Sadece zenginler binmeyecek

KÜRESEL otomotiv sektöründe geleceği elektrikli ve otonom (sürücüsüz) otomobillerin şekillendireceği artık kesinleşti. Hemen hemen her otomotiv markasının üzerinde çalıştığı bu yeni nesil teknolojilere ilişkin şu an en büyük handikap maliyet. Yani bugün geliştirilen ve pazara sunulan elektrikli ve yarı otonom araçların hemen hemen hepsi lüks sınıfta yer alan araçlardan oluşuyor. Yani geleceğin teknolojilerine şu an sahip olmak için paranızın olması şart. Ama tam da bu noktada yaşanan dizel skandalı sonrası sertleşen kanunlar, pil maliyetlerinin düşmesi ve teknolojide gerçekleşen işbirlikleriyle orta sınıf araçlarda da bu teknolojiler kullanılmaya başlandı.

ORTA SINIFTA İLK OTONOM

Bu markalardan biri de sessiz sedasız bu konuda çalışan Japon Nissan. Akıllı Ulaşım (Intelligent Mobility) vizyonu çerçevesinde otonom sürüş teknolojisi ProPILOT (Intelligent Drive), elektrikli otomobil Leaf (Intelligent Power) ve elektrikli entegre şarj çözümler (Intelligent Integration) olmak üzere üç ana disiplinde sürdürülebilir ulaşım çözümleri üzerinde çalışan Nissan, bu teknoloji ve çözümlerin ilk örneklerini önümüzdeki yıl hayata geçiriyor. Nissan, sürücüsüz araç konusunda sağladığı gelişmeleri 2017 yılında ilk olarak kompakt SUV sınıfının yaratıcılarından olan Qashqai modelinde ardından da Paris’te ilk kez dünyaya tanıttığı yeni Micra modelinde tüketicilere sunacak. Orta ve küçük sınıfta ilk sürücüsüz araçları geliştiren Nissan’ın bu yeni nesil teknolojileri, lüks sınıfının bu konudaki öncülüğüne de bir son verecek. Sürücüsüz Qashqai 2017 yazında sürücüsüz Micra ise 2018 yılı ortasında Türkiye’de satışa sunalacak.

İLK AŞAMADA TEK ŞERİT

Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök, SUV segmentlerindeki liderliklerinin yanı sıra teknoloji alanındaki atılımları ile öne geçtiklerini belirterek, “‘Akıllı Ulaşım’ yaklaşımının bir ürünü olan ProPILOT teknolojisinin önümüzdeki yıl önce Qashqai modeline uygulayacağız. Nissan olarak sürücüsüz araçlar konusunda da ilk sırada yer almayı hedefliyoruz. Nissan bu segmente otonom model geliştiren ilk marka oldu. Bu özelliklere sahip araçlar ise ulaşılabilir bir düzeyde olacak” dedi. Nissan ve Renault ittifakı çerçevesinde 2020’ye kadar çeşitli pazarlarda 10 modelde otonom sürüş teknolojisi devreye alınacağının altını çizen Sinan Özkök, şöyle devam etti: “Avrupa’daki ilk Nissan otonom modeli Qashqai olacak ve 2017’de piyasaya çıkacak. Ardından küçük sınıfta yeni Micra gelecek. İlk aşamada tek şerit üzerinde hareket edebilen ProPILOT teknolojisi, 2018’den itibaren çok şeritli hale gelecek. Daha önce lüks sınıf araçlarda görülen bu özellikleri orta ve alt segmentlere de taşıyan ve ProPILOT teknolojisi ile ‘Akıllı Ulaşım’ yaklaşımını hayata geçiren Nissan sürücü hatalarını en aza indirerek, sürüş güvenliğini artırmayı hedefliyor.”

EKONOMİYİ SIRTLIYORUZ DAHA FAZLA DESTEK ŞART

OTOMOTİV pazarı ilk 8 ayda yüzde 5 oranında küçülürken, Nissan’ın Türkiye’de satışlarını yüzde 10 artırdığını kaydeden Sinan Özkök, “Navara ve Pulsar gibi iki yeni modelin lanse edildiği 2016’da, daralan pazara rağmen artan bir müşteri talebi ve satış trendi yakaladık. 2015 yılını 26 bin 400 adetle kapattıktan sonra bu yıl için yüzde 10 büyüme hedefi koyduk. Pazar düşse bile biz artarız diye yola çıktık. Şu an hedefe uygun gidiyoruz. Yıl sonunda da 30 bin adedi buluruz. 2017 yılı içinde yine yüzde 10 büyüme hedefi koyduk. Yani satışlarımız 35 bin adetlere yaklaşır” dedi. Özellikle 15 Temmuz sonrasında pazarda ciddi bir düşüş yaşandığını da hatırlatan Özkök şöyle devam etti: “Temmuzda pazar geçen yıla göre yüzde 30 düştü. Ağustostan bu yana bir toparlanma süreci yaşanıyor. Otomotiv ekonominin lokomotif sektörü konumunda. İhracattaki payımız yüzde 18’e çıktı. Toplam ihracat düşerken otomotiv yüzde 12 arttı ve 15 milyar dolara geldi. Üretim aynı şekilde bir rekora daha koşuyor. Otomotiv bu kadar önemliyken ve ekonomiyi sırtlıyorken, iç pazarın daha da kuvvetli olması gerekiyor. Markalarla birlikte sektördeki tüm söz sahibi kesimlerin buna destek olmasını bekliyoruz.” 

