Operasyonun kod adı : Zehir

Zehir Operasyonunun boyutlarının daha da büyüyeceğini ifade eden Keçeciler, ''Bu operasyon devam ediyor. 20 kişi gözaltında. Çin'den, Türkiye'den transit geçirilmek üzere getirilmiş. Ama iç piyasaya sürülürken yakalandı. Mersin Gümrük İdaresi'nin kaşeleri taklit edilmiş. Kapıkule ve Mersin'den çıkmış gibi işlem yapmışlar. Suçüstü yakalandılar. Şu ana kadar 3,5 trilyon lira değerinde sigaraya el konuldu'' diye konuştu.

Keçeciler, paraşüt operasyonunda da 58 gümrükçünün açığa alındığını ifade ederek, gümrüklerde suistimali ve tartışmaları önleyecek sisteme geçmeye çalıştıklarını söyledi.

Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, hükümetin her türlü yolsuzluk, şaibe ve kaçakçılık olayının üzerine kararlılıkla gittiğini belirterek, ''Operasyonlar gösteriyor ki, Türkiye'de bir takım yanlış eylemler yapanlar var'' dedi.

Gümrüklerde otomasyona geçiliyor

Gümrük idarelerinde otomasyona geçişle beraber yakalanan kaçak sayısının arttığına işaret eden Keçeciler, 1999 yılında başlayan otomasyon çalışmalarının devam ettiğini, 2001 yılı Ekim ayına kadar gümrüklerde otomasyon çalışmalarını yüzde 95 seviyelerine çıkaracaklarını söyledi.

Keçeciler, 2001 yılı Ekim ayına kadar toplam 55 gümrük kapısından 18 gümrük başmüdürlüğünde otomasyona girilmiş olacağını belirterek, ''Otomasyonla beraber gümrüklerdeki tartışmalar sona erecek. 8-10 gün içinde yapılan gümrükleme işlemleri bir-iki saatte yapılarak verimlilik artacak, maliyet düşecek'' dedi.

Otomasyonla birlikte gümrük kapılarındaki hayali ihracat ve vergi kayıplarının da sona ereceğini söyleyen Keçeciler, 2002 yılında Türkiye'deki gümrüklerin Avrupa ülkelerindeki gibi çağdaş, yolsuzluğa ve büyük şaibeye yol açmayan gümrükleme işlemleri yapılacağını belirtti. Otomasyonla birlikte tüm gümrük idarelerinin birbirine bağlanacağını ifade eden Keçeciler, otomasyonun devlete ciddi vergi geliri sağlayacağını ve vergi kaçağını da önleyeceğini anlattı.

"Dedikodu ile neredeyse memleketi yıkacağız"

Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, ülke genelinde dedikodunun olumsuzluklara yol açtığını kaydederek, ''Dedikoduyla neredeyse memleketi yıkacağız'' dedi.

Keçeciler, Türkiye'nin her şeyi yapabilecek güçte bir ülke olduğunu, sorunlarını atlatacağını belirterek, ''Türkiye'nin önü hem Avrupa'da, hem Ortadoğu'da, hem Balkanlar'da, hem Orta Asya'da açıktır. Yeter ki biz bu potansiyeli kullanalım.''

''Dışardan tezgahlanan oyunlara gelmeyelim'' diyen Keçeciler, içerde ve dışarda bazı senaryolar oluşturulduğunu ve bunların aynı anda harekete geçirildiğini anlattı.

Keçeciler, şöyle devam etti: ''Türkiye'yi sevenler dışardan tezgahlanan oyunlara gelmemeli. Birdüğmeye basılmış gibi Avrupa'da, Amerika'da Kıbrıs meselesi, Ermeni meselesi, her şey gündeme geldi. Şimdi aynı şeyi Türkiye'de yapmaya çalışıyorlar. Bu oyunlara gelmeyelim. Partimiz hükümette en hayırlı hizmetleri yapabilmek için elinden gelen çabayı gösteriyor. Millet isehükümete güven duymalıdır. Duymaya da mecburdur. Bundan daha iyisini kurmak bugünkü şartlarda mümkün değil.''

Enflasyondan en çok memur, işçi ve emekli etkileniyor

Keçeciler, Emek Platformu'nun bugün düzenlediği iş bırakma eylemini ve yüzde 10'luk memur maaş zammını da değerlendirdi. Mehmet Keçeciler, yüksek enflasyondan en ciddi zarar gören kesimin işçi, memur ve emekliler olduğuna işaret ederek, kamu işçileri ve memurların57. hükümet döneminde enflasyonun altında gelir almadığını açıkladı.

Bakan Keçeciler, verilen maaş zammına rağmen kamu çalışanlarının gelirlerinin yeterli olmadığını dile getirerek şöyle dedi:

''Yüzde 80 enflasyon olan bir ülkede memura yüzde 70 zam verirseniz memur yüzde 10 zarar eder. Memura yüzde 10 zam verdik. Yılbaşından sonra yüzde 36.8 olacak. Yılbaşı itibarıyla memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz. Yüzde 70 zam yapmadık ama enflasyonu aşağı çektik. Ekonomide dengeleri kaybetmemek lazım. Aksi halde rekabet şansımızı kaybederiz.''

Keçeciler, hükümet üyeleri olarak memurların sokağa çıkmasından son derece üzgün olduklarını belirterek, memurlara daha fazla maaş vermeyi en çok isteyen hükümet üyesi olduğunu ifade etti.