Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2002 11:58
Maliye Bakanı Sümer Oral, KDV indirimi konusunda, "2002 yılı için bu mümkün değil. Çünkü bütçenin dengesini bozarız" dedi.
Oral, Maliye Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen "Özel Tüketim Vergisi Kanun Tasarısı" konulu panelden önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Özel Tüketim Vergisi'yle ilgili bir soru üzerine, 14 çeşit vergi konusunu kapsayan Özel Tüketim Vergisi'nin amacının sistemde sadelik ve KDV dışında dağınık yapıdaki tüketim vergilerini bir vergi altında toplamak olduğunu ifade eden Oral, ayrıca AB'ye uyum sağlamak için bunun şart olduğunu söyledi.
Oral, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, 2002 yılı için KDV indiriminin çok zor olduğuna ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerinede şöyle konuştu:
"KDV indirimi Maliye'nin işidir zaten. Biz Kemal Bey'le hükümet olarak bunları konuşarak birlikte değerlendiriyoruz. 2002 yılı için bumümkün değil. Çünkü bütçenin dengesini bozarız. Bütçenin dengesi bozulduğu zaman onun reaksiyonu daha olumsuz olur."
Reel sektör için başka vergilerin söz konusu olup olmadığına dair bir soruyu ise Oral, "İnşallah 2003 yılından itibaren vergi oranlarında, ekonomiyi canlandırma bakımından daha geniş tedbirlere gidebileceğiz" şeklinde yanıtladı.
Oral, "2002'de yok mu?" sorusu üzerine ise "2002'de bütçe dengesinde bu anlamdaki değişiklik başka sıkıntılar yaratır. Bu da kötü sonuçlar verir" dedi.
ORAL:FAİZ GİDERLERİMİZ 6.7 KATRİLYON LİRA
Maliye Bakanı Sümer Oral, Ocak ayındaki gider ve vergi gelirine ilişkin şunları kaydetti:
"Ocak 2002'de faiz hariç giderlerimiz 3.6 katrilyon lira, faiz giderlerimiz ise 6.6 hatta 6.7 katrilyon lira olmuştur. İkisinin toplamı 10 katrilyon 400 trilyon lirayı bulmaktadır. Ocak ayında 3.9 katrilyon liralık vergi geliri elde edilmiştir.
Yani faiz dışı harcamalarımızın üzerinde bir vergi geliri elde ediyorsunuz ama vergi gelirlerimizin üzerinde faiz ödemek durumunda kalıyorsunuz. Faiz dışı bütçe fazlası tek kriterimiz o program uygulamasında...
Ocak ayında 1.4 katrilyon liralık faiz dışı bütçe fazlası sağlanmıştır ama faiz gelince tüm dengeleri bozuyor. Faizi azaltmak için veya faizi doğuran borcu azaltmak için faiz dışı bütçe fazlasını sağlamak durumundayız."
FAİZ DIŞI FAZLA OLUMLU
Maliye Bakanı Sümer Oral, Ocak ayında bütçe gelirlerinin faiz hariç bütçe giderlerini karşılama oranının yüzde 139.1 olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Oral yaptığı yazılı açıklamada, kamu maliyesinin sağlıklı bir yapıya dönüşmesinde önemli bir unsur, aynı zamanda uygulanan ekonomik programın en ciddi performans kriteri olan faiz dışı bütçe fazlasının olumlu gelişmesini sürdürdüğünü kaydetti.
Bakan Oral'ın açıklamasına göre, Ocak ayında 3 katrilyon 889 trilyon lirası vergilerden olmak üzere toplam 5 katrilyon 86 trilyon lira gelir sağlandı.
Ocak ayındaki toplam 10 katrilyon 440 trilyon lirayı bulan giderlerin 6 katrilyon 783 trilyon lirasını faiz harcamaları, 3 katrilyon 657 trilyon lirasını ise faiz hariç harcamalar oluşturuyor.
Faiz dışı bütçe fazlası ise 1 katrilyon 429 trilyon lira olarak hesaplandı.
Bu yıl Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine oranla gelirlerde yüzde 64, vergilerde yüzde 55.6, faiz dışı bütçe fazlasında yüzde 10.7 oranında artış kaydedildi.
"ÖTV KANUNU NİSAN AYINDA TBMM'YE SUNACAĞIZ"
Oral, KDV dışında dağınık olan, yönetimi zor gider vergilerini toplayan Özel Tüketim Vergisi'nin fon ve harçlarla 14 kalemden oluştuğunu ifade etti.
Özel Tüketim Vergisi ile KDV'deki oran adedinin 5'den 3'e çekileceğini ve KDV`nin yüksek oranlarının da bu vergi içinde kalacağını belirten Oral, "Bilindiği gibi yüzde 26'lık ve yüzde 40'lık oranlar var. Lüks mallara uygulanan yüzde 26 ile sadece taşıtlarda uygulanan yüzde 40, Özel Tüketim Vergisi içine girecek. Böylece KDV'yi daha az oranlı bir yapıya çekmiş olacağız" diye konuştu.
