OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 02, 2004 00:00
Türkiye, yıllık ticaret hacmi 20 milyar dolara ulaşan organik tarım ürünleri piyasasına hazırlanıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, gelişmiş ülkelerin giderek ilgisinin arttığı organik tarım ürünlerinde planlı ve sağlıklı bir gelişmeyi sağlamak üzere, AB mevzuatına uygun olarak hazırladığı organik tarım yasa tasarısını ilgili kesimlerin görüşüne açtı. Tasarı ile halen yönetmelikle düzenlenen organik tarım faaliyetlerinin yasal çerçevesinin belirlenmesi öngörülüyor.Yoğun kimyasal ve sentetik girdilerin kullanıldığı tarım şeklinin alternatifi olarak, Türkiye topraklarının az kirlenmişliğinin ve iklimçeşitliliğinin, organik tarım için büyük avantaj oluşturduğu belirtiliyor. Organik ürün üretim modelinde, ürünlerin, bakanlık veya kontrol ve-veya sertifikasyon kuruluşu kontrolünde, sentetik kimyasal girdi ve ilaç kullanmadan, mevzuatla izin verilen girdilerin kullanımıile üretimi öngörülüyor. Aynı şartlarda, doğadan toplanmış, avlanmış ürünler de organik sayılıyor.KONTROL VE SERTİFİKASYONOrganik tarım üretiminde, kontrol ve sertifikasyon büyük önem taşıyor. Türkiye'de halen, ECOCERT, IMO, SKAL, BCS, ETKO, EKOTAR olmaküzere 6 kuruluşa gözetim ve sertifikasyon kuruluşu olarak yetki verildi.Organik tarımda, sözleşmeli üretim yapılıyor ve ürünler, tarladan tüketiciye ulaşıncaya kadar kontrol ediliyor, sertifika veriliyor, üretimin her aşaması kayıt altına alınıyor.Türkiye'de 1985'de, yurtdışından gelen taleplere bağlı olarak başlayan organik tarım üretiminin yasal zeminin oluşturulması amacıyla1994 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ''Organik Tarım Metotları ile Üretilen Bitkisel Hayvansal Ürünlerin Üretimi, İşlenmesive Pazarlanmasına İlişkin Yönetmelik'' yayımlandı.Çoğunlukla kuru meyveler olmak üzere 8 çeşit ile başlayan organik tarım üretiminde çeşit, 100'ü işlenmiş ürün olmak üzere 300'e ulaştı. Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, fındık, nohut, kuru erik, kuru elma, zeytinyağı, mercimek, reçel, konserveler, meyve suları, baharatlar, bal ihraç ürünleri arasına girdi. 1998'de 17 milyon 849 bin
dolar karşılığında 8 bin 29 ton olan organik ürün ihracatı, 2002 yılında 27 milyon 437 dolar karşılığında 17 bin 37 tona çıktı. Organikürün ihraç edilen ülkeler arasında, Almanya, Hollanda, Ä°ngiltere, Avusturya, Fransa, ABD, Ä°sviçre, Ä°talya, Belçika, Ä°spanya, Yeni Zelanda gibi tarımı oldukça geliÅŸmiÅŸ, artık neredeyse teknolojik tarımyapan ülkeler bulunuyor. (A.A.)Organik tarım için avantajlı bölgelerAZ geliÅŸmiÅŸ bölgelerdeki üreticiler için gelir artırıcı, alternatif bir üretim modeli olarak nitelendirilen organik tarım alanı 111.3 bin hektara ulaşırken, bunun 42.5 bin hektarı Ege'de, 34.2 bin hektarı İç Anadolu'da, 14.4 bin hektarı GüneydoÄŸu Anadolu'da bulunuyor. Ãœretim miktarı olarak 280.3 bin ton olan üretimin 80.4 bin tonu Ege, 79.6 bin tonu Marmara'da, 43.5 bin tonu GüneydoÄŸu Anadolu, 25.3 bin tonu Akdeniz bölgelerinde gerçekleÅŸtirildi. Bakanlık verilerine göre, İç Karadeniz ÅŸeridi, Kapodokya yöresi, Göller yöresi, Bozcaada, Gökçeada, Karaburun Yarımadası, İç Anadolu veDoÄŸu Anadolu bölgeleri organik tarım açısından çok elveriÅŸli durumda. Buralarda kimyasal kirlenmenin önlenmesi gerekiyor.Fiyat dörde katlanıyorORGANÄ°K tarım ürünleri, diÄŸer konvansiyonel tarım ürünlerine göre, ortalama 4 katı fiyatla satılıyor. Bakanlık verilerine göre, normal ÅŸartlarda üretilmiÅŸ kuru fasulyenin yarım kilosu 850 bin liraya satılırken, organik olarak üretilmiÅŸ kuru fasulyenin fiyatı 3.3 milyon-3.5 milyon liraya çıkabiliyor. Yarım kilogramlık normal mercimek 600 bin liraya, organik mercimek 2.5 milyon liraya, zeytinyağı 9.5 milyon liraya, bal 12 milyon liraya, pirinç 2 milyon 750 bin liraya satılıyor.Bakanlık, organik tarımın kayıtlarının bilgisayar ortamında tutularak deÄŸerlendirilmesi için bir veri tabanı hazırlıyor. Ãœrünlerinkontrolünü saÄŸlayacak laboratuvarların akreditasyonu da Haziran ayına kadar tamamlanacak.Â
button