalar bu tip işletmelere destek vermezse, birçok banka ile işletmeler arasında ihtilaf konuları oluşacak. Bu da hukuksal süreci beraberine getirecek. Hükümet de topyekün kamu bankaları ile birlikte özel bankaların sürece destek vermesini istiyor. BDDK’nın özel bankalara bu yönde bir telkini oldu. Ancak özel bankaların bu talebi ciddiye almadığı görülüyor.

Haberin Devamı

Özel bankaların virüs imtihanı

‘HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKİYOR’

Stratejist Cüneyt Paksoy: Dünya tarihinin belki de bu zaman kadar karşılaşmadığı bir süreçten geçiyoruz. 2008 krizi de dahil daha önce yaşanan hiçbir krize benzemiyor. Tedarik zinciri yara aldı. İhracat ve ithalat döngüsünde problem yaşanıyor. Likidite probleminden dolayı ülkelerin merkez bankaları devrede. Hükümetler ve ekonomi yönetimleri üretim gücünü ayakta tutmak, reel sektörün üretim kabiliyetini korumak istiyor. İstihdamın devamı için çaba gösteriyorlar. Türkiye de küreselleşmenin getirdiği riskleri bertaraf etmek ve süreci yönetmek için çok ciddi adımlar attı, paketler ve destekler açıkladı. Merkez Bankası, BDDK ve Bankalar Birliği de eş zamanlı ve koordineli bir şekilde süreci yürütüyor. Tüm bunlar yapılırken toplumsal mutabakata ihtiyaç duyuluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da virüsten daha az etkilenmek için bu mutabakata dikkat çekiyor. Yılın geri kalanını kurtarmak, 2021’de daha başarılı bir yıl geçirmek içn herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Kamu bankları bunu yapıyor. Özel sektörden de bu noktada daha aktif olması bekleniyor. BDDK’nın kredi riskine ilişkin yaptığı düzenleme de bankalara manevra alanı imkanı veriyor. Önümüzdeki süreçte özel bankaların kendi sermaye yeterliliği paralelinde sürece destek vermesi gerekiyor. Reel sektör ile banka düzenini ayakta tutmanın yegane yolu belirli şartlarda esnek davranılmasından geçiyor. Eğer eş zamanlı ve koordineli adımlar atılırsa ülkemiz bu süreci daha az hasarla atlatabilir. İhracat ve iç tüketim daha hızlı toparlanabilir. Turizmde belirli bir süre daha sıkıntı olacağı düşünülürse iç tüketim ve ihracattaki hızlı toparlanma daha büyük önem taşıyacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!