Özel Tüketim Vergisi'nin tüm vergi gelirlerinin yüzde 20'sine tekabül ettiğini ifade eden Oral, bunun da yüzde 70-75'lik bölümünün akaryakıt tüketim vergisinden oluşacağını söyledi.
Sümer Oral, Özel Tüketim Vergisi'nin uzun süredir Türkiye'nin gündeminde yer aldığına işaret ederek, "Özel Tüketim Vergisi Kanun Tasarısı'nı Nisan ayında TBMM'ye sunacağız" dedi.
Söz konusu verginin en büyük özelliğinin Avrupa Birliği vergi sistemiyle uyum sağlaması olduğunu vurgulayan Oral, Türkiye'nin sorunlarının başında gelen vergi sistemini 3 yıllık vergi stratejisiyle daha gelişkin, etkin ve çağdaş bir yapıya kavuşturmayı amaçladıklarını ifade etti.
Vergi sistemi içinde Özel Tüketim Vergisi'nin özel bir öneme sahip olduğuna dikkati çeken Oral, kamunun finansmanını sağlayan vergi sisteminin beraberinde ekonomik canlanma ile tasarruf ve sermaye artırımını da beraberinde getirmesinin amaçlandığını belirtti.
"2002 GÜÇLÜKLERİN SON YILI OLACAK"
Maliye Bakanı Oral, 2001 yılında vergi oranlarını gözden geçirdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"2001'de kamu finansman dengesi son derece hassas bir çizgide olduğu için ve kamu finansman dengesinin mutlaka sağlam bir şekilde oluşturulması gerektiğinden, 2002 yılında vergi oranlarında herhangi birşey yapma imkanımız olmadı.
Biz de ekonominin önünü daha da açabilmek için vergi oranlarında bir miktarda azaltma düşündük ama olmadı. Öyle umuyorum ki 2003 yılında bu konuda yapacağımız bazı uygulamalar olacaktır. Özellikle KDV'de oran indirimine gidilebilir. Diğer vergilerde birtakım değişiklikler yapma şansımız olacaktır. 2002 biraz güç, zor bir yıl... Ama güçlüklerimizin de son yılı olarak değerlendiriyorum."
Oral, 3 yıllık orta vadeli vergi stratejisini hayata geçirirken buna paralel olarak kamu finansman sorununu aşmak ve ekonomiyi daha iyi bir hale getirmeyi de amaçladıklarını söyledi.
Vergi İdaresi'nin vergi sistemi için son derece önemli olduğunu vurgulayan Oral, "Türkiye'de Vergi Kanunu'ndan çok Vergi İdaresi'nin güçlü hale gelmesi lazım. Vergi İdaresi'ni bilgisayar donanımlı bir altyapıya kavuşturma amacındayız. Elektronik Maliye, elektronik bir Vergi İdaresi..." diye konuştu.
"BÜTÇE SİSTEMİ FAİZ SORUNUNU MUTLAKA ÇÖZECEKTİR"
Sümer Oral, gelirle ilgili olarak harcamaların da önem kazandığını belirterek, "Harcamaları rasyonel bir yapı içinde götürmek, devlet harcamalarının her kuruşunun yerli yerine gitmesi üzerinde fevkalade durulması gerekir. 2002'de bu konuya daha ağırlık vereceğiz" dedi.
2000 ve 2001'de önemli ölçüde faiz dışı bütçe fazlalığı sağlandığını ve bunda vergi gelirlerinin çok büyük bir payı olduğunu hatırlatan Oral, bu durumun uygulanan bütçe politikalarında önemli birperformans kriteri olarak algılanması gerektiğini kaydetti.
Oral, bütçe sisteminin en önemli sorunun faiz olduğuna değinerek, şöyle konuştu:
"Bütçe sistemi faiz sorununu mutlaka çözecektir. Bunu çözdüğünde de zaten sorun kalmayacaktır. 2001`de 39.8 katrilyon lira vergi tahsilatı oldu. Buna mukabil 42 katrilyon liralık faiz ödemesi gerçekleştirildi.
42-41 küsur katrilyon liralık faizin 22 katrilyon lirası bütçenin finansmanından kaynaklanan faiz değil, bankalar sisteminin daha sağlıklı hale getirilmesi sırasında yapılan düzenlemelerin beraberinde getirdiği faizdir.
Bankaların daha sağlıklı hale getirilmesi için yapılan düzenlemelerin getirdiği faiz 2000 yılında yoktu, 1999'da da, 1998'de de yoktu. Onu çıkardığınız zaman, esasında bütçenin finansmanı için alınan borcun faizinde bir yıl önceye nazaran önemli bir azalma görülmektedir.
Bankalar sistemini sağlıklı bir hale getirdiğimizde bu faiz yükü azalacak. Faizi dışarda tuttuğumuzda vergiler bütçe harcamalarını karşılayacaktır. Faiz meselesini hallettiğimizde bütçe kamu maliyesi sağlıklı hale gelecektir."