Özal, gece yarısı arayıp Cem Boyner’in babasından ne istedi

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 40’ıncı genel kurulunda, derneğin kurucularından Osman Boyner (Boyner Holding’in kurucusu), Feyyaz Berker (Tekfen Holding’in kurucu ortağı) ve İbrahim Bodurn (Kale Holding’in kurucusu) ile Mehmet Şuhubi’nin katıldığı ‘dost sohbeti’ ilginç anıları bugüne taşıdı. Osman Boyner, “Oğlum Cem Boyner, 1990’da TÜSİAD Başkanı’ydı. Turgut Özal’ın ANAP’ı da tek başına iktidardı. Cem, başkanlıktan istifa kararı aldığında, hükümeti hedef alan sert eleştirilerine rağmen gece 01.00’de Turgut Bey beni arayıp, istifadan vaz geçmesini istedi” dedi.
Zor ve kritik görev
Duayen sanayicilerin eski günlerle ilgili sohbeti TÜSİAD’ 40’ıncı Genel Kurul Başkanı Sedat Aloğlu’nun, Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ‘çok zor ve kritik bir dönemde’ başkanlık yaptığına vurgu yaptığı sözler üzerinden başladı. TÜSİAD üyeleri yeni başkanı belirlemek için oy kullanırken, salonda yanyana oturan ve eski günlerde TÜSİAD Başkanlığı’nın hangi açılardan kolay ya da zor olduğunu konuşmaya başlayan Feyyaz Berker, İbrahim Bodur ve Mehmet Şuhubi’ye kısa süre sonra salona giren Osman Boyner de katıldı. Berker, Bodur ve Şuhubi, yeni TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in kayınpederi olması nedeniyle Osman Boyner’e takılmaya başladı.
Ümit Hanım baskındır
İbrahim Bodur, “Osman Bey, gelinin başkan oldu. Dışarda Cem’i gördüm ‘eee artık perde arkasında sen varsın’ dedim” diye seslenince, Osman Boyner’den önce Mehmet Şuhubi, “Yoo İbrahim Bey, hiç öyle olmaz. Ümit Hanım çok baskındır, hiç öyle arkasında adam filan olmaz” şeklinde müdahale etti. Osman Boyner de “Öyle öyle, biz de kendisini destekliyoruz tabii ki” dedi. Osman Boyner, hemen ardından Cem Boyner’in TÜSİAD Başkanlğı ve istifası üzerine şu anekdotu anlattı:
Ben Turgut, Cem devam etsin
“Günü hatırlamıyorum; ‘Cem bırakıyor’ dediler, ben de ‘Bırakırsa bıraksın bana ne’ dedim. Gece saat 01.00 telefon çaldı, korktum. Telefondaki ses ‘Osman Bey bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakma ben Turgut’ dedi. Sonra aramızda şu diyalog geçti:
- Buyurun Turgut Bey (bizim eskiden bir hukukumuz vardı Başbakan da olsa böyle hitap ederdik)
- Yahu oğlun bırakıyormuş TÜSİAD’ı, gazetelerde gördüm.
- İyi ya Turgut Bey bıraksın sizi de zaten çok üzüyormuş.
- Yahu yok öyle değil, sakın bırakmasın. O bir şey söylüyor, ben de Ankara’da kabinedekilere bakın dışardan nasıl görünüyorsunuz diye çıkışıyorum.
Sonra ekledi:
- Ha ben kendim de söylediklerine bazen çok kızıyorum ama kızgınlığım 5-10 saniye sonra geçiyor. Bakıyorum adam doğru söylüyor, bırakmasın. Turgut Bey öyle Başbakandı işte.”

Şimdiki başkanların da işi zor ama bizim de canımız tehlikedeydi

İBRAHİM Bodur, Feyyaz Berker ve Mehmet Şuhubi arasındaki sohbet bir ara Feyyaz Berker’in TÜSİAD’da 9 yıl başkanlık yapmış olmasına da kaydı ve bugünkü başkanların bir iki yılda başkanlıktan gidişlerine dikkat çekildi. Durumu yine Mehmet Şuhubi toparladı ve “Şimdikiler de çok başarılı canım hem başkaca zor yanları var” dedi. Bunun üzerine Feyyaz Berker de, “Şimdi bir iki sene sonra ‘yeter artık’ diyorlar. Yine de başarılılar tabii ki. İlk yıllarda ‘daha kolaydı’ diyebiliriz ama o yıllarda da canımız tehlikedeydi. Mesela benim evime bomba atıldı. Ailece az kalsın gidiyorduk. Evde ne kadar cam çerçeve varsa inmişti. Türkiye’nin bugünkü haline şükredelim” diye konuştu. Feyyaz Berker, 1971’den 1979’a kadar başkanlık yaptığını hatırlatıp, “Hiç unutmuyorum; 1 Şubat’ta (1979) rahmetli Kemal Ilacak arayıp Abdi İpekçi’nin vurulduğunu haber vermişti” deyince, Mehmet Şuhubi sohbete çok anlamlı bir nokta koydu: “Evet ya şimdi o vuran var ya o kral gibi dolaşıyor ortalıkta.”

Belki öbür dünyada da bir TÜSİAD kurarız

TÜSİAD’ın ilk Başkanı Feyyaz Berker, derneğin kurucularından kendisi dahil 4 kişinin (Selçuk Yaşar, İbrahim Bodur, Osman Boyner) hayatta olduğunu, 8’inin vefat ettiğini anımsatıp, “Belki öbür dünyada da bir TÜSİAD kurarız” diye espri yaptı.

Kurucular kimler

TÜSİAD’ın 1971 tarihli kuruluş protokolünde yer alan isimler şöyle:
Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Feyyaz Berker, Raşit Özsaruhan, Ahmet Sapmaz, Melih Özakat, İbrahim Bodur, Hikmet Erenyol, Osman Boyner, Muzaffer Gazioğlu, Selçuk Yaşar.