Otomobil ağırlıkları ‘çevre’ için hızla düşürülüyor

1970’li yıllarda ortalama 750 kilogram olan bir aracın ağırlığı 2000’li yıllarda 1500 kilograma ulaşırken, bu süreçte pek çok farklı faktörün ağırlığın artmasına neden olduğu görülüyor. Araçların güvenliğinin arttırılması çabası, daha fazla sac parça ve destek braketi kullanımını beraberinde getirirken, konforu arttırmaya yönelik çalışmalar, örneğin daha kompleks koltuklar, daha fazla ses izolasyonu malzemesinin kullanımı ya da daha kompleks süspansiyon sistemlerinin araçlara eklenmesine yol açtı.

Araç performansındaki artış beklentisi ise motor ve güç aktarma sistemlerinde yenilikleri ve yine aracın ağırlığının artması gerçeğini beraberinde getirdi. Ancak 2000’li yıllarla birlikte otomotiv sektöründe büyük bir gelişme ve ilerleme kaydedilirken, çevre ile ilgili konularda ise endişeler de artmaya başladı.

KARBONDİOKSİT MİKTARI ARTTI

2000’li yılların sonunda otomotiv sektöründe araç üretimi 1990 yılına oranla yüzde 58 oranında artış gösterirken yapılan araştırmalar, doğaya salınan karbondioksit miktarının yüzde 40 arttığını ortaya koydu. Çevresel etkilerin yanı sıra, daha önce kullanılmayan, düşük yoğunluklu ve yüksek mukavemetli kompozit ya da alaşımlı alüminyum gibi alternatif ileri teknolojilerin malzemelerin kullanımı sayesinde ve tasarım optimizasyonu ve şehirleşmeyle trendi ile birlikte ortaya çıkan farklı mobilite ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik üretilen daha kompakt araçlar otomotiv sektörünün üretim anlayışını tamamen farklı bir yöne sevk etti. Sektöre yön veren tüm bu yeni eğilimler ve ihtiyaçların giderilmesi çabası, araç ağırlıklarının azaltılmasına yönelik iyileşmeleri de beraberinde getirdi. Günümüzde iklim değişiklikleri ile mücadele hız kazanırken, araç üretimindeki yenilikler de daha çevreci araçların piyasaya sürülmesini sağlıyor.

ARAÇ BAŞINA 5 KİLOGRAM

Bu noktada daha çevreci araç için araç ağırlıklarının azaltılması en kritik konu olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak sektörde mekanik birleştirme teknolojilerine alternatif olarak geliştirilen çözümlerle ağırlıkta azaltma hedefleniyor. Otomotiv firmaları bu konuda çalışmalar yaparken ABD’li dünya inovasyon devi 3M firması da araç trim parçalarını hızlı ve güvenilir bir şekilde birleştirmek için çift taraflı ‘Dual Lock’ isimli akrilik köpük bant sistemi geliştirdi. Araç başına 3-6 kg aralığında hafifleme sağlayan bu ‘Cırt cırt’ bantlar şu an bir çok uluslararası firma tarafınan kullanılmaya başlandı. Bir araçta yaratılacak ortalama 5 kg’lık ağırlık azaltmanın yılda doğaya 11 kg daha az CO2 salınımı sağladığı düşünülürse, 5 kg’lık bir hafifleme 1 ağacın kurtarılması anlamına geliyor. Bir yılda tüm dünyada üretilen motorlu araç sayısı göz önüne alındığında ağırlık azaltmanın ne kadar büyük bir önemi olduğu daha da net ortaya çıkıyor.

Birleşme noktalarında paslanma sona eriyor

OTOMOTİV endüstrisine 95 yıl önce zımpara kâğıdı ve çift renkli otomotiv boyama işlemleri için maskeleme bandı icat ederek giren Amerikalı inovasyon devi 3M, bugün araçların karoserden boyasına, tasarımından üretim süreçlerine kadar pek çok uygulamada tüketiciyle buluşuyor. 3M’in son icadı olan ‘Dual Lock’ birleştirme sistemleri ise cıvata kullanımına gerek bırakmadan araç içi parçaları için daha iyi bir görünüm, hızlı ve kolay birleştirme sağlıyor. Hızlı ve kolayca takılıp sökülebilme özelliğinin yanı sıra cıvata ve somun kullanılmadığı için ürünün uygulandığı alanda zamanla paslanma meydana gelmesinin önüne geçerek araç ömrünü uzatan ürün, hatalı uygulamalara karşı yüzeye zarar vermeden tekrar tekrar pozisyonlandırılabiliyor. Yüzeye güçlü yapışan kuvvetli yapıştırıcısı ve mantar şeklindeki bağları birbirine kilitlenen ürün, metal, cam ve birbirinden farklı plastik türü ve boyalı yüzeylere yapışabiliyor.

Plastik ağırlığını cam kürecikle düşürüyor

3M’in son dönemde dikkat çeken otomotiv ürünlerinden biri de ‘Cam Kürecikler.’ Ağırlık azaltmada ve enerji tasarrufunda önemli gelişme sağlayan bu ürün içi boş camdan ve kalsiyum-sodyumdan üretiliyor. Düşük yoğunluklu olan Cam Kürecikler, plastik parça ağırlıklarını yüzde 30’a varan oranlarda azaltıyor. Başta otomotiv sektörü olmak üzere, plastik parça kullanan tüm endüstriler, Cam Kürecikler ile ürettikleri ürün ve çözümler ile hem maliyet tasarrufu sağlayıp hem de çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Cam Kürecikler, araç içi ve dışı tüm plastik parçalarda kullanılabiliyor.

