Ulusoy, düzenlediği basın toplantısında, Erdemir’in hisselerini devralmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Daha önce "Türkiye’nin önde gelen kuruluşlardan bir tanesini bünyemize katmak istiyoruz" dediklerini anımsatan Ulusoy, "Geçtiğimiz pazartesi günü bu sözümüzü tuttuk. Zira biz hep kendimize, ’Biz tutamayacağımız sözü vermeyelim, verdiğimiz sözü de tutalım’ diyoruz" diye konuştu.
"ORTAK OLMAYACAĞIZ, ORTAK ALACAĞIZ"Ana stratejilerinin, "Ortak olmayacağız, ortak alacağız" şeklinde belirlediklerini anlatan Ulusoy, "Ortak olmak başka, sizin herşeyiniz hazır, yanınıza sizin şartlarınızla bir ortak alırsanız muhakkak ki daha iyi olur. Biz de öyle yaptık. ’Ortak olmayacağız, ortak alacağız’ dedik" diye konuştu.
Erdemir hisselerini satın alabilmek için Ataer Holding’i kurduklarını ve alınacak ortağı Erdemir hisselerine ortak etmek yerine Ataer Holding’deki hisselere ortak etmeyi düşündüklerini anlatan Ulusoy, bu kapsamda Arcelor’la ortaklığı değerlendirildiğini ve bu amaçla Rekabet Kurulu’na başvurduklarını anımsattı.
Rekabet Kurulu’na Arcelor’un Ataer’e ortakllığı için aralık ayında başvurduklarını anlatan Ulusoy, "Fakat 16 Şubat’a kadar geldik hala bir karar çıkmadı" dedi. Ulusoy, bir sonraki toplantısını 23 Şubat’ta yapan, Rekabet Kurulu’nun kararının beklenmesi durumunda,
kredi sağlanan çeşitli uluslararası kurumların, bankaların ve Türkiye’deki kurumlarla yapılması gereken işlemlerin yetişmeyeceği sonucuna vardıklarını bu nedenle yalnız devralmaya karar verdiklerini söyledi.
Ataer Holding’e yeniden ortak alıp almayacaklarını koşulların belirleyeceğini belirten Ulusoy, bu görüşmelerin Arcelor’la olup olmayacağına ilişkin soru üzerine "Arcelor’la bir merhabamız oluştu. Bundan sonra ortaklık görüşmeleri gündeme gelirse o merhaba sürer. Diğer girişimciler de merhaba derse onlara da merhabamız olur" dedi.
Erdemir’i hisselerini kayıtsız şartsız kontrol etmek istediklerini yineleyen Ulusoy, "Buradaki hisselerimizden bir miktarını versek bile hiç bir zaman kontrolü elden çıkarmayacağımız için, bakış açımız öyle olduğu için
hisse versek versek Ataer’den veririz" dedi.
"HİÇBİR ŞİRKET GARANTİSİ VERMEDİK"İhale bedelinin yüzde 50’sini peşin ödemek için 1.5 milyar dolarlık kredi aldıklarını anlatan Ulusoy, bunun bir satınalım finansmanı, proje finansmanı olduğunu söyledi. Bunun 3 senesi ödemesiz 10 senelik bir finansman olduğunu söyleyen Ulusoy, finansmanı Erdemir hisselerini ortaya koyarak sağladıklarını, bunun dışındaki 1.5 milyar dolarlık kaynağın da 500 milyon dolarının özkaynak, 1 milyar dolarının da dış borçlanma olduğunu bildirdi. Ulusoy söz konusu finansmanı sağlarken hiçbir şirketin garantisini vermediklerini ve ipotek etmediklerini söyledi.
"FİNANSMAN İHTİYACI OLSAYDI ORTAKLA YOLA ÇIKARDIK"Oyak’ın finansman sağlayamadığı ve para ihtiyacı olduğu için ortak aradığı yönündeki açıklamaları "çok ayıp" olarak değerlendiren Ulusoy, "Oyak’ın böyle birşeye ihtiyacı yoktur. 1 Aralık’ta ÖYK’dan izin çıktıktan sonra 22 Aralık’ta 1.5 milyar doları garanti edilmiş bir şekilde bulduk" dedi. "Finansmanı hiçbir şirketini ipotek ettirmeden alabilmiş bir kurumun itibarına bu sözlerin nasıl yöneltilebildiğini" soran Ulusoy, bunları üzüntüyle karşıladıklarını kaydetti. Ulusoy, "Biz eğer finansman ihtiyacımız olsaydı ortakla yola çıkardık. Biz ortakla yola çıkmadık, ortağı yanımıza almayı değerlendirdik" dedi.
