Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta İstanbul’da düzenlenen toplantıda bir araya geldiğimiz Huettl, Opel’in en büyük 3 ana pazarının Almanya, İngiltere ve Türkiye olduğunun altını çizdi. Yeni görevinin ardından ilk ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştiren Huettl, “Globalde yakaladığımız büyüme trendi ve başarılı grafikte kuşkusuz ki Türkiye’nin payı çok büyük. Türkiye, yılın ilk yarısında satış hacmini artırarak, Opel ülkeleri arasında 5. sırada yer alma hedefini gerçekleştirdi. Ancak söz konusu ‘ana pazar’ söylemini, yalnızca satış rakamları için değil, kararlarımızı alırken danıştığımız ve dinamiklerini göz önünde bulundurduğumuz bir ülke olarak açmak doğru olur. Türkiye bizim 3. ana pazarımız” diye konuştu.
INSIGNIA SUV OLABİLİR
Yeni Astra ve Mokka’nın ardından geleceği merakla beklenen Insignia modeline ilişkin sorularımızı da yanıtlayan Opel CEO’su Florian Huettl, “Insignia yıllardır başarılı olmuş bir modelimiz. Insignia’nın bir geleceği olacak. Aracın gelecekteki hali nasıl olacak onu söyleyemiyorum tabii ki. Bugün biz bu D segmenti modellerinin ne şekilde olacağına bakıyoruz. Klasik sedan gövdenin yerini bir yandan SUV tarzı sunan araçlar almaya başladı. Pazar trendi böyle gibi görünüyor. Türkiye’de yine bunu görüyoruz; klasik sedan tarzı açısından çok önemli bir pazar ama burada bile bir düşüş var. Türkiye’de de müşteriler SUV’lara geçiş yapıyor. Müşteri ihtiyacını anlayıp tercihlerimizi şekillendiriyoruz. Bunu yaparken de Türkiye’deki trendleri dikkate alıyoruz. Aynen Almanya’da ve Britanya’da trendleri dikkate aldığımız gibi” dedi.
‘YAKIN YERLERDE ÜRETİM YAPMAYA İHTİYACIMIZ VAR!’
Opel CEO’su Florian Huettl, “Türkiye’nin 3. ana pazarınız olduğunu vurgularken, Opel olarak Türkiye’de Stellantis bünyesindeki Tofaş fabrikasında üretimi destekler misiniz?” sorumuzu ise şu şekilde yanıtladı: “Tabii ki işin endüstriyel soruları tarafında yorum yapmayacağım ama şunu söyleyebilirim; bizim üretim kapasitesine ihtiyacımız var. Sattığımız yerlere mümkün olduğunca yakın yerlerde üretim ihtiyacımız var, genel olarak kârlı olması da gerekiyor. En azından bunu söyleyebilirim.”