Maliye'nin otomobil sahiplerinden aldığı kullanma vergisi yani Motorlu Taşıtlar Vergisi (kamuoyunda Taşıt Pulu olarak da biliniyor) ise Avrupa ülkelerine göre aslında oldukça düşük. Ancak, Türkiye'de Maliye Bakanlığı tarafından ağırlığa göre tespit edilen vergi oranları, otomobil sahipleri arasında büyük haksızlığa yol açıyor.
Yılda iki taksitte ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisi, aracın ağırlığı, motor hacmi ve yaşına göre belirleniyor. Bu uygulamaya göre satış fiyatı arasında iki-üç kat fark bulunan, ancak ağırlığı aynı olan araçların sahipleri, Maliye'ye aynı oranda vergi ödüyorlar. Böyle olunca da Maliye'nin standartlarına göre, fiyatı 70 milyar lira olan bir araçla, 243 milyarlık araç için ödenen vergi arasında bir fark olmuyor. Her iki araç için, ağırlıkları 1800 kilogramın üstünde olması nedeniyle, aralarındaki fiyat farkına rağmen 5 milyar 432 milyon lira Motorlu Taşıtlar Vergisi ödeniyor.
OTO HUBUBAT MI?
Söz konusu bu haksızlıktan özellikle ağırlıkları fazla olan 4x4 araçların sahipleri mağdur oluyorlar. Aynı zamanda Motorlu Taşıtlar Vergisi dilimleri 1 ile 6 yaş arasındaki araçlar için geçerli. Buna göre, 250 milyar lira ödeyerek sıfır kilometre araç satın alanlarla, 2-3 yaşındaki değeri 40-50 milyarı ancak bulan araç sahipleri de aynı oranda vergi ödüyorlar.
Hububat gibi kiloya göre ayarlanan ve tespit edilen Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde haksızlıkları önleyebilmek için yeni bir vergi sistemine geçmek gerekiyor. Otomotiv firmaları, bu haksızlığı önleyebilmek için Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin satış fiyatına ya da ‘‘kasko’’ya göre belirlenmesini istiyorlar. Böylece vergi çağdaş normlarla değerlendirilecek, vergideki haksızlık ortadan kalkacak. Ancak, bu sistemde de, otomobillerin gerçek değeri üzerinden kaskosunun yapılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Şu anda ki genel uygulamaya göre, otomobillerin kaskosu gerçek değerinden yapılamıyor.
BMW, 2003’e hızlı girdiBMW 2003 yılına hızlı girdi. Yeni yılın yenilikleri arasında; 3 serisi Coupe'de dizel motor, 3 serisinin diğer modellerinde 6 vitesli şanzıman/altı vitesli sıralı manuel şanzıman (SMG), adaptif farlar; 7 serisinde de yeni 6 silindirli benzinli motorlar bulunuyor.
DİZEL COUPE: BMW, 2003'de 3 serisi Coupe modelinde dizel motor kullandı. Yakın zamana kadar hayal bile edilemeyen bu kavram, 3 serisi Coupe'de kullanılan 6 silindirli 3.0 lt'lik dizel motorla gerçek oldu. 204 beygir gücündeki bu motor, otomobili 0'dan 100 km'ye 7.2 saniye çıkarıyor. Otomobilin maksimum hızı ise 242 km. 330 Cd'nın yakıt tüketimi ise 100 km'de sadece 6.6 litre. BMW 330 Cd, dört kapıya ihtiyacı olmayan ve aynı zamanda dizelin ekonomik özelliği tercih edenler için ideal bir çözüm sağlıyor.
ADAPTİF FARLAR: Bu sistem sayesinde virajlarda farlar da dönüyor ve aracın gittiği yönü aydınlatıyor. Direksiyon açısı ve hız algılayıcıları aracın gittiği yönü hesaplıyor ve aracın bi-xenon farlarını o yöne döndürüyor. Bu sistem sürüş güvenliğini de artırıyor.
YENİ STOP LAMBALARI: Frene basıldığında stop lambalarının hemen yanması olası bir kazayı engelleyebilir. Bu nedenle BMW, ilk olarak Coupe ve Cabrio'nun Amerika modellerinde sunulacak yeni stop lambaları geliştirdi. LED teknolojisinin kullanıldığı stop lambaları, yanan bölgenin alanı ve parlaklığını aracın frenlemesine bağlı olarak ayarlıyor.