"ARCELOR’LA ORTAKLIK YAPMADIK, ÖN ŞARTLARINI KONUŞTUK"Arcelor ile ortaklık yapıldığı ve Erdemir’in yabancılara satıldığı yönündeki değerlendirmelerden de üzüntü duyduklarını anlatan Ulusoy, "Biz Arcelor’la bir ortaklık yapmadık, ortaklık yapabilmenin ön şartlarını konuştuk. Kamu kuruluşlarının müsade ettiği şekilde bir ortaklığı nasıl yapabileceğimizi değerlendirdik ve bu arada Erdemir’i hiçkimseye satmadık. Erdemir’i yönetecek olan kurumun ufak bir hissesini, kontrol sağlamayan, kayıtsız şartsız hiçbir şekilde kontrol sağlamayan hissesinin bir kısmını vermeyi değerlendirdik. Dolayısıyla bunlar da bizler için çok ayıp birşeydi" dedi.
"KAPTAN KÖŞKÜNDE OLACAĞIZ"Bir sendikacının "kaptan köşkünde oyak oturduğu sürece gemide ne olup bittiği bizi ilgilendirmiyor" yönündeki sözünü anımsatan Ulusoy, "Bizim kaptan köşkünden hiçbir konuda çıkmaya niyetimiz yok. Biz her zaman her konuda yönettiğimiz yerlerde, bundan sonra yaptığımız anlaşmalarda kaptan köşkünde olacağız" diye konuştu.
Bir ortaklık olursa Arcelor için çağrı yükümlülüğü doğacağı yönündeki değerlendirmeleri de "Halbuki bunun böyle olmadığını olmadığını anlamak için bırakın bizim ÖİB’den aldığımız yazılı beyan ve açıklamaları, anlaşmalara bakmak yetecekti. Ama Türkiye’de ders çalışmak çok zor birşey herhalde okuma yazmak da zor geliyor" diye konuştu. Ulusoy, çağrı olayının gündemde olmasını "şaşırtıcı" olarak değerlendirdi.
"GÜLELİM Mİ AĞLAYALIM MI BİLEMEDİK"Ulusoy, "Eğer Oyak Arcelor’la ortak olursa kontrolü elden kaybeder denildi. Buna gülelim mi ağlayalım mı bilemedik. Bunu benim ders verdiğim yıllarda öğrencilerimden biri söyleseydi ben mutlaka sınıfta bırakırdım. Zaten sınıfta bırakmayı da çok seven bir hocaydım. Ama bunu büyük bir zevkle bırakırdım. Diğerlerini üzülerek bırakıyordum" dedi.
Coşkun Ulusoy, Erdemir’in ÖİB’den alınan yüzde 46.12, Kalkınma Bankası’ndan alınan yüzde 3.17 ve Erdemir’in kendi portföyünde bulunan yüzde 3.07’lik hissesi olmak üzere toplam yüzde 52.36’sının Ataer Holdring’in kontorlünde bulunduğunu anlattı. Ataer Holding’in de yüzde 41 hissesini bir ortağa vermesi durumunda geriye yüzde 59 oranındaki hissenin OYTK’ta kaldığını anlatan Ulusoy, "Yüzde 59, yüzde 41’den büyük mü? Büyük, yüzde 59, yüzde 41’den büyük olduğuna göre Ataer’i kim kontrol eder? Yüzde 59 hisseye sahip olan. Yüzde 52.36’lık hisseyi (Erdemir) kim kontrol eder. Yüzde 59 hisseyi kim kontrol ediyorsa o eder" diye konuştu.
Ulusoy, Rekabet Kurulu’nun şartlı onay vereceğinin duyulmasının ardından talebin geri çekildiği yönündeki iddiaları ise Rekabet Kurulu’na başvururken şartlı onay verebilme ihtimalini de düşündüklerini, ancak 6 Mart tarihine yetişmeyeceği düşüncesiyle hızlı hareket ettiklerini anlattı.
YABANCI SERMAYE İLAÇ GİBİUlusoy bir soru üzerine yabancı sermayeye karşı olmadığını sadece Erdemir ve TÜPRAŞ gibi çok önemli kuruluşlarla ilgili olarak "keşke daha iyi yönetilip özelleştirmeye konu edilmeseydi" şeklinde bir kişisel görüş açıkladığını belirtti.
OYAK’ın Türkiye’ye yabancı sermayeyi getiren bir kuruluş olduğunu hatırlatan Ulusoy, ilaca benzettiği yabancı sermayenin, "doğru dozda kullanıldığında yararlı, fazla doda kullanıldığında da zarrları ve yan etkileri" olabildiğini belirtti.
45 YILLIK TECRÜBEYİ DE ALDIKOYAK’ın demir-çelik konusunda tecrübesi bulunmadığına ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ulusoy, "Erdemir’i devraldığımızda 45 senelik tecrübeyi de alıyıyorsunuz" dedi.
ELEKTRİK ÖZELLEŞTİRMESİCoşkun Ulusoy, daha önce girebileceklerini açıkladıkları elektrik dağıtımının özelleştirilmesi ihalelerini ise yeniden değerlendirmeleri gerektiğini bildirdi. OYAK’ın ciddi yatırımlar yaptığını vurgulayan Ulusoy, bir süre Erdemir’i yakından tanıyıp ona yeni yön vermek için çalışmaları gerektiğini anlatarak elektrik dağıtım ihalelerine girmeyeceklerinin sinyalini verdi.