Güncelleme Tarihi:
Eskişehir Girişimci Sanayiciler ve İşadamları Derneği(EGSİAD) üyesi, Vadi Ziraat firma sahibi Ziraat Yüksek Mühendisi Fahri Öz, Eskişehir-Kütahya karayolunun 35. kilometresindeki Sofça köyü mevkisindeki organik elma üretim bahçesinde, AA muhabirine, gıda güvenliği konusunda sıkıntılar yaşanması nedeniyle ve sağlıklı nesiller yetiştirmek amacıyla bu işe başladıklarını söyledi.
Şu an kurdukları firma çatısı altında organik elma ticaretinde ilk yılı yaşadıklarını bildiren Öz, “200 dönüm arazideki 50 bin bodur ağaçta, 6 çeşit elma yetiştiriyoruz” dedi.
Öz, organik tarım yapmak için belli kıstaslara uyulması gerektiğini ifade ederek, bu amaçla oluşturulan bahçelerin özellikle ana yollardan ve fabrikalardan uzak mesafede olması gerektiğini dile getirdi.
“Modern teknoloji sayesinde 'ekolojik tarım' yapıyoruz”
Kaliteli elma üretimi için doğru bahçe ve fidan seçiminin önemini vurgulayan Öz, genel olarak halk arasında organik elmanın 'kurtlu' olması gerektiğine dair bir düşüncenin hakim olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:
“Ama gelişen modern teknoloji sayesinde 'ekolojik tarım' olarak da tabir ettiğimiz, doğanın kendi içinde bulunan artılarından faydalanmak mümkün. Şöyle ki, bir zararlı böcek var ve bu böceği yiyen başka bir canlı var. Bu canlılar suni olarak laboratuvar ortamında konvansiyonele çevrilip, üretiliyor. Biz burada bunu kullanıyoruz. Doğada zaten var olan, elma iç kurdunun larvalarını ya da yumurtalarını yok eden bir bakteriyi elmalara uyguluyoruz. Böylece elma içinde kurt olmuyor. Eskiden organik olduğunda 'hiçbir şey yapmayacaksınız' deniyordu ama artık böyle değil. Modern bilimin bize verdiği fırsatları kullanarak, hastalık açısından ve fiziksel görüntü olarak normal üretilen elmaların kalitesinde ürün almanız mümkün.”
Öz, ürettikleri organik elmayı iç pazarda değerlendirdiklerini, gelecek yıl üretim kapasitelerini daha da artırarak ihracat yapmayı planladıklarını açıkladı.
-“Kimyasal karışmış olabilir” diye barajdan sulamıyor-
Elmaların sulanması konusunda da organik yapının bozulmaması için titizlikle çalıştıklarını belirten Öz, şunları kaydetti:
“Biz, her ne kadar Porsuk Barajı'na sıfır noktada olsak da, belli dönemlerde suyun geriye çekilmesi ya da kimyasal atığın baraj suyuna karışabilme ihtimalini önlemek amacıyla 200 metre derinliğinde kuyu kazdık. Kuyudan suyu çekip 3 bin 500 tonluk sulama havuzunda biriktiriyor ve bahçemizi yer altından borularla damlatma sistemiyle suluyoruz.”