IEA Başkanı Birol: Türkiye elektrikli otomobilde iyi bir oyuncu olmaya aday

Güncelleme Tarihi:

IEA Başkanı Birol: Türkiye elektrikli otomobilde iyi bir oyuncu olmaya aday
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2019 10:17

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, elektrikli araç sektöründe küresel bir rekabet olduğunu belirterek, "Türkiye'nin bu dönemde attığı adım oldukça isabetli. Bu adım, Türkiye'nin dünyadaki teknolojik gelişmelere paralel hareket ettiğini gösteriyor. Üretim hedeflerine ulaşırsak, Türkiye bu alanda hatrı sayılır bir oyuncu olmaya adaydır." dedi.

Haberin Devamı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve IEA tarafından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2019 itibarıyla dünyadaki elektrikli araç sayısının 6 milyona ulaştığını ve Çin'deki araçların tek başına bu rakamın yarısını oluşturduğunu ifade etti.

Çin'in elektrikli araç sektörünü bir sanayileşme projesi olarak ele aldığını aktaran Birol, "Birçok ülkede elektrikli araçlar hızla gelişiyor. Bunun da ana nedeni, hükümetlerin elektrikli araç üretimine ve kullanımına ciddi teşvikler vermesi. Diğer yandan, Çin gibi ülkelerin elektrikli araçları önceleme sebeplerinden birisi de petrol ithalatına bağımlılığın azaltılması." diye konuştu.

Birol, elektrikli araç sektöründe dünyada büyük bir rekabet olduğunu ve teknolojilerin birbiriyle yarıştığını vurgulayarak, "Türkiye'nin bu dönemde attığı adım oldukça isabetli. Bu adım, Türkiye'nin dünyadaki teknolojik gelişmelere paralel hareket ettiğini gösteriyor. Üretim hedefleri son derece iddialı. Bu hedeflere ulaşırsak, Türkiye bu alanda hatrı sayılır bir oyuncu olmaya adaydır." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE, BATARYA KONUSUNA DA EĞİLMELİ"

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini giderek artıran Türkiye'nin elektrik sisteminde esneklik sağlayabilmesi için batarya konusuna da eğilmesi gerektiğini ifade eden Birol, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki dönemin en önemli konularından birisi bataryalar olacak. 2020 Davos Zirvesi'nin enerji gündemi için de batarya teknolojilerini seçtik. Yenilenebilir enerjinin sisteme entegrasyonu ve elektrikli araçlar için bataryalar en kritik konu. Dünyada şu anda en fazla Ar-Ge çalışması da batarya alanında yapılıyor."

"ENERJİ BOLLUĞU TÜRKİYE İÇİN AVANTAJ"

Birol, küresel enerji piyasalarında enerji bolluğu yaşanacak bir döneme girildiğini ve 2020'de uluslararası enerji fiyatlarının makul seviyede seyredeceğini söyledi.

Petrol ve doğal gaz başta olmak üzere üretimin artacağını fakat talebin aynı seviyede yükselmeyeceğini dile getiren Birol, "Özellikle piyasalar sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) boğulacak. Doğal gaz fiyatlarında ciddi bir düşüş görüyoruz ve fiyatlar iki yıl daha makul seviyelerde olacak. Türkiye, ucuz LNG furyasını zamanında yaptığı altyapı yatırımları sayesinde çok iyi değerlendiriyor. Türkiye bu alandaki adımlarını daha rekabetçi hale getirirse, ekonomimiz için çok daha iyi olur." dedi.

Birol, enerji bolluğunun yenilenebilir enerji kaynaklarında da görüldüğüne ve bu teknolojilerdeki maliyetlerin düşmeye devam edeceğine dikkati çekti.
Rüzgar enerjisinin kömür ve doğal gazdan sonra dünyadaki en büyük elektrik üretim kaynağı olduğunu belirten Birol, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyada 570 gigavat kurulu rüzgar kapasitesi mevcut. 2030'da bunun ikiye katlanacağını öngörüyoruz. Bunun da asıl nedeni yenilenebilir enerjinin ucuz hale gelmesi. Türkiye'nin rüzgarı çok kaliteli ve potansiyeli çok yüksek. Türkiye'nin öncelikle kara rüzgar santrali yatırımlarına odaklanması gerektiğini fakat deniz üstü rüzgar potansiyelini de göz ardı etmemesi gerektiğini düşünüyorum."

2020'DE 1500 MEGAVAT RÜZGAR

TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım ise dünyada 2050'ye kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık rüzgar yatırımı beklendiğini aktardı.

Şu anda 7 bin kişilik istihdam sağlayan Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün de bu pastada yerini alması gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Yatırımların devamı için rüzgarın bir mekanizmaya ihtiyacı var. Minimum çıpanın olmadığı bir yerde, rüzgar yatırımlarının olmasını beklemek çok güç." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, Türkiye'de geçen yıl 490 megavat rüzgar enerjisi kapasitesi devreye alındığını belirterek, şunları kaydetti:

"2019'u 400 megavat ile kapatıyoruz. Bu kapasiteler oldukça az. Bu yüzden, özellikle Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) 2020'de bitmesi ve yerine yeni bir mekanizma konulamamasının rüzgarın önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyoruz. Rüzgar kurulu gücümüz şu anda 7 bin 615 megavat, inşa halinde ise 1180 megavat bulunuyor. Buna ilave olarak 1500 megavat civarında bir kapasitenin 2020'de devreye alınacağını bekliyoruz. Fakat, YEKDEM 2020'de bittiği için bir hücum var ve bu durum sağlıklı değil. Mekanizma olmazsa, 2020 sonrası için büyük bir sıkıntı söz konusu."

BAKMADAN GEÇME!