Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Reklam Konseyi’nin “Alın verin, ekonomiye can verin” başlıklıkampanyasının tanıtımına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, orta vadeli programın, hem Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür gereği hem de programın niteliği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Babacan, “Şu anda odaklandığımız çalışma kendi orta vadeli programımızın hazırlıklarıdır. Bu programa uluslararası kuruluşlar da destek verirlerse, onların desteğini de almayı arzu ederiz” dedi.
IMF’yle güven de artar
Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilgili olarak, şunları söyledi: “Bugünkü ortamda olmazsa olmaz noktasında değilsek de, IMF ile yapılacak anlaşma Türkiye ile alakalı güveni bir miktar daha artıracaktır ama tek başına hiçbir zaman yeterli değildir. Öncelikle Türkiye’nin neyi yapacağı, neyi yapamayacağı önemlidir. Yani ortaya konacak program hepsinden daha önemlidir” diye konuştu. IMF ile diyalogların devam ettiğini de dile getiren Babacan, “Biz IMF’nin ortağıyız. Ekonomimiz büyüdükçe, IMF’deki payımız artıyor. Şimdi yine artırmayı düşünüyoruz” mesajı verdi.
Mali kural önemli
“2012’den sonra Türkiye ne yapacak, nasıl bir mali program ortaya koyacak” gibi konular üzerine çalıştıklarını açıklayan Babacan, şu bilgileri verdi: “Çalıştığımız önemli konulardan bir tanesi de Türkiye’ye bir tane mali kural getirmek. Mali kural şu demek; sadece böyle 3 yıl için değil, Türkiye neyi hedeflemeli, uzun vadede nasıl bir bütçe dengesini hedeflemeli, uzun vadede nasıl bir borç stoğu hedeflemeli. Sadece 2010-2011-2012’de neler yapacağımızı değil, 2012’den sonra Türkiye’nin bütçe dengeleri ve borç stoku konusunda nasıl bir kural getirilebilir, şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz. Çok kapsamlı ve geniş istişareler isteyen çalışmalar bunlar. Ancak bu çalışmaların bir yandan da çok uzun sürmesine tahammülümüz yok. Mümkün olan en kısa zamanda bu çalışmaların tamamlanıp ortaya konması gerekiyor.”
Hedef, enflasyon ve faizde tek haneli düzeyin kalıcı olması
ALİ Babacan, deflasyon ve resesyon gibi tanımlardan Türkiye’nin korkmaması gerektiğini belirtirken, beklentilerinin bu yıl sonu itibariyle resesyon diye tanımlanan dönemden, Türkiye’nin çıkması olduğunu söyledi. Türkiye’nin deflasyon riskinden çok uzak olduğunu söyleyen Babacan, şöyle konuştu: “Mutlaka kalıcı olarak enflasyonu tek haneye indirmemiz gerekiyor. Doğru adımlar atarsak, nasıl enflasyonu tek haneye indirdiysek, faizleri tek hanede kalması bizim en büyük hedefimiz. Şu anda faizlerin indiği oranlar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en düşük faiz oranlarıdır.”
Para basma tuzağı 10 yıl kaybettirir
TÜRKİYE’de artık para basma devrinin bittiğini ifade eden Ali Babacan, şunları söyledi: “Son 1-1.5 yıldır, ‘biraz para basın, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına falan gerek yok. Kaldırın bunu. Biraz piyasaya para sürün de ortalık rahatlasın’ gibi telkinler alıyoruz. Ama asla. Böyle bir tuzağa düşmek Türkiye’ye en az bir 10 yıl daha kaybettirir. Çünkü bu konudaki güven kolay kolay oluşturulmaz. Ülke bankamızın bağımsızlığı ve para politikalarının fiyat istikrarı hedefiyle uygulanıyor olması, bugün bizim sağlamış olduğumuz makroekonomik istikrarın en önemli unsurlarından bir tanesi. Bunu yerinde oynatırsanız, sistemin çöküşünü görürsünüz. Dolayısıyla bu kapı kapalı, hiç kimse uğraşmasın.”