A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 12:33
Oyakbank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, ekonomideki havanın böyle devam etmesi halinde konut kredisi faiz oranlarının iki ay içinde 1,35'li rakamlara kadar gerileyebileceğini kaydetti.
Eminsoy, konut kredisi faiz oranlarındaki düşüşe ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, konut kredilerinin uzun vadeli olması nedeniyle, bankaların bunları yurt dışında ihraç edilen YTL cinsinden fonlarla finanse ettiğini söyledi.
Son 15-20 gün içinde YTL swap piyasasındaki faizlerin hızla düştüğüne ve bankaların da buradan sağladıkları fonlama imkanıyla tekrar daha düşük fiyatlarla konut kredisi verebilir hale geldiğine dikkati çeken Eminsoy, konut kredisi faiz oranlarında da bu düşüşe bağlı olarak aşağı doğru bir hareket başladığını ifade etti.
Hakan Eminsoy, gerek Türk ekonomisi, gerekse diğer gelişmekte olan piyasalar açısından şu anda iyimser bir hava söz konusu olduğunu dile getirerek, “Ekonomideki hava böyle devam ettiği sürece, konut kredisi faiz oranları iki ay içinde 1,35'li rakamlara kadar düşebilir. Yabancıların YTL'ye yatırım yapma tarafındaki talebi de canlı bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.
Konut
kredi faiz oranlarındaki düşüşün hızlı olmasını beklemediğini aktaran Eminsoy, şöyle devam etti:
“Merkez Bankası, faizleri ciddi oranda yükseltti. Önümüzdeki aylar içinde henüz Merkez Bankası'nın referans faiz oranlarında düşüş öngörmüyoruz. Burada düşüş öngörmeden faizlerin 1'li rakamlara gelmesi mümkün değil. Çünkü Merkez Bankası'nın bugün uyguladığı faiz politikası, ciddi bir reel faiz içeriyor. Ancak Merkez Bankası tekrar bir faiz düşüş trendine girerse, o zaman 1'li veya 1'e yakın rakamlara daha çabuk yaklaşılır.”
Eminsoy, konut kredilerinde, uzun vadeli fonlamadan dolayı ani iniş çıkışlar beklemediğini söyledi.
Taşıt kredilerindeki düşüş trendinin daha yavaş olacağına işaret eden Eminsoy, bunun, vadelerin daha kısa olmasından kaynaklandığını belirtti.
“PİYASA OLUMLU SİNYALLER VERİYOR”Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Haluk Sur da, gayrimenkul sektörünün iniş ve çıkışlarının çok kısa süreli olmadığını, ancak sektörün zaman zaman para piyasaları hareketlerinden etkilendiğini kaydetti.
Sur, gayrimenkul yatırımcılarının dalgalanmalardan kaynaklanan ani şok karşısında beklemeye geçtiğini, ancak Türkiye'deki gayrimenkul dinamiklerinin değişmediğini ve ihtiyacın silinmediğini belirterek, bu dönemde bankaların konut kredisi faizlerini Merkez Bankası faiz artırımları ile paralel bir şekilde artırmadığını, konut kredisi faiz oranlarının daha da yukarı çıktığını söyledi. Sur, bankaların gelişmeleri risk olarak görerek yaptığı artırımlar sonucu talebin de kesildiğinin görüldüğünü kaydetti.
Haluk Sur, son günlerde
döviz fiyatlarında düşüş görüldüğüne ve piyasaların daha olumlu hale geldiğine değinerek, şöyle devam etti: “Konut sektörü çok hazırlıklı olmak zorunda. Son iki yıldır ne bizi yönetenlerin ne proje geliştiricilerin ne de üreticilerin çok hazırlıklı olduğu ortaya çıktı. Keşke bankalar fonlama maliyeti yarışına gireceklerine, faiz oranlarında daha makul seviyelerde kalsalardı ve dalgalanma daha küçük boyutlu olsaydı. Bu bize ders olsun. Ekonomimiz bu süreci başarıyla atlattı. Taşlar yerine oturuyor, piyasa olumlu sinyaller veriyor. Bu da gayrimenkul yatırımcısı ve ihtiyaç sahibi tarafından olumlu algılanıyor. Herkes başka telden çalmasın, aklını başına toplayarak davransın ki kaygan bir zeminde yol kazasına yol açmasın.”
BİRİNCİ EL KONUTTA İNDİRİMLER Turyap Yönetim Kurulu Üyesi
Başak Soner de, ekonomide son dönemlerde yaşanan dalgalanmanın konut piyasasını etkilediğini belirterek, konut sahibi olmak isteyen kişilerin, bankaların faiz artırımlarıyla birlikte beklemeyi tercih ettiğini söyledi.
Bu dönemde birinci el konut satışları yapan şirketlerin, maliyetlerin artmasına rağmen kazançlarının bir kısmını gözden çıkararak çeşitli oranlarda indirimler uyguladıklarını ifade eden Soner, tüketicilere maksimum kolaylık sağlanmaya çalışıldığını anlattı.
Soner, ikinci el konutlarda satışların yavaşladığını, ancak kesilmediğini belirterek, bunda yaz aylarının etkili olduğuna işaret etti. Ekonomideki olumlu havayla birlikte trendin yeniden yükselişe geçtiğini ifade eden Soner, yine de 2005 yılında yakalanan oranlara ulaşmanın bu yıl için mümkün olmadığını kaydetti.