Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE otomotiv sektörünün kanayan yaralarından bir tanesi olan ağır hasar kayıtlı araçların trafikteki sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Çip krizi, değişken döviz kuru, pandemi koşulları ile artan maliyetler gibi birçok sebepten Türkiye’de sıfır otomobil fiyatları yükselişine devam ediyor. Sıfır araca gücü yetmeyen tüketici de soluğu ikinci elde alıyor. Ancak kendisine avantaj sağlamak ve daha da maliyetlerini aşağı çekmek isteyenlerin soluğu aldığı yer ise hurdalıklar oluyor. Hal böyle olunca trafikteki ağır hasar kayıtlı araç sayısı da her gün artıyor.
2 MİLYONU GEÇTİ
Her yıl 40 binin üzerinde ağır hasar kayıtlı araç yeniden trafiğe çıkıyor. Tüm Oto Servisleri Federasyonu (TOSEF), 24 milyonluk araç parkında önemli bir yer işgal eden ağır hasar kayıtlı araçların yarattığı sorunlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’de trafiğe kayıtlı, ağır hasar kaydı bulunan yaklaşık 2 milyon aracın trafikte dolaştığına dikkat çeken TOSEF Başkanı Ünal Ünaldı, kaza sonrasında hasar alan ve ağır hasar kaydı işlenen bu araçların, onarım aşamalarında ve tekrar trafiğe çıkışında hiçbir denetime tabi tutulmadığını belirtti.
YÜZDE 60 BELGESİZ
Ünaldı, “Tüm sektörü baz aldığımızda, yaklaşık 25 bin araç onarımı yapan tamirhane ve servis merkezi mevcut. Bu sayının bin 500’e yakını yetkili servis, 4 bini özel oto servisi, 20 bine yakını tamirhane olarak hizmet veriyor. 4 bin adet özel oto servisinden, sadece 812’sinin TSE 12047 ve 709’unun TS 13168 belgesi mevcut. Toplam adetin yüzde 40’ı oranında olan bu sayıyı artırmak için TOSEF olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Tamirhane tarafında durum çok vahim; 20 bin onarım noktası belgesiz ve yetersiz makine ekipman nedeni ile iptidai yöntemler ile ağır hasarlı araç onarımı yapmaktadır” dedi.
CAN GÜVENLİĞİ YOK
TSE belgesi olmayan, Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip kalifiye eleman çalıştırmayan oto servislerinin, ağır hasar kaydı işlenen hasarlı araçları onarması can güvenliği nedeniyle yasaklanması gerektiğini vurgulayan Ünal Ünaldı, “Ağır hasarlı araç onarımına başlanmadan standartlara uygun belge denetimini sigorta eksperlerinin gerçekleştirmesi mümkündür. Onarım sonrası araçların detaylı şekilde teknik kontrolünü ise TSE belgeli oto ekspertiz noktaları ve TÜV muayene istasyonlarında yapılması, trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanmasında büyük rol oynayacaktır” şeklinde konuştu.
ÖNÜ BAŞKA MODEL ARKASI BAŞKA
TÜKETİCİNİN ‘ucuz’ araç arayışı dolandırıcıların da ekmeğine yağ sürüyor. Geçmişte büyük kazalar geçirmiş araçları insan hayatını hiçe sayarak yanlış onarım teknikleriyle onarıp, ‘kazasız araç’ süsü vererek satışa sunmaya başladı. Konu ile ilgili değerlendirmeler yapan Pilot Garage Genel Müdürü Cihan Emre, “Maliyeti düşürmek ve zaman kazanmak için dolandırıcılar hasarlı parçaları onarmak yerine, arkası ve önü farklı iki aracı kaynakla birleştirip satışa çıkarıyor. Önü 2010 model, arkası 2015 model, arkası 2006 model, önü 2012 model gibi birçok araçla karşılaşıyoruz. En son yine Pendik bayimizde bir aracın önü 2015, arkası 2016 model çıktı. Vatandaşların bu birleştirmeyi çıplak gözle fark etmesi imkânsız. Tüm aktif ve pasif güvenlik özelliklerini kaybeden birleştirilmiş araçlar, herhangi bir kazada ikiye bölünerek birçok ölümlü kazaya sebep oluyor” dedi. Burada ayda ortalama ekspertizi yapılan 30 bin araçtan yaklaşık 300’ünün iki aracın kaynakla birleştirilmesi işlemine tabi tutulduğu tespit edildiği bildiriliyor.
HAVA YASTIĞI YERİNE SÜNGER
AĞIR hasar kaydını tespit etmek için, detaylı araştırma yapmaya gerek duyulmuyor. Onarım işlemlerinde de türlü dolandırıcılıklar karşımıza çıkabiliyor. Örneğin, Airbag’leri açılmış bir aracın içerisine düzgün bir tamir gerçekleştirmek yerine sünger doldurularak araçta hava yastığı varmış gibi gösterilebiliyor.
