Güncelleme Tarihi:
Tamamına yakını lüks sınıfta yer alan binlerce otomobil ile ilgili son 3-4 yıldan bu yana zorlu bir süreç yaşanıyor. Otomobilleri satın alan, birçoğu ünlü ismi
İş adamı N.T. de anılan süreci yaşayan isimlerden biri. N.T.’nin de otomobiline el konuldu. N.T. avukatı İpek Güvenç aracılığı ile yargı süreci başlattı. İstanbul 14. Vergi Mahkemesi’nde açılan dava geçtiğimiz Ağustos ayında sonuçlandı. Mahkeme, anılan kararında el koyma işleminin iptali ve aracın iadesini karar verdi. Mahkeme kararında, ‘mülkiyet hakkı’ vurgusu ve öne çıktı.
N.T., aldıkları mahkeme kararı sonrası avukatı İpek Güvenç ile otomobilin iadesi için Gümrük’e gitti. Ancak aldıkları yanıt şaşkınlık yarattı: “Aracınızı sattık.!” Bu yanıt sonrası yeni bir yargı süreci başlatıldı. Av. Güvenç, bu kez, idareye karşı tazminat davası açtı. Bu davanın sonucu bekleniyor.
Av. Güvenç benzer sorunu yaşayan çok sayıda kişinin dosyasını takip ettiğini belirterek, geçtiğimiz hafta Meclis’te yasalaşan tasarı ile ilgili ise şunları söyledi: Ancak yaşanan mağduriyetleri gidermiyor. Şöyle izah edeyim; yurt dışından ithal edilen bir araba var ve Gümrük İdaresi diyor ki ‘bu araba yurt dışında tescil olmuş o yüzden ben Gümrük Kanunu kapsamında aracın mülkiyetini kamuya geçiririm.’
Mülkiyeti kamuya geçiriyor, arabaya el koyuyor ve arabayı tasfiyeye sokup satıyor. Bu araçları ithal edenler ile araçların malikleri farklı, dolayısıyla burada olan devletin trafik tescil kayıtlarına güvenen vatandaşa oluyor. Öte yandan Mülkiyetin kamuya geçirilmesi işlemleri çoğunlukla hatalı ve Mahkemeler tarafından zaten iptal ediliyor. Mahkemelerce iptal edilen kararlar ile ilgili şimdi bir düzenleme yapıldı ve deniyor ki ÖTV’nin yüzde 25’i ödenir ise karar kalkacak. Zaten mahkemeler 2013 den önce yapılan mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararlarını iptal ediyor. Bu kararlar hukuki değil, neden vatandaş bir daha ödeme yapsın
AV. GÜVENÇ: 'YASA SORUNU ÇÖZMÜYOR'
Bu konudaki asıl mağduriyet ceza davaları boyutunda yaşanmakta, ithalatçıların kaçakçılık yaptıkları iddiasıyla ile yaklaşık 40 bin araca tedbir uygulandı, vatandaşın hiçbir kabahati yokken, ve dahası devlete güvenerek bu araçları almış iken yıllarca araçlarda tedbir kalıyor. En büyük mağduriyet burada yaşanıyor ve buna ilişkin bir düzenleme yapılmış değil. Dolayısıyla kabul edilen kanun tasarısı işlevsel ve mağduriyetleri önleyici değil. İyiniyetli üçüncü kişi olan vatandaşların mağduriyeti bu yasaya ile birlikte giderilemiyor.