Otomotivdeki yabancı müdürlerin ‘15 Temmuz’la büyük imtihanı

Güncelleme Tarihi:

Otomotivdeki yabancı müdürlerin ‘15 Temmuz’la büyük imtihanı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2016 16:51

Türkiye’de 47 otomotiv markasının sadece 3’ünün Genel Müdürü yabancı. Bu kişiler kendilerini azınlık veya yabancı gibi değil bizden biri gibi görüyor. Honda Türkiye’nin Japon Genel Müdürü Hideto Yamasaki, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında köprüdeymiş ve son anda U dönüşü yaparak kendisini kurtarmış. Yurtdışında tatilde olan Volvo ve Peugeot’nun Türkiye Genel Müdürleri ise hemen İstanbul’a geri dönmüş.

Haberin Devamı

15 Temmuz darbe girişimi kuşkusuz tüm Türkiye’yi derinden etkilerken, herkes uzun bir süre o gecenin şokunu atlatmaya çalıştı. Ama sonuçta Türk milletinin birlik ve beraberliği ile kazanan demokrasi oldu. Türkiye’de tüm farklı düşüncelerin demokrasi adı altında birleşmesi sonucu özellikle ekonomide istikrar ortamı yeniden sağlanmaya başladı, piyasalar normal seyrine döndü. Peki bizim cephemizde bunlar yaşanırken Türkiye’de görev yapan yabancı yöneticiler o gece neler yaşadı? Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 47 otomotiv markasının sadece 3’ünün genel müdürü yabancı. Bunlardan biri Japon, biri Fransız bir diğeri ise Belçikalı. 1 milyon adetlik pazara ulaşan otomotiv sektöründe Türk yöneticilerle rekabet eden 3 yabancı genel müdür son dönemde yaşananları nasıl görüyor, ruh halleri nasıl? Kendilerini bu günlerde azınlık gibi mi hissediyorlar yoksa artık bizden biri gibi Türkiye’ye sahip mi çıkıyorlar? Aslında 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşadıkları ve o gecenin sonrasına ilişkin düşünceleri bunu çok net ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

TERÖR SALDIRISI ZANNETİM

15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul’da olan Hond Türkiye’nin Japon Genel Müdürü Hideto Yamasaki, o gün İstanbul Anadolu yakasında bir parça üreticisiyle birlikte iş yemeğinde olduğunu söylüyor. Yamasaki o güne ilişkin yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Yemek dönüşünde, sanırım saat dokuz civarıydı, Boğaziçi köprüsüne yaklaştık. Her zaman olduğu gibi köprü girişine yakın trafik yavaşladı ve sonrasında da durma noktasına geldi. Aslında diğer günlerden çok farklı durmuyordu ancak  birden yanımızdan geriye doğru dönmüş motosikletler geçmeye başlayınca o an farklı bir şeyler olduğunu düşündüm. İlk olarak aklıma bir terör saldırısı ya da bomba ihbarı geldi. İleriye doğru baktığımda bir karışıklık görüyordum ama ne olduğunu anlayacak kadar da yakın değildim. O sırada çalışanlarımızdan biri bu karışıklığın darbe girişimi sebebiyle olduğunu aktardı. Yavaş yavaş köprüye doğru trafik akıyordu. Köprü girişinde U dönüşü yapma imkanımız olunca da hemen geriye doğru döndük. Sonrasında büyük uğraşlarla Üsküdar’a inebildik ve oradan da vapur ile Beşiktaş tarafına geçtim. Beşiktaş tarafında beni şirketimizin başka bir aracı karşıladı ve saat 00:00-00:30 sıralarında da evime varabildim. “

Haberin Devamı

BU CESARET TANIMLANAMAZ

Eve vardığında tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için olayları TV’den takip etmeye başladığını söyleyen Yamasaki, “Tabi Türkçe kanallarını tam olarak anlamadığım için yabancı kanallardan izledim. Ortada bir darbe girişimi vardı ama olağan dışı da bir durum olduğunu hissedebiliyordum. Bu sırada da tabi gerek Honda çalışanları ile gerekse Türkiye’de yaşayan diğer Japonlarla defalarca telefon görüşmesi yaptım. Yakınlarıma iyi olduğumla ilgili bilgi verdim. Saat sabah dörde doğru da yattım. Sabah 8 gibi kalktığım da ise her şeyin kontrol altına alınmış olduğunu gördüm” açıklamasını yapıyor. “Tüm bu yaşanan talihsiz olaylara karşı Türkiye’nin istikrarından uzaklaşmayacağını düşünüyorum” diye konuşan Japon yönetici, “Açıkça söylemem gerekirse Türkiye gerçekten güçlü bir ülke ve çok farklı bir enerjisi var. Örneğin darbe girişimi sırasında Türk halkının yaptıkları takdire şayan hamleler ve herkesin cesaret edemeyeceği bir müdahale. Bu cesareti tanımlamak ise çok kolay değil. Umarım bundan sonra bu tür talihsiz olaylarla karşılaşmayız” yorumunu yapıyor.