Türkiye’ye 500 milyon dolar yatırım yaptı

OTOMOTİV sektörüne ilişkin yeni çözümler üreten ABD’li 3M, geçtiğimiz yıl 500 milyon dolar yatırımla Çorlu’yu 31 ülkeyi kapsayacak ‘Super Hub’ (Süper merkez) yapma kararı aldı. Yapımı devam eden ve 2013 sonunda faaliyete geçecek tesisin 1 milyar dolara yakın satış hacmine ulaşması bekleniyor. Bin kişiye ek istihdam sağlanacak tesisten 500 milyon dolarlık ihracat yapılacak. 3M, Çorlu’da bulunan Avrupa Serbest Bölgesi’nde hayata geçirilecek fabrikada bir çok yeni ürün üretecek. Bu ürünler arasında otomotiv sektörüne yönelik yeni ürünlerin de olması bekleniyor.

3.4 saniyede 100 km hız

İTALYAN Lamborghini, yeni Gallardo LP 570-4 Squadro Corse ile yarış pistlerinin heyecanı doğrudan doğruya yollara taşıyor. Yüksek performans sağlayan yeni model, motor sporlarının büyülü dünyasını sokak ve caddelere getiriyor. Gallardo serisinin bu yeni ve en ekstrem modeli, dünyanın en hızlı tek model yarış serisi olan Lamborghini Blancpain Super Trofeo’da başarıyla yarışmış olan Gallardo Super Trofeo’nun tasarımını esas alıyor. Alüminyumun yanı sıra karbon fiber malzeme yeni Gallardo’nun yeni üst modelinin son derece hafif tasarımının arkasındaki etkeni oluşturuyor. Gallardo LP 570-4 Squadra Corse’nin gururla sunulan özelliklerinden biri 1340 kilogramlık kuru ağırlığı. Zaten hafif olan Gallardo LP 560-4 modeline göre 70 kg daha hafif olan bu ağırlık, Squadra Corse’ye beygirgücü başına 2,35 kilogramlık şaşırtıcı bir güç/ağırlık oranı ve bu sayede nefesleri kesen bir performans sağlıyor. 0-100 km hızlanmasını sadece 3.4 saniyede tamamlayan bu model, 200 km hıza ise sadece 10.4 saniyede ulaşıyor. Kaputun altında yer alan V10 motor; 570 HP güç üretiyor ve 8.000 d/d’de bu güce tam olarak ulaşıyor. V10’un benzersiz ateşleme düzeni, otomobil yarışlarında işitilen çarpıcı sesi veriyor. Yarış otomobilinde olduğu gibi, araçta direksiyon kollarıyla idare edilen, robot e-gear altı vitesli şanzıman standart olarak yer alıyor.

İki yeni yatırım Toyota ve Tofaş’tan

GEÇTİĞİMİZ hafta Hürriyet’te yayınlanan ‘Otomotiv2013’ dosyası için konuştuğumuz Otomotiv Sanayi Derneği Başkanı Kudret Önen, iki yeni yatırım müjdesi vermişti. Önen, “Halen AB’de otomotiv tesislerinin çok düşük kapasite ile çalışıyor. Bu pazar 2008-2012 arasında yüzde 30 dolayında daraldı. Bu nedenle mevcut tesislerde yeni yatırım söz konusu olmaktadır. Renault, Ford Otosan ve Hyundai yatırımları da bu kapsamdadır. Mevcut yatırımlara ek olarak ana sanayide iki yeni yatırım projesi hazırlıkları sürmetmektedir” dedi.

MARCHIONNE DUYURACAK

Kudret Öner’in bahsettiği bu iki yatırımın Tofaş ve Toyota olduğu belirtiliyor. Tofaş CEO’su Kamil Başaran, Hürriyet’e fikri mülkiyet hakları kendilerine ait olan ve Türkiye’de geliştirilen B ve C Sınıfı’nda 2 yepyeni modelde sona geldiklerini belirterek, “Prototiplerini yetiştirmeye çalışıyoruz” açıklaması yapmıştı. B Sedan ve C Hatchback sınıfında yer alacak bu iki modelin tüm hakları Tofaş’a ait olacak ve yüzde 100 Türkiye’de geliştirelecek. Bu modellerden B Sedan için sona gelindiği ve Eylül ayında Frankfurt fuarında Fiat CEO’su Sergio Marchionne tarafından açıklanacağı da gelen haberler arasında.
Türkiye’de yeni yatırım
yapacak diğer marka ise Toyota, geçtiğimiz ay 150 milyon Euro’luk yatırımla Corolla’yı yeniden Adapazarı’nda üretmeye başlayan Toyota, küçük SUV üretimi içinde hazırlıklarını sürdürüyor. Toyota’nın ağırlıklı olarak Avrupa için üreteceği yeni küçük SUV için yatırım yeriyle ilgili herkes son kararı beklerken, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Orhan Özer, “Üretim yeri için rekabette Fransa yok, yer kesin Türkiye, projenin olup olmayacağı teknik konular üzerinden tartışılıyor, ama çok büyük ihtimalle olacak” açıklamasını yapmıştı.

Satılık otomobil ilanları için tıklayın