Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2011 00:00
Anadolu Holding Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye’nin otomotivde Çin’le birlikte geleceğin ülkesi olacağını belirterek, “Avrupa artık otomotivde rekabet şansını kaybetti. Türkiye ilave teşviklerle yeni üretimleri çekebilir. Ama bu özel teşviklerden geçmişteki gibi kimse gocunmamalı” dedi.
TEMELLERİ 60 yıl önce otomotivle atılmasına rağmen, bugün amiral gemisi Efes Pilsen ve Coca-Cola İçecek’in oluşturduğu içecek grubuyla hızla büyüyen Anadolu Holding, otomotivdeki gücünü yeniden artırmak için çözümü Çin’de arıyor. 5 milyar
dolar cirolu Anadolu Grubu’nun Honda ile sona eren otomobil üretim macerası, Isuzu ile üretim, Kia, Lada ve Geely ile de distribütörlük bazında devam ediyor. Ayrıca Amerikan Cooper Tires lastiklerinin temsilciliğini de yürüten grup, bir de filo kiralama pazarında rekabet ediyor. Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “Biz Japon olduk, Koreli olduk. Şimdi Çinli oluyoruz. Dönem onların dönemi. Otomotivde onlarla büyüyeceğiz” yorumunu yaparken, grupta yüzde 15 olan otomotiv payınının kısa sürede yüzde 25’e çıkacağını belirtti. Tuncay Özilhan, Anadolu Holding Otomotiv Grubu Başkanı Kamil Eser’in de katıldığı görüşmemizde, soruları şöyle yanıtladı:
Honda’ya söylemiştik
İç pazarda rekor kıran, üretim ve ihracatta büyüyen otomotiv sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? - 1990’lı yılların başında özellikle Honda’yla ilk temaslarımız başladığı zaman, onları ikna etmek için “Türkiye’de pazar milyon adade ulaşacak, orda da kalmayacak Avrupa için üretim merkezi olacak” diyorduk. Düşünün, daha o dönemde Tofaş, Toyota, Ford bu kadar büyük değildi. O tarihten bu yana köprüden altından çok sular aktı ama neticede o söylediklerimiz bugün gerçekleşti. Ama Türkiye şimdi otomotivde bir vites daha atmalı. Bu rakamları ikiye katlamalı. Üretimde 2 milyonu aşmalı. Ben onun da olacağı kanaatindeyim. Yeter ki hükümet daha fazla destek olsun. Arazi işinde, lisans alma yolunda Türkiye’nin önüne açacak hamleler yapmalı.
Avrupa’yı Türkiye besler
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?- Bugün Avrupa artık bu işlerden çıkıyor ve rekabet avantajını kaybediyor. Otomotivde geleceğin ülkeleri ya Türkiye ya Çin olacak. Türkiye’nin Gümrük Birliği’nde olduğu için vergi avantajı da var. Onun için Türkiye ilave desteklerle bütün üretimleri çekebilmeli. Türkiye otomotivde artık kendini ispatladı. Önünü çok açık görüyorum. Proje bazlı özel teşvikler gerekiyor ve kimse de bundan gocunmamalı. Zamanında Mesut Yılmaz, Ford Otosan için arazi verdiğinde yer yerinden oynadı. Şimdi orda dev gibi bir merkez oldu. Tüm yabancı markalar çok mutlu ve hepsi Türkiye’yi tercih ediyor.
750 milyon lira ciro
Siz otomotivdeki konumunuzdan memnun musunuz? Türkiye’nin en büyük gruplarından birisiniz ama otomotivdeki payınız düşük? Bu konudaki stratejiniz nedir?
- Otomotivin grup içindeki payı yüzde 15’lerde. 2010’da 750 milyon lira bir ciro elde ettik. 2011 yılı öngörümüz ise 1 milyar TL. Çelik Motor, Anadolu Isuzu ve Anadolu Motor ismiyle bu grupta 3 şirketimiz var. Kısa vadeli hedefimiz otomtivin payını yüzde 25’e çıkarmak. Krizde otobüs talebinde hem içerde hem dışarda yaşanan düşüşler nedeniyle Isuzu cepshesinde sıkıntı yaşadım. Eğer Isuzu normal performansını sergileseydi 1 milyar TL ciroya 2010 yılında ulaşabilirdik. Önümüzdeki dönemde gerek Geely, gerek Isuzu yatırımları gelirse yüzde 25’lik pay çok daha yukarılara çıkabilir. Ama hedef açısında da diğer şirketlerin moralini bozuyor çünkü pazar payı yüzde 90. Bu pay olmasa da otomotivde önemli bir büyüme kaydedeceğimizi düşünüyoruz.
