Güncelleme Tarihi:
URFALI Emine (24) ve Halil (21), Siirtli Halit (23), Suriyeli Shahed (22) ve Abdullah ve Mısırlı İsmail (21)... Farklı kültür ve geçmişlerden gelen bu altı kişi, diğer sınıf arkadaşlarıyla beraber geçen ekim ayından beri haftanın beş günü Harran Üniversitesi’nin bir sınıfında buluşuyor. Türkçe, İngilizce veya Arapça’da değil, kodlama dilinde anlaşıyor. Onları bir araya getiren; kâr amacı gütmeyen Amerikalı bir inovasyon kuruluşu olan Re:Coded’un verdiği ‘Android Kodlama Eğitim Programı’. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP BKİ) işbirliğiyle yürütülen ve Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen programın parçası olan eğitimlere Suriyeli ve Türk toplam 28 öğrenci katılıyor. Udacity ve Google’ın tasarımını yaptığı Android Temel Bilgileri Nanodegree eğitimleri, mültecilere ve dezavantajlı gençlere geleceğin mesleklerini edinmelerinin yolunu açıyor.
İKİ ÜLKEDE PROGRAM
Fikrin sahibi Re-coded iki kelimenin birleşmesinden oluşuyor; Refugee (mülteci) ve Coded (Kodlama). Kurucularından Marcello Bonatto, Irak’tan sonra Şalıurfa’dakinin ikinci programları olduğunu belirterek, şunları söylüyor: “Amacımız mültecileri ve kırılgan gençleri yazılım alanında yetiştirmek. Onlara kodlama eğitimi verip iyi teknoloji şirketlerinde iyi gelirli işler bulmalarına yardımcı oluyoruz. Eğitimlerden sonra bazıları yerel piyasada çalışıyor, bazıları kendi teknoloji şirketlerini kuruyor. Irak’ta üç hafta önce 45 öğrenciyi mezun ettik. Türkiye’de de ilk programımızı Şanlıurfa’da başlattık çünkü savaştan etkilenmiş Suriyeli öğrenciler ve savaşa sınır yaşayan bölge halkı için bir imkan. 370 başvuru aldık. Üç aşamalı bir eleme süreci sonunda 28 kişi seçtik. Türk gençlerin ve Suriyeli mültecilerin birlikte olmasını istedik. Katılımcılar 17-30 yaş arası gençler.”
Katılımcılar arasında mühendis öğrenciler çoğunlukta. Örneğin; Mısırlı İsmail, Harran Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi. Üç yıl önce Türkiye’ye gelmiş. Suriyeli Shahed’se, kız kardeşi Reem ile birlikte beş yıl önce Rakka’dan Türkiye’ye gelmiş. Urfa’da bilgisayar mühendisliği okuyor. Eğitimleri, “Sınıfta başka bir dil konuşuyoruz. Başka sorunları da artık Android’de karşılaştığımız sorunlar gibi anlatıyoruz” diye anlatıyor. Ancak aralarında Abdullah Aljadaan gibi başka mesleklerden olanlar da var... Abdullah, Suriyeli bir matematik öğretmeni. İki yıl önce Türkiye’ye gelmiş. Urfa’da öğretmenlik yapıyor. Abdullah, “Üniversitede kodlama üzerine çalışmak istemiştim. Ancak savaş çıkınca hayallerim yarıda kaldı. Buraya gelmek zorunda kaldım. Zor bir hayat başladı. İş bulmaya ve hayatta kalmaya çalıştım. Yarıda kalan hayalimi bu kurs sayesinde tamamlıyorum. Kodlama sayesinde Türkçemi de geliştirdim; en sık ‘Uygulama! diyoruz’” diye anlatıyor.
ŞİRKETLERE UYGULAMA HAZIRLADILAR
GEÇEN ekimde başlayan eğitimler bu ay sonunda bitecek. Bu süre içinde İngilizce verilen eğitimlere katılan gençler, şirketlerden alınan pratik ihtiyaç taleplerine yönelik mobil uygulamalar geliştirdi, kod yazdı ve teorik bilgilerini uygulamalı derslerle zenginleştirdi. Gençler, şirketlerden alınan pratik ihtiyaç taleplerine yönelik gençlerin yaratıcı kapasitelerine ve insana yakışır iş ve gelir olanaklarına erişimini destekleyici yedi mobil uygulama geliştiriler. Programın ikinci etabıysa 12 Mart’ta İstanbul’da başladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliği ve Asfari Foundation (Asfari Vakfı) ile Western Union Foundation (Batı Birliği Vakfı) desteğiyle gerçekleşen eğitime 34 kişi kaydoldu.