AVRUPA’DA DENETİM ZORUNLULUĞU VAR TÜRKİYE’DE YOK
TÜRKİYE gibi Avrupa ülkelerinde de ağır hasar kaydı olan araçlar bu tarz tamir işlemleri gördükten sonra yeniden trafiğe çıkabiliyor. Ancak Avrupa’da tamir işlemi öncesinde tespit, işlem sırasında özel kontroller ve yapım tamamlandıktan sonra trafiğe yeniden dönebilmesi için ağır hasarlı araçlara özel bir denetim işlemi yapılıyor. Türkiye’de ise şu anda eksik olan noktanın bu olduğunu vurgulayan Ünal Ünaldı, “Ağır hasarlı araçların trafiğe tekrar çıkışında kontrol sağlanmıyor. Ağır hasar kayıtlı araçların onarım işlemleri bittikten sonra, kapsamlı ve hassas şekilde kontrolü TSE Belgesi’ne sahip oto ekspertiz noktaları ve TÜV muayene istasyonları tarafından sağlanabilir. Bu sayede yetersiz ve yanlış onarılan, trafikteki can güvenliğini tehdit edecek araçlar trafiğe tekrar çıkamaz” dedi.
2021 SON ÇEYREKTE TÜRKİYE’DE
LEXUS, ikinci nesil NX SUV modelini online olarak gerçekleştirdiği dünya prömiyeriyle tanıttı. Yeni Lexus NX, Avrupa pazarında 2021’in son çeyreğinde satışa sunulacak ve Türkiye pazarına da kasım ayında giriş yapacak. Yeni nesil SUV modeli, markanın ilk plug-in hibrit motoru dahil olmak üzere yeni motor seçenekleriyle birlikte daha dinamik bir sürüş sunmayı hedefliyor. Yeni nesil multimedya ve bağlantı sistemleriyle donatılan NX; teknolojileri, güvenlik ve konfor özellikleriyle sunuluyor. Yeni NX, 2014 yılında tanıtılan ve 170 bin adedin üzerinde satışla Avrupa’da Lexus’un büyümesine katkı sağlayan ilk nesil NX’in yerini alacak. Marka, bu başarıyı devam ettirmek ve müşterilerini etkileme hedefiyle NX’i yenilediğini vurguladı. Performans, yol tutuş ve verimlilikte büyük bir ilerleme kaydedildiğini söyleyen Lexus, aracın yüzde 95’inin yenilenmesiyle büyük bir değişime imza atıldığını belirtti.
YÜZDE 20 BÜYÜME HEDEFİ
JEEP’in performans ve keyifli sürüş geleneğini bir arada sunan modeli Compass; tasarım, teknoloji ve güvenlik öğeleriyle kapsamlı bir şekilde yenilendi. Compass gelişmiş güvenlik ve bağlanabilirlik teknolojileriyle yenilenirken lansmana özel 459 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuldu. Jeep Marka Direktörü Özgür Süslü yılı, geçen seneye oranla yüzde 20’lik büyüme ve 5 bin 300 adetlik satış ile kapatmayı hedeflediklerini söyledi. Jeep markası ile 2020 yılında yüzde 100’e yakın büyüme yakaladıklarını sözlerine ekleyen Süslü, ayrıca Jeep markasının satışlarını, Avrupa’da 2009 yılından günümüze 6, Türkiye’de ise 10 kat artırarak; en çok büyüyen marka olduğunun da altını çizdi. Özgür Süslü, “Son dört yılda otomobil pazarındaki ağırlığı yüzde 22’den, yüzde 31’e yükselen SUV pazarında güçlenerek yolumuza devam ediyoruz” dedi.
BAYON ÜRETİMİ KOCAELİ’DE BAŞLADI
KORELİ üretici Hyundai, İzmit, Türkiye’de ürettiği i10 ve i20 modellerine üçüncü bir ürün daha ekledi. B-SUV segmentinde konumlandırılan üçüncü model Bayon, markanın SUV dünyasındaki en yeni temsilcisi durumunda. Yıllık 230 bin maksimum üretim kapasitesine sahip Hyundai Assan İzmit Fabrikası, i10 ve i20’den sonra Bayon’u da hatlardan indirerek, Türk ve Avrupalı müşterilerinin tüm ihtiyaçlarına anında yanıt verecek. Tamamen Avrupa pazarı için geliştirilen model, ayrıca markanın SUV ürün gamını genişletmesinde önemli bir rol oynaması planlanıyor. Kompakt bir gövde tipine, geniş bir iç mekana ve uzun bir güvenlik donanım listesine sahip. Gelişmiş bağlantı özellikleriyle de mobilite çözümlerini kusursuz bir şekilde sunan otomobil, segmentindeki beklentileri rahatlıkla karşılayabiliyor. Türkiye’de üretilmiş en hızlı hot-hatch i20 N ise yarışçı kimliğiyle ve 204 beygir gücüyle dikkat çekiyor.