Doğu'ya 4 halka

GEÇTİĞİMİZ hafta özellikle lüks otomobillere yönelik ÖTV artışı Alman markaları köşeye sıkıştırsa da, hayat devam ediyor ve herkes yeni düzene göre belirlediği stratejiler konusunda yol almayı sürdürüyor. Bu dönemde Audi’nin diğer 2 Alman rakibi BMW ve Mercedes’e göre en önemli farkı ise Doğu’daki yatırımları ve teşkilatlanması olarak dikkat çekiyor. Özellikle son dönemde terör olaylarının arttığı Diyarbakır, Gaziantep ve Adana’da önemli satış rakamlarına ulaşan Audi’nin Türkiye Genel Müdürü Gino Bottaro, 10 yıl önce Anadolu’daki muhtemel ekonomik gelişimi öngörerek yatırımlarına hız verdiklerini söylüyor. Bottaro, “Gaziantep, Diyarbakır, Adana ve Mersin bu stratejimize çok iyi örnekler oluşturdular. Bu strateji ile bölgesel iç rekabet bizi pozitif etkiledi. Geçmiş dönemde lüks sınıfta yüzde 2.5 olan pazar payımız bugün yüzde 12’ye ulaşmış durumda. Bu 4 ilde 2 bin 500 adet araç satıyoruz ki bunların çoğu üst sınıf. Yani A8 ve Q7 tarzı araçlar” diye konuşuyor.

DİYARBAKIR’DA BÜYÜYOR

Bu 4 il dışında 2017 yılında bölgeye yatırımlara devam edeceklerini ve Şanlıurfa ve Malatya’yı da devreye alacaklarını söyleyen Bottora, şöyle konuştu: “Şanlıurfa ve Malatya’nın da eklenmesi ile bölgenin payının yüzde 12’den 15’e çıkmasını bekliyoruz. Bu da yıl da 3 bin adetlik bir satış anlamına geliyor. Biz bölgeye yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu bölgedeki her ilde çok iyi bayilerimiz var. Audi’ye inanıyorlar ve bu da satışlarda kendisini gösteriyor. Diyarbakır’da 400’ün üzerinde Audi satıyoruz ki bu çok önemli bir sayı. Çoğu da üst segment modeller. Adana, Diyarbakır, Gaziantep ve Mersin’in toplam otomobil pazarlarındaki payından daha fazla paya sahibiz. Bugün Adana’nın toplam otomobil satışlarındaki payı yüzde 2.5 iken Audi’nin satışlarındaki payı ise yüzde 3.5. Gaziantep toplam satışlardan yüzde 1.5 pay alırken bizde yüzde 4. Diyarbakır ve Mersin’de de toplamdan daha fazla pay aldık. Ayrıca bu bölgeden son dönemde özel zırhlı araç siparişi de alıyoruz. Almanya’da özel olarak geliştirilen bu zırhlı araçların fiyatı 1 milyon Euro’nun üstünde.”

Türkiye genelindeki performansları hakkında da bilgi veren Bottaro, “Türkiye’de ocak-ekim döneminde 15 bin 824 adetlik bir satış rakamına ulaştık. Geçtiğimiz yıl toplamında 20 bin 279 adetlik bir satış gerçekleştirmiş ve yüzde 2.86’lik bir pazar payı elde etmiştik. Geçmiş yılların satış adet karakteristiğine baktığımızda, son iki ay performansının benzer şekilde gerçekleşmesi durumunda, geçen yılın üzerinde bir adet ve pazar payı ile yılı tamamlamayacağımızı düşünüyoruz. 3 Alman marka arasında yaşanan büyük rekabete baktığımız zaman yıllar içerisinde biz 2008’de birincilik, 2012’de de ikincilik elde etmiştik. Diğer zamanlarda üçüncüyüz. Ancak mevcut döneme baktığımızda rakip ve bizde bulunan modellerin küçük motor hacimli versiyonlarına göre sonuç bu şekilde gerçekleşiyor. Biz küçük hacimli modellere sahip olmama dezavantajına takılıp kalmak yerine güçlü bir altyapı ve sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz” dedi. Bottara, yeni yayımlanan ÖTV değişikliğinin satışlara oluşturacağı etkiyi değerlendirmenin şu aşamada zor olduğunu da belirterek, ancak kur artışının otomobil fiyatlarına etkisi paralel olduğundan satışlarda azalmanın beklenebileceğini söyledi.

İLK ÇEYREK TÜRKİYE’DE

İLK nesliyle dünya çapında kendi sınıfının en çok satan SUV modeli olan Audi Q5 yenilendi. 2017 yılının ilk çeyrek sonunda Türkiye’de satışa sunulacak yeni Q5 ileri teknolojiye sahip dört tekerlekten çekiş sistemi quattro, verimli motorlar, uyarlanabilir amortisörlere sahip havalı süspansiyon kadar, geniş kapsamlı bilgi ve eğlence sistemleri ve sürüş destek sistemleri ile öne çıkıyor. Türkiye’de 2.0 litre TDI 190 beygir quattro ve 2.0 litre TFSI 252 beygir quattro motor seçenekleriyle satışa sunulacak olan yeni Q5 ve SUV satışları hakkında konuştuğumuz Audi Türkiye Genel Müdürü Gino Bottaro, “Ocak-ekimde SUV satışlarımız yüzde 25.5 arttı. Özellikle ailenin yeni üyesi Q2’nin aralık ayında, yeni Q5’in ise ilk çeyrekte gelmesini takiben 2017 yılının markamız açısından SUV satışlarında fark yaratacağı bir yıl olacağına inanıyoruz” dedi. “Bu yılı mevcut Q5’ten 750 adet satarak tamamlamayı hedefledik” diye konuşan Bottaro, şunları söyledi:

“Yeni Q5 selefine göre ciddi mekanik ve teknik gelişim sağlamış durumda. İçinde bulunduğu segmentteki rakiplerine göre birçok üstünlüklerle geliyor. Segmentinin en düşük hava direnç katsayısı 0.30 Cw, segmentinde ilk adaptif hava süspansiyonlu amortisörler, bir önceki modele göre 90 kilogram hafifleme ve segmentindeki rekabetçi iç mekan genişliği, diz mesafesi ve bagaj kapasitesine sahip. Bu sebeplerden ötürü yeterli üretimi alabilmemiz durumunda 2017’de 1000 adedi geçebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.