A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2006 13:57
Oyakbank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, yabancı bankalarla görüşmeler yaptıklarını, ancak sonuca yakın bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, ”Bankamızın tamamı satılık değil. Biz çoğunluk hisse vermeyi de arzu etmiyoruz. En fazla yüzde 50-50 olacak” dedi.
Eminsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankanın 2005 yılını iyi kapattığını, aktifindeki büyümenin yüzde 40’a yakın olduğunu, 2004 yılına göre de karında 2 katından fazla bir artış yaşandığını söyledi.
Türkiye’de oldukça yaygın bir banka olduklarını ve sadece ticaretin yoğun olduğu bölgeler öngörülmeden yurt çapında hizmet verme arzusunu taşıdıklarını dile getiren Eminsoy, Silahlı Kuvvetler mensuplarının müşterilerinin yüzde 20’sini oluşturduğunu, dolayısıyla sadece askere hizmet veren bir banka olmadıklarını vurguladı.
Oyakbank’ın yabancı bankalarla görüşmelerine ilişkin olarak da Eminsoy, bu konuda Oyak Grubu’nun belirlediği bir çerçeve bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ”Bankamızın tamamı satılık değil. Biz çoğunluk
hisse vermeyi de arzu etmiyoruz. En fazla yüzde 50-50 olacak. Dolayısıyla bizimle temasa geçen bir bankaya öncelikle bunu iletiyorum. Diyorum ki (bakın evet biz ortaklığa açığız ama bu açıklığın bizim tarafımızdaki şartları yüzde 50-50’den daha fazla olmayan bir hisse yapısı.) Yani biz yüzde 49 olmayı kabul etmiyoruz. Şu anda görüştüğümüz bankalardan bazıları yüzde 50 ortaklığı kendilerinin de tercih ettiğini söylüyorlar. Yüzde 50 ortaklık da zaten dünyanın en kötü modeli değil. Çünkü iki taraf birden bankaya sahip çıkacak. Ancak yine de ilgili banka sayısı, bu kriterden sonra o kadar da çok olmuyor. Zaten sanıldığı gibi öyle 9-10 bankayla görüşmüyoruz.”
”KONUT KREDİSİ ORTALAMAMIZ 28 BİN YTL”Hakan Eminsoy, Türkiye’deki birçok bankanın kendisini orta ve orta üstü gelire sahip segmente odakladığına dikkat çekerek, ”Şubenin düzenini bile ona göre yapıyorlar. Bu, şubenin dekorasyonuna bile yansıyor. Semtine göre şubelerde pahalı imajı verecek malzemeler kullanılıyor” dedi.
Oyakbank olarak bunun tersine gitmeye karar verdiklerini ifade eden Eminsoy, ”Biz orta gelir grubu ve belki ortanın altı gelir grubunu hedefleyeceğiz. Çünkü Türkiye’nin her yanına yayılmak istiyoruz” diye konuştu.
Konut kredileriyle ilgili olarak diğer bankalarla kıyaslama yapabilmek için araştırmalar yaptırdıklarını kaydeden Eminsoy, şöyle devam etti: ”Konut kredisindeki payımız yüzde 6-7 civarında. Bizimle nominal olarak aynı miktarda konut kredisi veren ve aynı segmente odaklanmış bir bankanın konut kredisi ortalaması tutar olarak 80-90 bin YTL civarında. Bizim ortalamamız 28 bin YTL. (Ben üst gelir, orta gelir, düşük gelirliye de hitap edeceğim) derseniz hiçbirine hitap edemeyebilirsiniz.”
Eminsoy, mortgage’ın beklentileri karşılamayacağını, çünkü konut kredilerinde şu andaki rekabet ortamının yasa çıkmadan da birçok kolaylığı getirdiğini ve bankaların erken davrandığını söyledi. Bugünkü konut finansmanının eksik bir finansman modeli olmadığını ve faiz oranlarının günün koşullarına göre oldukça iyi olduğunu vurgulayan Eminsoy, ”Hatta bankalar, bu faizleri (Bugün kar etmiyorum ama gelecekte kar edeceğim) düşüncesiyle veriyorlar” dedi.
Hakan Eminsoy, mortgage’ın, bankaların kredileri fonlamak için ülkede
bono çıkarması imkanını getireceğini vurguladı.
”BALON ŞİŞİRTTİRİYOR”Türkiye’de mevduatların ortalama vadesinin 3 ayın altında olması nedeniyle bankaların uzun dönemli kaynak yaratamadığına dikkat çeken Eminsoy, şunları kaydetti: ”Konut kredileri 7, 10, 15 yıllık vadelerle nasıl veriliyor? Bu vadeleri yurtdışı kaynaklarla sağlıyoruz. Bunların risklerini, birtakım mali enstrümanlarla bertaraf ediyoruz. Konut kredilerinde şöyle bir sakınca görüyorum; yabancı kaynaklarla biz kendi hayat standardımızı yükseltiyoruz. Dışarıya olan borçluluk içeriye olan borçluluktan daha fazla risk içerebilir. Yine de bu, istikrarlı ortamda çok önemli bir risk oluşturmaz. Ancak bu kadar uzun vadeli kaynakları yurtdışından sağlayıp buraya vermek, verdikten sonra konut fiyatlarındaki ve konut yatırımlarındaki artış... Bu, bize biraz balon şişirttiriyor.”
Hakan Eminsoy, konut kredisi alanların genellikle ucuz kredinin peşine düştüğünü ve çok küçük farklara odaklandıklarını ifade ederek, ”Kimse dönüp konutun fiyatına bakmıyor. İncelettirdiğim ve ortada henüz konut olmayan proje fizibilitelerinde şunu görüyoruz; konutun satış fiyatına oranlarsak maliyeti yüzde 25 ila 30 arasında. Yani konut fiyatı 100 lira ise maliyeti 25 lira. Ortada yüzde 300’lük kar var. Buna arsa bedeli dahil” diye konuştu.