ARTIK SEVİMLİ DEĞİL CESUR

NİSSAN Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök, Paris’te tanıtılan 5’inci jenerasyon Micra’da motor şanzıman seçeneklerinin Türk tüketicilerin beklentileri doğrultusunda tamamlanmasıyla 2018 yılı ortasında satışa sunacaklarını söyledi. Mevcut Micra’da talebin yüzde 98’nin otomatik olduğunu belirten Özkök, “1.2 litre benzinli otomatik Micra’nın geliş tarihi 2018’i bulacak. Boyutlarıyla ve teknolojisiyle artık bir üst sınıfa adım atan Micra’yla pazarda daha da iddialı olacağız. Ayrıca 1.5 litre dizel manuel şanzıman da satışta olacak” dedi. Micra satışlarının ilk 8 ayda 2015’e göre yüzde 52 arttığını kaydeden Özkök, şunları söyledi: “8 ayda 3 bine yakın Micra satıldı. Sene sonuna kadar 4 bin adedi geçeriz. 2018 yılında pazara sunacağımız yeni Micra ile bunu 5 bin adede taşımayı hedefledik. Yeni Micra gelene kadar mevcut model devam edecek ve ürün tedariğinde kesinti olmadan müşteri talebini karşılayacağız.” Küçük sınıfa yeni bir bakış açısı getirecek Micra Gen5 cesur ve atak tasarımıyla öncüsünün ‘sevimli ve sempatik’ gibi sıfatlarını tamamen yeni bir boyuta taşıyor. B hatchback segmentini yeniden tanımlayan Micra Gen5 tüm donanım seviyelerinde olmak üzere gelişmiş güvenlik teknolojilerini sunan Nissan’ın ilk B segmenti aracı olarak öne çıkıyor. Micra Gen5, bu sınıfta bir ilk olan Şeritte Takip Asistanı başta olmak üzere birçok gelişmiş güvenlik teknolojisini kullanıma sunuyor. Nissan’ın Avrupa’da ilk kez kullanıma sunduğu yaya tanıma özelliğine sahip Akıllı Acil Durum Fren Sistemi dışında Akıllı Çevre Görüş Sistemi, Trafik İşareti Algılama Sistemi, Uzun Far Asistanı ve Kör Nokta Uyarıcısı gibi özellikler sürüş güvenliğini arttırıyor. 

KOMPAKT SUV SAVAŞI KIZIŞIYOR

2017’de otonom versiyonu Türkiye’de satışa sunulacak Nissan Qashqai’nin öncü olduğu kompakt SUV sınıfındaki rekabetin büyüyeceği Paris’te bir kez daha ortaya çıktı. Avrupa’da 2010’da 270 bin adet olan kompakt SUV pazarı yeni modellerin yollara çıkmasıyla 2015’te yüzde 46 büyüyerek 1 milyon adeti aştı. Pazarın 5 yıl içinde katlanarak 2.2 milyon adete çıkacağı tahmin yapılıyor. Otomotiv firmalarının iştahını kabartan bu tablo sonrasında birçok marka yeni SUV modellerini ilk kez Paris’te sergiledi. SEAT, Skoda, Peugeot, Toyota, Audi ve Dacia, SUV segmentinde iddiasını artıran markalar arasında yer aldı. 

Fransız Peugeot iki SUV modelini Paris’te tanıttı. Yeni 3008, MPV sınıfnıdan çıkıp  kompakt SUV segmentine iddialı bir giriş yaparken kısa bir süre içinde  tüm dünyada satışa sunulacak. Markanın Paris’teki ikinci yeniliği ise yeni 5008 oldu. 7 koltuklu büyük bir SUV olarak yepyeni bir alanda yer almaya başlayan 5008, 2017 yılında satışa sunulacak. 

Skoda’nın, SUV atağındaki en önemli adımı olan Kodiaq, Paris’te ilk kez vitrine çıktı. Markanın ilk büyük SUV modeli Kodiaq, şubatta Türkiye’de satışa sunulacak. Kodiaq, 5 koltuklu veya 7 koltuklu olarak tercih edilebilecek. Sınıfının en büyük bagaj hacmini sunan Kodiaq’ta ikisi dizel, 1.4 lt ile 2.0 lt arasında hacimlere sahip 5 farklı motor seçeneği bulunuyor. 

SUV segmentine giren bir başka marka da SEAT oldu. SEAT, Ateca adı verilen yeni SUV modelinin off-road kapasitesi olan versiyonu Ateca X-Perience’i Paris’te tanıttı. 190 bg güç üreten 2.0 TDI motora sahip ATECA X-perience’de 7 ileri DSG şanzıman bunuluyor. Orta konsolda yer alan sürüş deneyimi butonu ile Eko, Konfor, Spor, Kar, Off-road ve kişisel modlardan biri seçilebiliyor.

Japon Toyota da kompakt SUV segmentine C-HR ile giriş yaptı. Markanın Türkiye’de 350 milyon Euro yatırımla ürettiği yeni C-HR’nin seri üretim hali ilk kez Paris’te sergilendi. Türkiye’de üretilmiş olan ilk hibrit ve ilk crossover olacak olan Toyota C-HR ile birlikte fabrika kapasitesi 150 binden 280 bine çıkacak.