Güncelleme Tarihi:
Şimşek, yaptığı açıklamada, dünyada başarılı örnekleri bulunan otomatik katılım uygulamasının mevcut bireysel emeklilik sistemine bu yılın ocak ayında entegre edildiğini hatırlatarak, bu kapsamda ilk etapta bin ve üzeri çalışanı olan özel sektörün sisteme dahil olduğunu belirtti.
Sisteme 1 Nisan'dan itibaren 45 yaş altı kamu çalışanları ile 250-1000 çalışanı bulunan özel sektörün de dahil olduğunu anımsatan Şimşek, bu kapsamdaki çalışanların 2 aylık cayma süresinin 15 Haziran'da dolduğunu hatırlattı.
Uygulama ile Türkiye genelindeki 2 milyon kamu çalışanının BES'e otomatik katıldığını anlatan Şimşek, memurlarda cayma oranının 7 Haziran itibarıyla yüzde 45 olduğunu kaydetti.
Kamu çalışanlarının yüzde 80'inin faizsiz fon tercihinde bulunduğunu bildiren Şimşek, kamu çalışanlarının sistemde biriken fon tutarının da 170,3 milyon lirayı bulduğunu söyledi.
Bireysel emeklilik sisteminde katılımcı sayısının 6,8 milyon kişiye, fon tutarının ise verilen devlet katkısıyla toplam yaklaşık 69 milyar liraya ulaştığını anlatan Şimşek, otomatik katılım sistemi sayesinde de 6 ay gibi kısa bir sürede 490 milyon liraya yakın fon birikimi sağladıklarını bildirdi.
Şimşek, "Her ne kadar cayma oranları şu an için istediğimiz gibi gerçekleşmese de toplam fon tutarı önemli bir rakama ulaşmıştır." dedi.
"CAYMA ORANLARININ AZALTILMASI İÇİN ÇALIŞMA YAPILIYOR"
Otomatik katılım sisteminde, daha önce BES'i bulunanlar hariç tutulduğunda cayma oranını yüzde 38 olduğuna işaret eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Maalesef şu an itibarıyla cayma oranlarının beklentimizin üstünde gerçekleştiğini söyleyebilirim. Her ne kadar uzun vadeli tasarrufun hedeflendiği bu sistemin cayma oranları gibi anlık veriler üzerinden değerlendirilmesini doğru bulmasak da bu durumun sebeplerinin tespiti ve onarılmasına ilişkin çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Öncelikle cayma süresinin vatandaşlarımız tarafından oldukça yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Bu noktada sistem tanıtımında önemli rol oynaması beklenen paydaşlarımızın da yetersiz kaldığını düşünüyorum. Cayma hakkı tamamen vatandaşlarımız menfaatini gözetmek adına onlara ilk 2 ay için tanımış olduğumuz bir haktır ve bu sürenin bitiminde sistemden ayrılmak her zaman mümkündür. Bu durum paydaşlar tarafından tam olarak anlatılamadığı için özellikle ilk iki ayda çok yoğun talepler geldiğini düşünüyorum."
Şimşek, geçmişte hayata geçirilen tasarruf odaklı diğer sistemlerin istenilen başarıyı elde edememesinin de vatandaşların bireysel emekliliğe otomatik katılımı sağlayan bu düzenlemeye mesafeli bakmasına ve bununla doğrusal olarak cayma oranlarında artışa neden olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, sistem kurgusu tasarlanırken vatandaşların emekliliklerine yönelik yapmış olduğu tasarrufların, emeklilik şirketlerinin bilanço risklerinden tamamen arındırıldığını ve fonu saklama görevinin saklayıcı kuruluşa devredildiğini vurguladı.
"SAHADAKİ EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ YETERİNCE EFOR SARF ETMEDİ"
Sahada olması gereken emeklilik şirketlerinin yeterince efor sarf etmediğini ifade eden Şimşek, "Üzülerek görüyorum ki yapılan olumsuz propaganda ve yanlış yönlendirmeler maalesef sistemin özünü perdelemiş durumdadır. Bu nedenle şirketlerimizin tanıtım faaliyetlerine ağırlık vermeleri gerekiyor. Sistemin doğru tanıtılabilmesi için çalışanlarla işverenlerin bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor." diye konuştu.
Şimşek, söz konusu sistemin özellikle orta ve uzun vadede, yurt içi tasarruf oranlarının artırılmasında, kişilerin emeklilik dönemlerindeki alım güçlerinde yaşayabilecekleri düşüşlerin önüne geçilmesinde, emeklilik dönemlerindeki refahın geliştirilmesinde ve piyasa derinliğinin artırılmasında büyük rol oynayacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizin tasarruf oranlarının artırılmasının da günden güne inancımızın perçinlendiği 2023 hedeflerine ulaşma idealinde ülkemizin kaçınılmaz gerekliliği olduğunu ve dışa bağımlılığın azaltılması, sosyal refahın artırılması noktasında tasarruf oranlarını ciddi şekilde ele almamız gerekiyor. Bireysel emeklilik sistemine otomatik katılımı sağlayan bu yeni uygulamamız ile birlikte yüzde 25’lik devlet katkısının yanı sıra cayma hakkını kullanmayan vatandaşlarımıza ek bin lira başlangıç devlet katkısı da verilmektedir. Bu yönüyle sistem vatandaşlarımız tarafından kaçırılmaması gereken ciddi bir fırsattır."