ALTI SİLİNDİRLİ MOTOR: BMW, 7 serisinin amiral gemisi olan 760i'yi sunduktan birkaç hafta sonra da, 7 serisinin baz modelini sunuyor. 2003 ilkbaharından itibaren müşteriler BMW'nin en lüks aracını BMW'nin klasik motoru olan 3.0 litre kapasiteli, çift-VANOS teknolojili sıralı 6 silindirli motoru ile seçebilecekler. Bu araçta ayrıca bütün uzmanların övdüğü dünyanın ilk ve tek 6 vitesli otomatik şanzımanı bulunuyor.
Ticari aracı otoya dönüştürmek pahalıya malolduMotor hacmi 2.0 litre ve ağırlığı 1200 kg’ın üzerindeki Partner’ın, binek otomobile dönüştürüldüğünde, yıllık Taşıt Pulu,
900 milyon liraya çıkıyor. Bu durum, diğer tüm ticari araç markaları için de geçerli.
Ticari aracı bineğe çevirmenin astarı yüzünden pahalıya geldi. 5. Vites'i takip edenler, geçen hafta ticari araçların binek otomobile çevrilmesiyle Maliye'nin yüksek oranda vergi kaybına uğradığıyla ilgili bir yazıya yer verdiğimizi hatırlayacaklar. Bu yazıdan sonra, dönüşüm sonrasında aslında kendilerinin haksızlığa uğradığını öne süren araç sahiplerinin telefonlarındaki şikayetlerini dinledim.
Şikayetler, ticari aracı binek otomobile çevirdikten sonra ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin yüksekliğinde yoğunlaşıyordu. Düne kadar Motorlu Taşıtlar Vergisi olarak yılda 100 milyon 900 bin lira ödeyen araç sahiplerinin, 185 milyon liralık masraf sonucunda yaptıkları bineğe dönüştürme işleminden 6 ay sonra ödedikleri Motorlu Taşıtlar Vergisi 900 milyon liraya çıkmış. Çünkü, istiap haddine yani yük kapasitesine göre kamyonet sınıfında vergi ödeyen ticari araç sahipleri, bu işlem sonrasında normal binek otomobillere uygulanan Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemeye başlamışlar.
Hafif ticari araçların en büyük avantajı; ÖTV'sinin yüzde 4 olarak uygulanması. Binek otomobilde bu oran yüzde 46. Binek otomobil yerine, hafif ticari araç satın alanlar daha az vergi ödüyorlar. Hafif ticari aracın sonradan otomobile dönüştürülmesi halinde, Maliye yüzde 42 ÖTV'nin yanı sıra ÖTV kaybının yüzde 18'i kadar da KDV kaybına uğruyor.
Geçen yıl başında alınan bir kararla, hafif ticari araçların otomobile dönüştürülmesi uygulamasına bir düzenleme getirilmişti. Bu düzenleme 1 Ağustos 2003 yılından itibaren yürürlüğe girecek. Buna göre, ticari araçların otomobile dönüştürülmesi durumunda ÖTV alınacak. Bu durumdaki araçlar Ağustos 2003 yılından itibaren ÖTV ödeyecekler. Fiat Doblo Cargo, Peugeot Partner, Renault Kangoo Express, Ford Transit Connect ve Citroen Berlingo talebi en fazla ticari araçlar arasında bulunuyor.
Günak, rüya otomobilini VW’de dizayn edecek Dünya otomotiv devlerinin peşinden koştuğu Murat Günak'ın DaimlerChrysler'den Volkswagen firmasına geçişi, 2003 yılının Almanya'da iş dünyasında şok yaratan ilk transferi oldu. Ford, Mercedes-Benz, Peugeot, DaimlerChrysler ve son olarak Volkswagen'e transfer olan Günak, otomotiv dünyasının en çok aranan isimlerinden biri.. 1 Nisan tarihinde göreve başlayacağı Volkswagen'i ideallerini gerçekleştireceği bir yer olarak gören Günak, ilk röportajını Hürriyet'e verdi. ‘‘Hayallerimin gerçekleşebileceği bir otomobil dizayn etmek istiyorum. Bu otomobil herkesin rüyalarına hitap edecek’’ diyen Günak'la hayallerini konuştuk:
DaimlerChrysler firmasından Volkswagen firmasına neden transfer oldunuz?
