Otomotivin daha çok kadına ihtiyacı var

Bugün erkek egemen bir sektör olarak bilinen otomotivde üst düzeyde yer alan sayılı kadın yöneticilerdensiniz. Bu sektörde kadın olmanın avantajları ve dezavantajları size göre nedir? Sektörde kadın çalışan sayısı neden sınırlı kalıyor? 

Ayşe Ertunç Tuncel:  Otomotiv sektöründe, son dönemlerde kadınların varlığının arttığını düşünüyorum. Otomobil satın alımında söz sahibi olan kadınlar artık masanın öbür tarafına da geçerek bu ürünün satış ve pazarlama safhalarında da yer almaya başladılar. Bunun çeşitlilik ve farklılık yaratması adına markalara olumlu katkı sağladığını düşünüyorum. Çünkü kadın ve erkek yönetimlerinde ve yaklaşımlarında temel farklılıklar olduğu bir gerçek. Erkek meslektaşlarım, ürünlerle ilgili daha teknik düşürüp, performans kriterlerini ön plana çıkartırken, bizler daha detaycıyız. Bizler güvenlik, konfor ve tasarım ile ilgili konularda farklılıklar yaratabiliyoruz. Dolayısıyla farklı bakış açılarının ve yaklaşımların bütünde tamamlayıcı olmasının markalara çok büyük bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Ben iş hayatında kadın ya da erkek olarak bir ayırım yapamıyorum, dolayısıyla sadece kadın yönetici sıfatının artı ya da eksisini görmüyorum. Belki de şanslıyım bunun artık kırıldığı bir dönemdeyiz. İstatistiklere baktığımızda kadın istihdamı gittikçe artıyor. Otomotivde de gerek bayi, gerek üretim, gerek ise operasyonel alanlarda pek çok kadının çalıştığını biliyoruz. Hatta çok yakın zamanda ilk kadın bayimiz Kia markasini Uşak’ta temsil etmeye başlayacak.

Simay Alsan:  Borusan Otomotiv Grubu’nun yüzde 27’si kadın çalışanlardan oluşuyor. Yöneticilerin ise yüzde 32’si kadın. Ben, 7 kişiden oluşan üst yönetim ekibinde ve 5 kişilik İcra Komitesi’nde tek kadın yöneticiyim. Kadın-erkek dengesinin olduğu ekiplerin, her iki cinsiyete özel beceri ve yetenekleri bir araya getirerek daha başarılı iş sonuçlarına ulaşacağına inanıyorum. Otomotiv sektörünün önce kadınların ilgisini çekmesi gerekiyor. Benim gözlemim, iş başvuruları sırasında bile bir dengesizlik olduğu yönünde. Özellikle teknik rollere başvuran kadınların sayısı belirgin şekilde daha az. Borusan Otomotiv grubunda, servis danışmanı pozisyonları için yapılan başvuruların sadece %18’i kadın adaylardan oluşuyor. Üniversitelerin teknik bölümlerinde, motor meslek liseleri gibi okullarda kız öğrenci sayısı çok az. Kız öğrencilerin bu mesleklerle ilgilenmemesi sadece toplumun ve ailelerin yönlendirmesi değil, sektörün de bu konuda herhangi bir girişimde bulunmaması ile ilgilidir diye düşünüyorum.

DAHA YARATICI VE DETAYCIYIZ

Bu sektörde kadınlara üst yönetimde neden az şans? Kadınların ağırlıkta olarak kurumsal iletişim ve pazarlama departmanlarında olmasına kim karar veriyor, yoksa bunu kadınlar mı istiyor?

Ayşe Ertunç Tuncel: Ben üst yönetimde kadınlara farklı bir şans verildiğini düşünmüyorum. Gerek otomotiv sektöründe gerekse diğer sektörlerde, bu şansları biraz kendimizin yarattığına inanıyorum. Aslında bence herkesin ortak şansı var, ancak kadınlar ne yazık ki, evlilik ve çocuk serüvenleri devreye girince kariyer planlamalarında kopmalar yaşıyorlar. Otomotiv sektörü gibi zorlu bir sektörde bu kopmalar daha fazla oluyor. Evet, kadınlar daha çok pazarlama-iletişim alanlarında faaliyet gösteriyorlar. Ben de bu alandan geldiğim için samimiyetle belirtebilirim ki, satış, üretim, hizmet alanlarında konular daha statik ama bir o kadar da rekabetçi ve stresli. Pazarlama konulu işlerde kadınlar daha yaratıcı ve detaycı oldukları için bu alanlarda başarı oranları da yüksek. Dolayısıyla aslında kadınların performanslarıyla, doğal seçimlerini ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Simay Alsan:�Dünyada da kadınlar orta kademe yöneticilik pozisyonlarında daha fazla varlık gösteriyor. Üst düzeyde ise yok denecek kadar az. 2014 yılında Mary Barra, General Motors’un CEO’luğuna atanarak büyük bir otomobil üreticisinin başına geçen ilk kadın oldu. Bunun otomotiv sektörü için çok önemli bir aşama olduğuna ve sektörde çalışan kadınlara ilham ve cesaret verdiğine inanıyorum. Kadın çalışanların istekliliği ve cesaretinin elbette kurumlar tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Kariyer gelişiminde kadın ve erkeklerin eşit fırsatlara sahip olduğunu güvence altına almak için adil, net ve planlı bir süreç işlemeli. Sektörde çalışan kadınlar genellikle pazarlama, kurumsal iletişim ve destek departmanlarda çalışıyorlar. Bu da sektöre kadın ilgisinin azlığı, satış ve satış sonrası gibi temel rollerin erkek işi olarak görülmesi ile açıklanabilir. Erkekler için otomobil çocukluktan itibaren bir tutku. Severek, tutkuyla yapılan işlerde başarı şansı elbette çok daha yüksek. Oysa sektörün kadınlara ihtiyacı var.