Çinli Geely’yle yatırıma hazırız minimum 150 binlik üretime varız
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Çin ziyareti sırasında sizin yakışıklılığınızdan bahsedip Geely yetkililerini ‘Damadımıza gelin istiyoruz’ diyerek yatırıma davet etti? O konuda bir gelişme veya girişim var mı?- Bir takım çalışmalarımız oldu. Kamil (Eser) Bey ve ekibi çalışıyor. Öncelikli olarak Geely’nin de güçlenmesi gerekiyor. Şu anda başlarında yeni aldıkları Volvo işi var. Onu bir yola getirirlerse hızla gelişecekler. Sonraki aşamada da yatırım neden olmasın? Oturup konuşulur. Hesabını kitabını yaparız. Ama ufak bir adede girmeyiz. Öyle Honda gibi 10 bin adetlerle bu işe başlamayız. Türkiye’yi Avrupa’nın üretim merkezi olmayı Geely kabul ederse onu konuşuruz. En az 150 bin adetlik üretimle başlarlarsa varız deriz. Volvo’yu da alan bir markadan bahsediyoruz. Sonuçta farklı sinerjiler bile olabilir. Avrupa’ya dönük netleşmiş bir stratejileri henüz yok ama önümüzdeki bir kaç yıl içinde bu ortaya çıkacak. O zaman
Türkiye’nin önemi ortaya çıkacak
Isuzu kanadında yeni yatırımlar krizde rafa kalkmıştı. Yeniden masaya gelir mi?- Kafamızda bir üretim merkezi olma projemiz var. Hem doğuya hem batıya dönük bir yapı içinde olmalıyız. Isuzu’nun o kararı vermesi lazım. Hem kamyonu hem otobüsü, hem de pick-up üretimini planlamalı. Sıkıntı çektiler, düzeldiler, sonra küresel kriz patladı. Avrupa’da kriz geçip kamyon pazarı canlanırsa hem D-Max hem de kamyon üretimi gündeme gelecektir. Önlerini görmeleri lazım. Biz hazırız Isuzu’nun Avrupa vizyonunun belirlemesi lazım.
Otomobilde marka çabasına girmeyelim
Hükümet otomotiv strateji belgesi hazırlıyor ve ‘Türk malı’ otomobil markası yaratılması gerektiğini düşünüyor. Siz buna katılıyormusunuz. Türk malı bir otomobile ihtiyacımız var mı?- Ben buna katılmıyorum. Evet, Türkiye markalar yaratmalı ama bu otomobilde olmamalı. Çünkü ihtiyaç yok. Ben markaya ve markacılığa inanıyorum. Herkesden daha fazla markacıyım. Türkiye, geç olsa da markalar yaratmaya başladı. Ama otomotivde hem marka kolay iş değil hem de gerekli değil. Volvo, Saab yaşayamadı. GM, Ford bile yaşatamadı bu markaları. Çinliler gitti aldı. Ben marka yaratmak için verilen çabadansa hükümetin yatırım teşviği vermesi gerektiğine inanıyorum. Yatırımcıların önünün açalım.
20 bin Kia satarız kiralamada ilk 3’e gireriz
Operasyonel kiralama ve lastik alanında ad hedeflerinizi artırdınız?- Çelik Motor Kiralama şirketimize büyük önem veriyoruz. 2010 yılında 7 bin adetlere ulaştık ve araçların yüzde 40’ı gurup dışı markalardan oluştu. Bu alanda hedefimiz sırayla 10 bin, 15 bin ve 20 bin. Bu alanda 3 markadan biri olmak istiyoruz. Lastikte de önemli bir potansiyel var. Temsilcisi olduğumuz Amerikan Coopers’la agresif hedeflerimiz var. 30 bin adetle başladık 2 yıl önce. 2011 hedefimiz 100 bin. Ama 2-3 yıl içinde 250 bin adetlere ulaşacaktır.
Kia’da da önemli bir gelişme var. Bu markayla ilgili hedefleriniz nedir?- Bu yıl 10 bin adede yaklaştık. Araç tedarik edebilseydik 12-13 bin adedi bulabilirdik. Kia, modelleriyle çok önemli damga vuruyor. Sorento, Sportage çok başarılı oldu. Bir çok segmentte iyi ve rekabetçi modeller çıkardılar. O işimizi büyütürüz. 2011’de 13 bin. 3 yıl sonra 20 bin adedi hedefliyoruz.
Siz ne kullanıyorsunuz?- Benim makam aracım Kia Opirus çok beğeniyorum. Ama haftasonları Venga kullanıyorum. Çok hoşuma gidiyor Venga.
Elektrikli araçta sürpriz yapacağız
Son dönemde gündeme oturan elektrikli araçlar hakkında sizin yorumunuz nedir?- Bu konuda bizim de çalışmalarımız, sürprizlerimiz olacak. Biri elektrikli otobüs ve diğeri elektrikli otomobil üreten iki firmayla işbirliği konusunda görüşüyoruz. Çinli firmalar bunlar. Önümüzdeki 10 yılda elektrikli binek araçlar büyük bir pazar elde edecek. Bugünkü bir çok problemde çözülecek. 10-15 yıl sonra elektrikli araçların payı yüzde 50’ye gelmeli. Enerji kıtlığı, pahalılığı içinde teknolojinin de gelişmesiyle elektrikli araçların önemini artıracaktır.
Şimdi de Çinli olacağız fırsat burda
Anadolu Grubu Çinli otomobil, Çinli televizyon markasının temsilciliğinden sonra bu kez Çin’li elektrikli araç markası getirmeye çalışıyor? Git gide Çinli bir gruba mı dönüşüyorsunuz?- Japon olduk, Koreli olduk. Şimdi Çinli olacağız. Fırsatlar orda. Gelişme trendlerini görüyorsunuz. Dönem Çinli dönemi. Dünyayı domine edecek pozisyondalar. Marka geliştiriyorlar son 10 yılda. Adamların en büyük avantajı iç pazar. Çok güçlü üretim merkezleri haline geldiler. Zaten Çinliler’in vizyonu diğer uzakdoğululardan daha ilerde.