- Volkswagen, büyük bir üne sahip şirket. Kendi bünyesinde bulunan markaların birbirleriyle farklılıkları, burada işlerin daha ilginç olduğunu gösteriyor. Bu şirkette yapacağım çalışmalarda benden daha fazla yaratıcılık bekleniyor. VW'de ideallerimi gerçekleştirmek gibi bir amacım var.
Bahsettiğiniz diğer markalar hangileridir?
- Volkswagen'de, Lupo tipi bir otomobilden başlayıp Phaeton markasına kadar çeşitli büyüklükte, çeşitli tekniklerle geliştirilmiş markalar bulunuyor. Ayrıca Bentley, Skoda, Audi, Seat ve Lamborghini'de bu şirketin yelpazesi içinde bulunan diğer markalar.
Otomobil sanayinin iki büyük ismi eskiden BMW firmasında çalışan bir Dr. Pischetsrieder ile DaimlerChrysler'de çalışan Murat Günak şimdi birlikte bulunuyor. Volkswagen'de hedefiniz nedir?
- Benim başlangıçtaki görevim, Dr. Pischetsrieder'in vizyonunu ve yaptığı çalışmaları genişletmek, daha da ileriye götürmek. Bunları heyecan verici, göz alıcı bir şekle sokmak için gereken desteği vermek, yani burada ana düşünce, mevcut vizyonları, elle tutulur, gözle görülür hale getirmek. Ürünlerimizde bunları göstermeye çalışacağız. Volkswagen, dünya kamuoyunda sempati yaratan bir markadır. Amacım, bu kadar değerli bir markanın benim çalışmalarımla gözle görülebilir, daha mükemmel bir hale getirerek ve daha fazla sempati yaratabilecek bir marka haline getirmek. İlerde hayallerimin gerçekleşebileceği bir araba dizayn etmek istiyorum. Bu araba herkesin rüyalarına hitap edecektir.
Otomobil tercihini neler etkliyor?
- Markayı öne çıkaran güzellik, teknik ve sempatinin uyum sağlamış bütünüdür. Bu her model için de aynıdır. Bu faktörlerin en ideal şekilde birleşmesiyle ortaya çıkan otomobil herkese hitap eder.
Otomotivde garanti süresi uzuyorOtomotivde gerek ana firmalar gerekse yan sanayii firmaları, ürünlerindeki garanti sürelerini artırıyor. Hatta garanti süresini artırma, firmalar arasında adeta bir yarışa dönüştü.
SEAT: Son olarak Seat'da garanti süresini 2 yıla çıkardı. Kilometre sınırı olmaksızın uygulanacak 2 yıllık garanti, Yol Yardım ve Assistance hizmetlerini kapsıyor. 2 yıllık garanti 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren satılan tüm Seat modelleri için geçerli... Bununla beraber, Seat Ibiza, Toledo, Leon model araçlarda 3 yıllık boya garantisi ve 12 yıllık korozyon ve paslanma garantisi bulunuyor.
VOLKSWAGEN: Doğuş Otomotiv, ticari araçlar için boya ve kaporta garanti sürelerini uzattı. Daha önce VW ticari araçlarda mekanik ve yedekparça garantisini 2 yıla uzatan Doğuş Otomotiv, boya ve kaporta garanti süreleri içinde yeni bir uygulama başlattı. Yeni uygulamayla; Transporter'da 8, Caddy'de 6 yıl olan kaporta garantisi, Volt'ta da 6 yıl olurken, tüm modelleri için boya garantisi 2 yıla uzatıldı.
LASSA:Otomotiv sektöründe garanti süresini uzatan firmalar arasına lastik üreticisi Lassa'da katıldı. Lassa kullanıcıları, Türkiye'de ilk kez uygulanan ve ‘‘Artı Garanti’’ olarak adlandırılan bu sistem sayesinde lastiklerde iki yıl süreyle garanti avantajlarından yararlanabilecekler. 4077 sayılı ‘‘Tüketici'nin Korunması Hakkındaki Kanun’’ uyarınca garanti belgesi ile satılan sanayi mallarının yasal garanti süresi bir yıl olmasına karşın, Lassa, müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaları kapsamında, ürettiği lastikleri satış tarihinden itibaren iki yıl süreyle üretim, malzeme ve işçilik hatalarına karşı güvence altına alıyor.
