Otomotiv canlanma beklemiyor

Güncelleme Tarihi:

Otomotiv canlanma beklemiyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2013 11:55

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, sektör açısından 2013'ün, 2012'ye benzer bir yıl olacağını tahmin ettiklerini belirterek, “Bu seviye, pazarımızın gerçek potansiyelinin çok gerisinde” dedi.

Haberin Devamı

Erce, yaptığı açıklamada, 2012 yılında Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının bir önceki yıla göre yüzde 10 azalarak 864 bin 439'dan 777 bin 761'e gerilediğini hatırlattı.

Aynı yıllar itibarıyla otomobil satışlarının da yüzde 6,27 düşerek 556 bin 280'e indiğini anlatan Erce, hafif ticari araç pazarının da yüzde 18,25 düşüş göstererek 221 bin 481 seviyesinde gerçekleştiğini ifade etti.

Geçen yıl 184 elektrikli otomobil satıldı

Geçen yıl 1600 cc altındaki motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 2,9, 1600-2000 cc aralığındakilerde yüzde 31,6, 2000 cc üstü otomobillerde de yüzde 51,3 azalış yaşandığını kaydeden Erce, 85 kilovatt altında 184 elektrikli otomobil satıldığını belirtti.

Erce, ekonomide yumuşak inişi sağlamak amacıyla önceki yıl alınmaya başlanan mali önlemler ile 2011 yılında 1600 ve 2000 cc üzeri otomobillere, hafif ticari araçlara, geçen yıl Eylül ayında da 1600 cc altındaki otomobillere yönelik vergi artışlarının pazarı olumsuz etkilediğini ifade etti.

“İç tüketim harekete geçirilmeli”

Otomotivin ekonomideki gelişmelerden çok hızlı etkilenen bir sektör olduğunu dile getiren Erce, Türkiye'nin, küresel ekonomik krizi görece daha rahat idare ettiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yüksek cari açığın uzun süre devam ettirilemeyeceği düşüncesiyle cari açığı düşürmeye yönelik önlemler alındığını belirten Erce, “Buna bağlı olarak bir yandan ekonomi soğurken, büyüme yavaşlamaya ve buna karşılık da bütçe açığı artmaya başladı ve 9 aylık (2012) büyüme rakamı da yüzde 2,6 olarak açıklandı. Bu noktada 2013 yılında ekonomik dengenin sürdürülebilirliği açısından iç tüketim dinamiklerini harekete geçirmenin önemini bir kez daha vurgulamakta yarar var” dedi.

Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararlarının sektöre etkisini de değerlendiren Erce, faiz indirimlerinin tüketici kredilerine olumlu yansıdığını, bunun da sektör açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi. Erce, faiz oranlarındaki düşüşün otomobil kredilerine olumlu etkisinin de sürdüğünü kaydetti.

“2013 yılı 2012 ile benzer olacak”

1600 cc altındaki motor hacmine sahip otomobiller için uygulanan Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüzde 37'den yüzde 40'a çıkarılmasının sektöre olumsuz etkilerinin, ilk defa gerçekleşecek yılbaşı model yılı geçişi ve yoğun yıl sonu kampanyaları nedeniyle geçen yıl sınırlı kaldığını anlatan Erce, “Bu gelişmelerin olumsuz etkileri 2013 yılında daha fazla görülecektir. 2013 yılının ise 2012 yılına benzer bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. Bu seviye, pazarımızın gerçek potansiyelinin çok gerisinde” diye konuştu.

“Araç sahipliğinde Avrupa'nın çok gerisindeyiz”

Türkiye'nin 2023 vizyonu ve hedeflerinin, otomotiv sektörü için büyük önem taşıdığına işaret eden Erce, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“2023 Otomotiv İhracat Stratejisi'nde 75 milyar dolar ihracat, 4 milyon adet üretim ve 3 milyon adet ihracat hedefi yer alıyor. Bu perspektiften baktığımızda otomotiv sektörü için 2 milyon adetlik bir iç pazar öngörüyoruz. Yani Türkiye için 2023 yılında, küresel oyuncu durumundaki Fransa ve İtalya'ya benzer bir pazar büyüklüğü hedefleniyor. 2012 itibariyle bin kişiye düşen araç sahipliğine baktığımızda Fransa'da 615, İtalya'da 721, Avrupa ortalaması 613 iken Türkiye'de ise bin kişiye 145 adet araç düşüyor. Araç sahipliğinde Avrupa'nın çok gerisindeyiz.”

İç pazarın geliştirilmesi için dolaylı vergilerin yükünün AB ülkeleri seviyesine çekilmesi ve 2011 sonu itibariyle yüzde 50'si 12 yaş üstü olan 12 milyon adetlik yaşlı araç parkının gençleştirmeye yönelik eylemlerin bugünden başlayarak uygulanması gerektiğine dikkati çeken Erce, bunların hayata geçirilmesinin sektörün geleceği için büyük önem taşıdığını söyledi.

“Yaşlı araç parkımız ciddi bir problem”

Erce, yaşlı araç parkının teknolojinin her geçen gün kendini yenilemesine karşın Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu ciddi bir problem olduğunu belirtti.
Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin araç yaşının artmasıyla neredeyse sıfırlandığını ifade eden Erce, “Bugünkü yaşlı araç parkımızın sebebi de budur. Ortalama yaşı 12 olan parkın yüzde 35'i 16 yaşın, yüzde 20'si ise 22 yaşın üstünde. Ömrünü tamamlamış araçların dönüşüm ve toplanması konusunda distribütörler büyük bir sorumluluk üstlendi. Ama maalesef, hurda merkezlerine çok az sayıda hurdaya çıkmak üzere teslim ediliyor. Köhne diyebileceğimiz araç parkının kazalarla yarattığı kamu sağlığı probleminin yanında eski teknoloji emisyonların yol açtığı enerji israfı, yakıt tüketimleri, olumsuz çevre etkileri, tamir ve bakım için yurt dışından alınan eski teknoloji yedek parçalar, en büyük problemimiz olarak görülen cari açığımıza da negatif etki ediyor.” Erce, ömrünü
tamamlamış araçlarla ilgili sistemin çalışabilmesi için hurdaya çıkan araçların sadece yenisinin alınması koşuluyla kullanılabilecek bir vergi teşviki verilmesi gerektiğini kaydetti.

Haberin Devamı

Bu yolla, bugünkü ekonomik konjonktürde yılda ortalama 100 bin civarında aracın trafikten çekilip yenileriyle değiştirilebileceğini ifade eden Erce, Maliye Bakanlığı'nın da bu sayede hiçbir ek fon ayırmadan 1 milyar liranın üzerinde ek gelir elde edebileceğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!