Haberin Devamı

GECEYİ İNTERNET BAŞINDA GEÇİRDİM

PEUGEOT Türkiye’nin Fransız Genel Müdürü Laurent Pernet ise 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte Fransa’daymış. 16 Temmuz’da Türkiye’ye döneceklerini söyleyen Pernet o geceye ve sonrasına ilişkin şunları anlatıyor: “İlk olarak darbe girişimini İstanbul’da olan çalışma arkadaşlarımdan ve İstanbul’da olan diğer arkadaşlarımdan öğrendim. Gecenin geri kalanını ise neler olup bittiğini anlayabilmek adına internette geçirdim. Cumartesi sabahı uyandığımda hala neler olup bittiğinden tam olarak emin değildim ve İstanbul’a geri dünüşümü ayarlamaya çalışıyordum. Bu belirsizlik içerisinde haliyle bir güvensizlik, kuşku hissediyorsunuz. Tabi ayrıca Türkiye’de büyük bir şeylerin olduğunu düşünüyorsunuz. İş açısından bakacak olur isek istikrar ortamının yeniden sağlanmaya başladığını görüyoruz. Piyasa şartları normal seyrine geri dönüyor. Döviz piyasasının da temmuz ayının başındaki seviyelerine geri gelmeye başladığını gözlemliyoruz. İnsanlara gelecekleri ile ilgili güven vermek Türkiye’de ekonomik büyümenin ve gelişimin en önemli anahtarı olacaktır. Bu sebeple bu mesajın sürekli ve güçlü olarak verilmesi gerekmektedir. Türkiye olarak bunu tam olarak başarabilmek için zamana ihtiyacımız olacaktır fakat görüyoruz ki olumlu bir trend başlamış durumda. Aile penceresinden bakacak olur isek, biz kendimizi İstanbul’da güvende hissediyoruz ve İstanbul’da geçirdiğimiz her anın tadını çıkarmaya çalışıyoruz.”

Haberin Devamı

İNSANIN YAŞADIĞI YER, YARI VATANIDIR

İSVEÇLİ Volvo’nun Belçikalı Türkiye Genel Müdürü Frank Versaevel ise tam bir Türkiye hayranı. “İnsanın yaşadığı yer, yarı vatanıdır. Dolayısıyla kendimi Türkiye’de yabancı gibi görmüyorum” diye konuşan Versaevel şöyle konuşuyor: “Olaylara, Volvo’da çalışan tüm arkadaşlarım gibi ben de üzüldüm. Darbe girişimi sırasında ailemle birlikte İspanya’daydım fakat mümkün olduğunca çabuk Türkiye’ye geri döndüm. Güvenlik konusunda dünyanın her yerinde sorunlar yaşanıyor. Terör tüm dünyanın sorunu. Bu sebeple burada olmaktan herhangi bir Türk vatandaşından öte bir kaygı yaşamadım. Türkiye için demokrasi adına üzücü bir olay yaşandı ama Türk milletinin birlik beraberliği ile bu sorun çözüldü. Tüm farklı düşünceler tek ve birlik oldu. Demokrasi adına birleşildi. Bir kötü olay iyi bir sonuca vesile oldu. Türkiye güçlü bir ülke. Bu durum en kısa zamanda atlatılacaktır. Biz Volvo olarak Türkiye deki çalışmalarımıza aynen devam edecek ve hatta yatırımlarımızı her geçen gün geliştirip büyütecegiz. Bu ülkeye yürekten inanıyoruz. Yaşananlarla ilgili en büyük üzüntüm bu olayda hayatını kaybeden vatandaşlar. Huzur içinde uyusunlar. Ailelerine sabır diliyorum.”

Haberin Devamı

Not: Yukarıdaki 3 yabancı genel müdürün dışında bugün Mercedes ve Hyundai’nin Türkiye’deki başkanları da yabancı ama aynı zamanda altlarında Türk Genel Müdürler olduğundan onları farklı değerlendirdim. Zaten gerek Hyundai gerekse Mercedes’in bu süreçte Türkiye’ye verdikleri desteği daha önce sizlere aktarmıştım.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!