Camry ABD’de satış rekoru kırdıToyota, Amerika pazarında 1.5 milyon adetlik satışla son 45 yılın en yüksek satış adedine ulaştı. Toyota'nın üst sınıftaki modeli Camry ise beşinci kez Amerika'nın en çok satan otomobili oldu. Satışları geçen yıla göre yüzde 11 oranında artan Toyota Camry toplam 434 bin 145 adet satarak 2002'nin en çok satan otomobili ünvanını ele geçirdi.
SOL ŞERİT AUTOLIV Cankor Emniyet Sistemleri, Otomotiv Sanayici Derneği 2002 Yan Sanayi Başarı Ödülü'nü aldı. Autoliv Cankor, 1994 ve 1998'de de bu ödülü almıştı. Kalite ve teslimat güvenilirliği, teknoloji geliştirmedeki işbirliği ile uygun fiyat yönünde yapılan değerlendirme sonucu başarı ödülüne layık görülen Autoliv Cankor, havayastığı, emniyet kemeri ve direksiyon gibi ürünler üretiyor.
CMS Jant ve Makina Sanayi A.Ş., 2003 yılına ödüllerle başladı. EBSO tarafından her yıl düzenlenen Ege Bölgesi Başarılı Sanayiciler Ödülleri kapsamında CMS, ‘‘En Yüksek Yatırımı Gerçekleştiren’’, ‘‘En Fazla İstihdamı Gerçekleştiren’’, ‘‘En Yüksek Vergi Ödeyen’’, ‘‘En Fazla Sınai Mamul İhracatı Gerçekleştiren’’ kategorilerinde 3
Altın Plaket ve 4 Başarı Bölgesi'ne layık görüldü.
NISSAN, Japonya'daki üretimini geçen yıla göre yüzde 9.6 oranında artırarak 1.39 milyon adetlik araç üretimi ile ikinci sıraya yerleşti. Bu başarıda özellikle Japonya'da March ismi ile satışa sunulan yeni Micra ve Fairlady Z spor aracı büyük rol oynadı. Nissan'nı bir diğer başarısı da Amerika pazarında gerçekleşti. Nissan, 2002'de 1 milyon adetlik satış ile bir ilke imza attı.
SHELL Club Smart Card sahipleri, Shell akaryakıt istasyonlarında yaptıkları akaryakıt, madeni yağ ve LPG alışverişleriin yanı sıra STG Travel ofislerinde yaptıkları alışverişlerde de smart puan kazanma şansına sahip oluyor. Bunun için Shell Club Smart Card sahiplerinin sadece 444 00 06 numaralı STG Travel Müşteri Hizmetleri Hattı'nı aramaları yeterli oluyor.
DUNLOP, Türkiye'deki bayi ağını büyütüyor. Dunlop, Ağustos 2002'de Goodyear Lastikleri T. A. Ş. tarafından Türk sürücülerin beğenisine sunuldu. Dunlop, aradan geçen 5 ay gibi kısa bir süre içinde bayi ağını hızla büyüterek Ocak 2003 itibariyle 50 bayiye ulaştı. Dunlop, yıl sonuna kadar Türkiye çapındaki bayi ağını en az ikiye katlamayı hedefliyor.
NOKIAN lastiklerinin Türkiye distribütörü Cevher Lastik ve Otomotiv Ürünleri A.Ş. başarılı bayilerini Finlandiya gezisi ile ödüllendirdi. Tampere şehrine yarım saat mesafede bulunan Nokia kasabasında kurulu Nokian lastikleri fabrikasını gezen bayiler son sistem teknolojiler kullanılarak yapılan üretim hakkında fabrikayı gezerek bilgi aldılar.
HYUNDAI Motor Grubu, otomotiv sektöründe yaşanan küresel küçülmeye rağmen 2003 yılında yüzde 14'lük bir büyüme hedefliyor. Geçen yıl 2.7 milyon adetlik satış rakamını bu yıl 3.1 milyon adete çıkarmayı planlayan grup, satış gelirini ise 39 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca 2003 yılında Ar&Ge masraflarını yüzde 50 artırmayı planlayan şirket, bunun için 1.9 milyar
dolar harcamayı öngörüyor.
TUNİNG Türkiye adlı dergi, satışa sunuldu. Derginin içeriğinde; Türkiye'de ve dünyada modifiye edilmiş otomobiller, modifiye sektörü ile ilgili yenilikler, Drag yarışları hakkında bilgiler bulunuyor.