'Otobüs giydiren' reklamcı Mark Parris'le et işine girdi

Güncelleme Tarihi:

Otobüs giydiren reklamcı Mark Parrisle et işine girdi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2004 01:28

Belediye otobüslerini 'reklamla giydiren adam' diye bilinen Ömer Şengüler, bir dönem reklamlarını yaptığı gıda devlerine rakip oldu. Şengüler, eski ABD Büyükelçisi Mark Parris ve Osman Fevzi Boyner'i ortak alıp, 500 milyon dolarlık hedefe koşan şirket kurarak gıda ve hayvancılık sektörüne girdi.

BİR dönem Ülker'in, SEK'in, Aytaç'ın reklamlarını yapan Ömer Şengüler, gıda sektöründen o kadar etkilendi ki sonunda 'gıda sanayicisi' oldu. Şengüler'in 2001 Temmuz'unda kurduğu Sess Gıda Tarım&Hayvancılık A.Ş., Kuzuluk'ta 125 dönüm araziye yılda 12 bin ton et, günde 500 ton süt ve günde 50 ton taze sebze işleme kapasiteli Gıda Şehri kuruyor. Tesiste, Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü de olacak ve proje tamamlandığında yaklaşık 2000 kişilik bir istihdam sağlanacak.

Ayrıca muhtemelen Düzce civarında 7 bin büyükbaş hayvan kapasiteli bir de besi çiftliği kurulacak. Projede Şengüler'e Cem Boyner'in kuzeni Osman Fevzi Boyner ile ABD eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris de ortak oldu. Ömer Şengüler, bu projenin aşama aşama tamamlanacağını ve 5-7 yıl sonra olgunluk dönemine ulaşacağını belirterek, "O zaman 350-500 milyon dolar yıllık cirosu olan bir gıda grubu olacağız" diyor.

OTOBÜSLERİN REKLAMCISI

Şengüler şöyle anlatıyor reklamcılık hikayesini: "1986'da Panel Reklamcılık'ı kurdum. Babam yayıncıydı ben de İngiltere'de marketing okumuştum ve reklamcılığı da kafaya koymuştum. İlk müşterimiz Feniş Holding oldu sonra Ülker. Şirketimiz hızla büyüdü ve sektörde 13-14'üncü büyük şirket oldu. 1994'te ise açık hava reklamcılığında büyük boşluk hissettim ve Magic Outdoor'u kurdum. İstanbul Belediyesi'nin otobüsleriyle başladık ve Türkiye genelinde 6 binden fazla otobüsü reklamla kapladık. İkinci yılımızda Avrupa genelinde en fazla otobüs 'reklamlayan' şirket ödülü aldık. Sonra BDT ülkelerinde aynı işi yaptık. 1999'da ise şirketime yabancılar talip oldu ve önce yüzde 51'ini sonra tamamını sattım. Böylece reklamcılıktan çıktım."

1990'lı yıllarda aklında hep gıda sanayiinde iş yapmak olduğunu anlatan Ömer Şengüler, bunun nedenini de "Reklam hizmeti verdiğimiz müşteriler arasında Ülker, Aytaç, SEK gibi şirketler vardı ve bunlardan etkilenmiştim" diye açıklıyor. Şengüler şöyle devam ediyor: "Şirketlerimi satınca sözleşme gereği zaten 2 yıl aynı alanda iş yapmam yasaktı. Harvard'da MBA yapma özlemimi gidermek için bana iyi fırsat doğdu. Ailemle birlikte Boston'a yerleştim; Harvard'da MBA programını bitirdim."

Parris'le ABD'de çiftlik inceledi
ABD
'de yaşadığı dönemde önceden Türkiye'deki toplantılarda tanıştığı ABD eski büyükelçisi Mark Parris ile temas kuran Ömer Şengüler, şöyle devam ediyor:

"Önce ABD Tarım Bakanlığı ile temasa geçip çiftlikleri gezdim. Mark Parris eski dostum olarak bana bütün bu temaslar ve incelemeler sırasında çok destek oldu. Kendisiyle büyükelçiyken toplantılarda tanışmıştık. Bir de ben ATC (American Turkish Consil) üyesiyim. O da üye hatta bu kuruluşun vakfının da başkanı."

Krizden sonra kurdu inek sağmayı öğrendi

ÖMER
Şengüler, Türkiye'ye krizin hemen ardından döner ve şirketi Sess'i Temmuz 2001'de kurar. Şengüler Et Süt Sebze'nin baş harfleriyle Sess ortaya çıkar. Şengüler sonraki süreci şöyle anlatıyor: "Et, hayvancılık ve süt konularında araştırmalar yaptık. ABD'li Hollandalı firmalardan danışmanlık aldık. İnek sağmayı da öğrendim. Türkiye'deki satılık tesisleri gezdik, arazi araştırmaları yaptık. AB ve ABD standartlarında tesis kurmaya karar verdik."

Ömer Şengüler, yatırım aşamasında Selçuk Yaşar ile ve yer araştırması sırasında da İbrahim Bodur ile temasa geçer. Ülker'den de ikinci kuşakla konuşur. Hep teşvik edici tavsiyer alır. Sonuçta Adapazarı Kuzuluk'a 35-50 milyon dolar arası yatırım bütçesi olan bir tesis için harekete geçer.

'Terbiye makinesi' getirdi, 'et evi' açacak

TÜRKİYE'de kırmızı etin markasının sadece 'kasap' olduğunu belirten Ömer Şengüler, "Biz ana projemiz tamamlanana kadar İzmir'de bir fabrika kiralayıp işe başladık. Şu anda yılda 3 bin ton kapasiteli et fabrikası işletiyoruz. Hedefimiz ilk etapta kırmızı ette marka olmak. Artık perakendeye de çıkacağız. Bunun için Almanya'dan 'terbiye makinesi' getirdik" diyor. Şengüler, ürün gammı genişleyince 'et evleri' açacaklarını ve yurt genelinde sayılarını 50'ye çıkaracaklarını belirtiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!