Simay Aslan

İŞİN MUTFAĞINI DA BİLMENİZ ŞART!

Otomotiv sektöründe bir markanın başında olmak için otomobilden ve sektörden çok anlamak gerekiyor mu? Yoksa profesyonel yönetici olmak yeterli mi?Ayşe Ertunç Tuncel:  Otomotiv sektörü ülkemizin de lokomotiflerinden birisi. Dinamikleri çok farklı ve değişken. Burada profesyonel yöneticiliğin yanı sıra, sektörel bilgi ve deneyimin mutlaka çok büyük artı değer sağlayacağını düşünüyorum. Sektörü iyi tanımak, iyi analiz etmek, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını iyi hissedebilmek yönetici için çok büyük artılar sağlıyor. Ben günümüzde sektör dinamiklerinden iyi anlamanın, sektörü doğru analiz etmenin özellikle otomotivde önemli olduğunu düşünüyorum. Simay Alsan:  Bence bir işin üst düzey yöneticisi olmak, o işin mutfağını bilmeyi gerektirir.  Ürünün özellikleri, rakiplere göre durumu, nasıl konumlandığı çok önemli. Bunları bilmeden doğru stratejiyi oluşturamazsınız. Diğer taraftan teknoloji hızla değişiyor, yeni ürünler geliyor, bilgiler güncelliğini çok   çabuk yitiriyor. Otomobillerden anlamak kadar, öğrenmeyi ve gelişimi sürekli kılmak önemli. Başarılı yöneticilerin ürün, müşteri ve ekip üçlüsünü iyi anlayan ve yönetebilenler olduğunu görüyorum.

KADINLAR DAHA FAZLA SAHADA OLMALILAR

Otomotiv sektörü Türkiye geneline yayılan bir sektör. Dolasıyla bayilerle ilişkiler çok önemli. İşin pazarlama tarafı tamam ama satış tarafı da kritik. Bu konuda kadınların zorlanacağı, yapamayacağı iddia edildi hep. Siz bunu nasıl başardınız ve bayilerin kadın yöneticilere bakış açısı nasıl?Ayşe Ertunç Tuncel: Satış tarafının kritik olduğu çok doğru. Özellikle otomotiv gibi, rekabetçi ve hayli dinamik bir sektörde bayi yönetimi oldukça kritik. Ancak her işin başında iletişim geliyor. Biz bayilerimizi aynı gemide yol alan iş ortaklarımız olarak görüyoruz. Onlar sahada yer alırken, biz arka planda daha stratejik pozisyondayız. Ancak birbirimizi dinlemeden, birbirimizi beslemeden hareket etmemiz mümkün değil. Hepimizin hedefi ortak, tek bir hedefimiz var ve bu hedefe giderken birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bizim yönetimsel yaklaşımımız bu. Dolayısıyla bayilerimiz bizim için çok önemli, onları ne kadar kararlarımızın ve süreçlerimizin içine dahil edersek, onlarla ne kadar tek vücut olarak hareket edersek o kadar başarılı oluruz. Ben aslında kendimi oldukça şanslı görüyorum, satış ağımızda oldukça deneyimli bayilerimiz var.   Simay Alsan: Kariyerim boyunca uzun yıllar hem satışta hem de satış sonrasında doğrudan yetkili satıcı ve servislerle çalışma fırsatı buldum. Saha görevlerinin empati ve iletişim yetenekleri daha gelişmiş olan kadınlara çok uygun olduğunu düşünüyorum. Kadınların daha fazla sahada olması, mesleki gelişimleri için çok önemli. Bundan kaçınmamaları gerekiyor. Bayi ve servis yöneticilerimiz arasında kadınlar da var. Bayilerimizde hiç cinsiyetçi bir yaklaşımla karşılaşmadım.

UMARIZ BİRİLERİNE İLHAM OLABİLİRİZ

Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde sizin başarınız diğer kadınların da önünü açacaktır. Bu üstünüzde bir baskı yaratıyor mu? Yoksa tam aksine bunun için mi mücadele ediyorsunuz?Ayşe Ertunç Tuncel: Ben, sektörde özellikle yurtdışında üst poziyonlara gelmiş kadınları gördükçe “neden olmasın?” sorusunu sormaya başlamıştım. Benim için ilham olan önemli bir iki isim var. Umarım ben de bir gün birileri için bu konuda ilham olurumSimay Alsan:  Kadınların iş dünyasında daha fazla varlık göstermesi gerektiğine inanıyorum. İş hayatımda, kadın/erkek işi ayrımı yapmadım. Benim için doğal olan işimi sahiplenmek, sevmek ve çok çalışmak oldu. Liderliğimle kadınlara ilham ve cesaret vermek benim için gurur verici olur.